Dünkü yazımızda, AK Partinin neden kapatıl(a)mayacağı konusunda söz konusu gerekçelerimizi dile getirmiş ve bu kolundaki zorunlu ve hayati konuları özet halinde dile getirmiştik.
Türkiye’deki cari olan siyasal süreç içinde metazorik anlayışla büyük oranda toplumsal tabana oturmuş ve kitleselleşmiş bir partinin bir takım seçkinci olduklarını iddia eden kitleler, devletin (sözde) gerçek sahipleri, Levanten ve mandacı özentileri, içinde yaşadığı toplumuyla barışık bir siyasal hareketin başarısını hazmedememenin hışmıyla devletin bütün kurumlarını bu partinin alaşağı edilmesi için seferber etmek istediler. Her bir girişimlerinde siyasal olarak karşı tarafın daha büyük bir zaferi kendilerinin ise çöküntüleriyle karşılaştılar. Devamını Okuyun