Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Archive for Kasım, 2007

 

Kasım 5th, 2007 | in Siyaset/Politika | Yorum Yapin

Dabılyu Buş ve Rays, sizin ne haddinize bize had bildirmek!

Amerikanın ne haddine bize sınır çizmek.
Doludizgin koşuyoruz, kanayan yanımıza, Bir tarafımız kanıyor. Kanser yayılmaya başlamadan, güneydoğudan itibaren, kuzey ırak ı bütünüyle kazıyıp temizlememiz lazım.

Bu konuda umarız Başbakan Amerika başkanı ile görüşmesinden sonra tavır değişikliğine gitmez. O görüşmeyi merakla bekliyoruz. Hoş kıvırmalar başlarsa BU MİLLETİ KİMSE TUTAMAZ.
ASKERLİK ŞUBELERİ ASKERLİK MÜRACAAT DİLEKÇELERİYLE DOLDU TAŞTI.

Sabrımız sona gelmiş bıçak kemiğe dayanmıştır.

Bıçağın kemiğe dayanmasının bir sonucu olarak Türkiye devletinin yönetimi Türk Silahlı Kuvvetleriyle birlikte azimli ve kararlı bir şekilde SINIR ÖTESİ TEMİZLİK OPERASYONU nu planlamıştır. Bu plandaki azım, kararlılık ve belirginlik dün 3 Kasım 2007 tarihi itibarıyla ŞER GÜÇLERİN geri adım Devamını Okuyun

Etiketler: ,

Önceki yazımızda parmakucu toplumundan bahsetmiştik ama bu topluma nasıl gelindiğinden bahsetmemiştik. İster big bang diyelim ister yaratılış gerçeği diyelim ister teolojik ister materyalist bakışla bakalım insanoğlu’nun dünyaya ilk gelişinden buyana sürekli olarak bilgi ve bilim gelişme sürecini korumuştur. Tarih öncesi çağlardan ilk çağa kadar dünya üzerindeki devasa yapılar gizemini korurken bu yapıların normal şartlarda o zamanın insan aklıyla ortaya konulması ilk insanların bilgisiz veya evrimleşmiş yaratıklar olduğunu en başta çürütmektedir. Gerek Piramitler, gerek yer altı şehirleri, gerekse Babil’in asma bahçeleri vb. olağanüstü yapılar ilk insanların da güçlü bilgiyle donatıldığını göstermektedir. Bu bilgi yine insana yaratıcı taarfından verilmiş “AKIL” ögesi kullanılarak sürekli geliştirilip güçlendirilmiştir. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Kasım 3rd, 2007 | in Kültür ve Sanat | Yorum Yapin

Çevre, insan zaman kavramlarında odaklaştırabileceğimiz “değişim” ve onun vazgeçilmez özelliği olan “değişme”yi kasdediyoruz kültür kavramıyla. Yani üç temel üzerine inşa olunan kültür, bir nev’i insanın bir heykeltraş gibi elindeki malzemelerle maddi ve manevi yönleriyle değiştirmesi, ilmik ilmik örmesidir çevresini.

Çevre bağlamında; aslı, bozulmamış dışardan en ufak bir etki ve değişim görmemiş, tabiata insanın maddi ve manevi bir müdahalesidir. Buna paralel olarak her heykeltraş elindeki malzemelerle çevresinde farklı motifler oluşturacak, farklı kültürler/medeniyetler kuracaktır.

Devamını Okuyun

Etiketler: ,

Dün buradan kitapların hayatımızdaki duygusal ve kültürel önemine değindikten sonra teknolojik ve toplumsal gelişme ve değişme süreci içindeki önemine değinmeye çalışacağım. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Kasım 1st, 2007 | in Tarih | Yorum Yapin

Kitaplar Ölüyor mu, Kitapları Öldürüyor Muyuz?

Birçok kişi bugünün dün olacağını fark etmeden düne özlem duyar. Geçmişi anar durur, gözü pencereden uzaklara bakarken bulur kendini bazen, bazense bir dost toplantısında geçmişte yaşadığı bir anıyı diğerleriyle paylaşırken yaşar geçen zamanı.

Şimdi bakıyorum çevreme. Eskiyip giden, geride kalan öyle çok şey var ki yaşamımızda. Çocukluğumuzda fark edemediğimiz ancak bizim için kıymeti henüz anlaşılan sayamayacağımız kadar çok şey var eskiye dair. Şimdi her türlü kolaylığın olduğu bu zamanda çocuklarımıza, gençlerimize anlattığımız, onlara masal gibi gelen öyle çok yenilik var ki.

Biz o zamanlarda nasıl ki şimdiki teknolojilerin olabileceğini aklımızın ucundan geçirmediysek, şimdi her yeni günde yepyeni buluşlarla önümüze çıkan bilimin ışığında yetişen çocuklarımız, gençlerimiz de bizim öyle bir yaşam geçirdiğimize akıl sır erdiremiyorlar. O şartlarda nasıl yaşanılabileceğini kendi içlerinde çözmeye çalışıyorlar. Öyle zor geliyor ki onlara. Onların içinde olduğum için bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum. Devamını Okuyun

Etiketler: