24 Haziran Seçimlerinde Muhalefete Halkın Mesajları

Dün, halkın iktidar partilerine olan mesajlarına değinmiştik dilimiz döndüğünce. Bu güne kadar, dünkü yazdığımız mesajlara ilişkin tepkilerin kahir ekseriyeti olumluydu. Bunu, yazı tarzımın ve bakış tarzımın halkın aynası olma veya şahsımın objektif olma gayretleri ile açıklayabilirim.

CHP’li Seçmenin Partisine Mesajları:

  1. Ey Partim, ben sana ne diyeyim. Ömrümü çürüttün. Heveslerime kireç bağlattın. Ne bahtsızım ki böyle bir partim var. Başkaları kabul etsin etmesin Türkiye’nin en demokratik partisini destekliyorum ama o da yarım yüzyılı aşkındır iktidar yüzü göremiyor. Bence kendinize bir bakın. Hatta teşkilat olarak hepimiz kendimizi iyiden iyiye sorgulayalım. Sen de bunları gör ve o şu an üzerinde oturduğun yumuşak muhtemelen sunni deri olan koltuktan kalk ve bizlerin arasına katıl ve o koltuğu kendi ellerinle, ONURUNLA sevgili yeni reisimiz İnce’ye teslim et ki, biz de bu olgun davranışından dolayı seni sevmeye devam edelim. Yoksa….
  2. Ey Partim, Türk halkının çoğunluğu gibi bir hayat tarzına aykırı olduğunu biliyorum. Biz de taban olarak öyleyiz. Ama anlıyoruz ki, halkın ağırlıklı kesiminin değerleriyle çatışmak, çarpışmak, hor görmek yok saymak bize kazandırmıyor kaybettiriyor. Bunu siz de biz de anlamalıyız artık.
  3. Ey Kılıçdaroğlu, sen, her evden bir kişi hdp ye oy versin dedin, biz de kuzu kuzu gittik dediğini yaptık. Şimdi anlıyoruz ki, yanlış yapmışız. Sen de bu söylemleri açıktan açığa söylemeseydin biz chp tabanı olarak belki bu kadar abartmazdık. Neyse olan oldu artık.
  4. Ey Kılıçdaroğlu, sen ne biçim insansın ki, Cumhurbaşkanı adayımız olan Muharrem İnce’ye içinden gele gele destek olmadın, ona (adeta) çelme atmak için milletvekili adaylarını hep kendi yandaşlarından seçtin. Onu meydanlarda adeta kadük bıraktın, yetim bıraktın. Bu senin son entrikan ve manevrandı, kendin de çok iyi biliyorsun.
  5. Ey Kılıçdaroğlu başkanım, sen ne saf birisin ki, Cumhurbaşkanı adayı olarak lanse ettiğin İnce’ye hitaben, “Gel Muharrem, Seni Aday Yaptım” diye hitap eder ve onu bu tarz ifadeyle dolaylı yoldan rencide edersin. Şimdi belki bu satırları okurken, ben onu samimiyetimden söyledim dersin elbet. Ama seven, sevdiğini öldürdükten sonra, sevmesi ne işe yarar. Muharrem İnce’yi 5 seneliğine öldürdün. Bunun faturasını önce biz sonra Türk Halkı zaten sana kesti, kesmeye de devam edecek.
  6. Ey Muharrem İnce, sen Demirtaşı ziyarete gittin. Bu başta masumca gibi görülebilir, bizler de bunu zımnen desteklemiş veya sessiz kalmış olabiliriz. Ama sen Cumhurbaşkanı adayı olarak ferasetli olman lazımdı, bu ziyareti yapmaman lazımdı, mahkum birisinin eşit şartlarda yarışmadığıyla ilgili tavrını sözlerinle belirtmekle yetinmeliydin.
  7. Ey Muharrem İnce, Apolet Sökme konuşmasını bizler destekledik belki. Ama sen bu ifadende de seçici davranmadın. Adeta, tribünlere oynamayı abarttın. Bunun sonucunu da hep birlikte üzülerek gördük.
  8. Ey Muharrem İnce, polise olan küfürlü konuşmaların, bizlerin bir kısmı tarafından haklı bulunsa bile, yine bizlerin çoğunluğu tarafından şık bulunmadı. Sana hayran olduğunu söyleyen bir polise, ısrarla küfürlü konuşmamalıydın. Bir Cumhurbaşkanı adayına bu yakışmadı.
  9. Ey Muharrem İnce, günahınla sevabınla, biz seni çok çok sevdik. Kendimizden bildik. Senin yolunda (AKP lilerin reislerinin yolundan gittikleri gibi,) gitmeye seve seve razıyız, gururluyuz, onurluyuz. Gelecek seçimlerde, bize hoş görünmek için bile olsa haddini aşacak ifadelerde bulunma. Biz zaten parti olarak senin arkanda kenetlendik. Bizden bu anlamda zaten hiç fire çıkmaz. Yolun yolumuzdur.

