:: Archive for Mayıs, 2014
Gez-Göz-Mandacık / Gezinin Sağı Solu Mandacılıktı!
Bu Gün, Taksim Gezi Parkı Eylemlerinin Yıldönümü.
Herkesin ağzına pelesenk olan ve hatta herkesin üzerinde istisnasız olarak hemfikir olduğu cümle “Eğitim Şarttt!”
Gezi eylemleriyle eğitimin ne ilgisi var diyen yoktur umarım.
Sezar M.Ö. Zelan savaşının ardından -Zelan, bu günkü Tokat’ın Zile ilçesidir- ne demişti: “Gezdik, Gördük, Yendik” Ben de diyorum ki, gezi parkıyla ilgili olarak, (gezi) parkında GEZDİK, (göreceğimizi) GÖRDÜK, yiyeceğimizi YEDİK, ya da, baş kaldırıyı veya isyanı veya darbe teşebbüsünü YENDİK! Devamını Okuyun
Etiketler: emperyalizm, gezi, gezi direnişi, gezi eylemleri, gezi olayları, gezi oyunu, Gezi Parkı, Gezi ve Turizm, gezi yıldönümü, kapilatizm, Siyaset, taksim, taksim gezi, Toplum, ulaşım
25 Mayıs Dünya Etik Günü ve haftası
Üzgünüm ki, “etik” kavramı yerine kullanılabilecek bir sözcüğü Türk Dil Kurumu maalesef üret(e)memiştir. Etik kavramı başta olmak üzere daha öncelikli olarak sözcük üretilmesi gereken kavramlar dururken “selfie” kelimesinin özçekim olarak ortaya konulması ne derece önceliklidir.
Kamu kurumlarımız içinde belki de en proaktif olması gereken kurum “Türk Dil Kurumu” dur. Ama TDK bırakın proaktif olmayı, çoğu zaman reaktif bile olamamaktadır.
2008 yılından itibaren her yıl 25 Mayıs gününün ülke genelinde “Etik Günü”, aynı günün yer aldığı haftanın da “Etik Haftası” olarak kutlanmasını kararlaştırmıştır. Etik konusu son on yılda daha da önem kazanan bir olgudur. Din ve ahlak olgularındaki değişim kısmen çözülme karşısında Felsefî temelleri de olan “Etik” kavramı, insanları sosyal yaşamda ve iş yaşamında çizgiye sokan, adeta had bildiren bir olgu haline gelmiştir. Devamını Okuyun
Etiketler: ahlak, din, etik, etik ahlak ilişkisi, etik düzenlemeler, etik ilkeleri, etik şartı, insan, kurum, maneviyat, Toplum, yaşam etiği
Mayıs 17th, 2014 | in
ahmet fidan,
Bilinçlenme,
Ekonomi,
İş yaşamı,
Kara Mizah,
Medya & İletişim,
Mizah,
Psikoloji,
Siyaset/Politika,
Toplum,
Yaşam |
Yorum Yapin
Merhaba değerli okurlarım;
Yarından itibaren, ulusal yayın yapan, MİLAT GAZETESİ’nde haftada bir yazmaya başlıyorum. Yaklaşık çeyrek yüzyıllık bir yazarlık sürecimde her ne hikmetse ayrı bir heyecan hissediyorum bu kez. Belki de gazetenin isminden olsa gerek bu. Milat deyince, psikolojik anlamda ve sosyolojik anlamda fay hatları (kırılma noktaları) geliyor öncelikle aklıma ve umarım ve dilerim ki bu çizgi bambaşka sinerjiler oluşturacaktır aydınlık yarınlara dair.
Gündemin inanılmaz derece dolu, acılı ve çeşitli olmasından dolayı bu günlük kısa kısa pasajlar vermek zorunda hissettim kendimi.
İletişim ve Armagedon!
Dünkü Soma Holding’in basın toplantısında yaşananlar tam bir trajedi, komikaze, dram, vahamet ve akıl tutulması örnekleriyle doluydu. Devamını Okuyun
Etiketler: acınası basın toplantısı, akıl tutulması, alp gürkan, BASIN toplantısı, çizmelerim kirletmesin, grizu patlamaları, iletişim bozuklukları, iletişim hataları, işçi, kömür madeni, maden işçisi, maden kazaları, maden yangını, madenci, madencilik, medyacıların vahameti, murat yalçın, Soma, trajikomik olaylar
Mayıs 12th, 2014 | in
Eğitim,
İş yaşamı |
Yorum Yapin
Yüksek Öğretim Kurumları Etik Değerler ve İlkeleri Taslağına İlişkin Değerlendirmeler:
- Etik Değerler ve İlkelerin Amacı ve Kapsamına İlişkin:
12 Eylül 1980 askeri darbesi ve bu darbe ürünü olan 1982 Anayasası kurumu YÖK, Türk Yükseköğretim sisteminde bir dönemönemli -hatta hayati- misyonu yerine getirmiştir. Ne var ki, bilişim ve ulaşım teknoloji yoğun bir eğilim içinde, halihazırdaki YÖKkurumsallık boyutundan koordinasyon ve denetim boyutuna çekilmelidir. Bu genel çerçeve içinde “Etik Değerler ve İlkeler” in belirlenmesi önemli bir eksikliğin tamamlanması olacaktır. Burada önemli gördüğümüz husus şudur ki, etik ilkeler ve değerler, sadece YÖK merkezli değil, Türk Yükseköğretim sistemimizin diğer dünya ülkelerinin yükseköğretim sistemlerirle Devamını Okuyun
Etiketler: Eğitim, etik değerler, etik ilkeler, Toplum, yök, yök etik değerler
İlk defa klasik bir başlıkla yazı kaleme alıyorum.
Anaların bilmem kaç milyonuncu taçlandırılacak özelliklerini zaten tarihte milyonlarca yazar dile getirmiş ve getirmekte.
Bu günün orijinine de hiç takılmıyorum. Yunan Tanrıçası Kibele’ye belki daha eskiye dayandırılmakta, ilginç olanı, bu günün dünyada bir çok farklı ülkede farklı tarihlerde kutlandığıdır. Türkiye bu konuda çoğu ülkenin kabul edip kutladığı tarihi dikkate almakta.
Ve Tanrı Kadını Yaratıp bütün insanlığa “analık” Genini Lutfetti…
- Çocuklarının can ve mal güvenliğini her şeyin üstünde tutar, ELEŞTİREMEZSİNİZ,
- Kendini çocukları için gözünü kırpmadan telef eder veya yok eder, ELEŞTİREMEZSİNİZ, Devamını Okuyun
Etiketler: ana, ana ve çocuk, analar günü, anne, anne olanlar, anneler günü, annelik, annelik duygusu, çocuk ve anne, Yaşam