CHP Dışındaki Seçmenin CHP’ye ve Muharrem İnce’ye Mesajları

  1. Ah CHP ah, sen busun işte. Anca konuşur anca gidersin. Konuşmanın dışında ne yaptın ki, bu sefer de yapacaksın. Ey Kılıçdaroğlu ve Ey Muharrem İnce, birkaç vaad dışında, bir seçim dönemi boyunca, hangi projeyle geldiniz, hangi eksikleri görüp te yapıcı eleştiri ile, bunun çözümü budur, biz de bu yöntemle bu işi çözeceğiz dediniz. Artık şunu iyice anlayın. Bu iş konuşup ahkam kesmekle olmadığını elli yıldır anlamalısınız. ÇÖZÜM ÜRETMEDİĞİNİZ, PROJE ÜRETMEDİĞİNİZ, HALKI HALK OTOBÜSÜNDE, TOPRAĞI DA SAKSIDA GÖRDÜĞÜNÜZ oranda bizden size bir zırnık oy çıkmaz.
  2. Ey CHP ve onun Genel Müdürü, halkın değerleriyle aynı değeri taşımanızı sizden beklemiyoruz zaten. Çünkü siz kendinizi ve kitlenizi beyaz Türk olarak görüyorsunuz. Kusura bakmayın ama, Türk Halkını tanımamakta ve onların değerlerini küçümsemekle doğru yaptığınızı zannediyorsunuz. Aklınızı başınıza devşirin. Bizler gibi olmasanız bile, bize saygı duymayı, bizi olduğumuz gibi kabul etmeyi başarmalısınız. Başaramadığınız ölçüde, daha uzun yıllar o Genel Müdürlüğünü Yapmakta olduğun partinin koltuğunda pasif pasif oturmaya devam edersin.
  3. Ey CHP Yönetimi ve Çekirdek Kadrosu, siz de başkanınız da artık iyi bellesin ki, Terör örgütüyle doğrudan veya dolaylı ilişki yürüten partiye yakın olduğunuz, sempati beslediğiniz oranda Türk Milleti sizinle olmadığı gibi, tam tersine sizden kaçacaktır.
  4. Ey CHP, lutfen rica ediyoruz, iktidarın her hangi bir icraatını da bu hizmet çok iyi, bu karar çok yerinde, o yüzden bir hükumetin bu kararını sonuna kadar destekliyoruz” şeklinde bir açıklamanız olsun. Siz böyle bir açıklama yapsanız, emin olun tabanımızdan oy kaybetmezsiniz, tam tersine, size oy vermeyen kesimden sempati kazanırsınız. Onbeş yılı aşkın bir iktidarın hiç mi hayırlı bir icraatı olmaz, hiç mi iyi bir kararı olmaz. Bunları görün ve vicdanınızı kullanmayı deneyin. Her şeye TUKAKA diyerek ve eleştirmekten öteye çözüm üretmeyerek varacağınız yer, ancak ve ancak HÜSRAN durağıdır.

İYİ Partiye Halkın Mesajı:

  1. Bak adı İYİ olan parti. Bu millet sana yeni kurulmana rağmen yüzde onluk oy verdi. Bu az bir oran değildir. Bu oyların yarısının Laik Kemalist Ülkücülerden, yarısının yarısını, FETÖ oparasyonlarında işsiz kalan kitlelerden, diğer çeyreğinin yarısını, kadın başkanın olduğu için kadın dayanışmasından, erkek seçmenlerin de kadın başkan sempatisinden aldın. Ama bir partide her şey tek bir kişinin iki dudağı arasında olmaz. Bu yanlış. Bu yapınızı ve mantalitenizi tezelden terketmek zorundasınız. Zira, yüzde onu veren halk yüzde bire de indirmeyi bilir.
  2. Ey Akşeher ve İYİ Parti, sen ki, bir parti kuruyorsun, ilk iki ay içinde estirdiğin rüzgarla adeta Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı gibi kendini lanse ediyorsun. Ama çuvalladığın bir konu vardı, teşkilatını iyi seçemedin, taşra teşkilatına seçtiğin kişiler, sadece ve sadece kendilerini gördü. Adeta, meclise bile giremeden KENDİNİ İKTİDAR GİBİ GÖRÜP BURUNLARINI HAVAYA KALDIRDILAR. Taşrada tanıtım toplantılarını adeta toplumdan gizlediler. Sen yeni çıkan bir partisin. Oysa ki çalmadığın kapı kalmamalıydı. İl ve ilçe başkanlarını bu şartla seçecektin. Bu satırları yazan kişi stk ların içinden gelen birisi olmasına rağmen, kamu yönetimi akademisyeni olmasına rağmen, hiç bir İYİ partili şahıs tarafından davet bile edilmedi. Oysa ki, başka partiler, ya programlarına davet etmiş ya da bizzat ziyaret etmiştir. Bu nasıl bir başlangıçtır ki, başlangıçta kendini BÜYÜK GÖRÜP insanları hiçe sayıyor.
  3. Ey İyi Parti Başkanı Akşener,  Tek Adam eleştirisiyle sadece ve sadece “Anti Tayyip” söylemiyle alacağın en fazla oyu aldın, bunu bilesin. Zira senin kafanın içinde iki şey vardı, Tayyip gitsin, onunla birlikte Devlet Bahçeli de gitsin. Devletin yerine ben geçeyim, İYİ ve MHP partilerini birleştirip adam gibi bir parti ortaya çıksın diye düşündün. Ama şunu düşünemedin. Sen hep kişi bazlı oldun ve konuştun. Aksiyon değil reaksiyon insanı oldun. Tayyip te Tayyip. Senin projen, önerin, çözümün hiç olmadı. Olsa bile bunu halka anlatmadın ya da anlatamadın. Tek ve en güzel yaptığın, bol keseden vaadler dizisiydi. Türk milleti seçim vaadlerini yapıp seçimden sonra unutan onlarca lideri önce sandığa, sonra toprağa gömdü bunu çok iyi biliyorsun.
  4. Ey Akşener, hala oyunu artırma düşüncen varsa bilesin ki, halk senden ciklet geveler gibi, tayyip, tayyip lafı yerine proje ve çözüm önerisi bekliyor. Aklı selim ile doğrunun yanında, yanlışın karşısında tavırlar bekliyor. Bizden söylemesi.
  5. Ey Akşener, sırtını Türk Milletinin kahir ekseriyeti tarafından nefretle karşılanan kitleler, kişiler ve kurumlar ile olan ilişkilerine de dikkat et. Türk Milleti seni kökeni dış mihraklardan beslenen kişi olarak biliyor ya da okuyor. Bu imajını düzeltecek kişi ancak ve ancak sensin. Bunu ilerleyen zamanlarda telafi edersin veya etmezsin. Tercih senin ve partinin elbet.

HDP ye Halkın Mesajı:

  1. Sana parti diye hitap etmek istemesem de, sana emaneten verilen CHP oylarının hatırına sesleniyorum. Doğunun kalkınmışlıktan alınması gerekli payı alamayanların hatırına sesleniyorum. Ne yapıp yapıp, ÖRGÜT ile doğrudan değil DOLAYLI BİLE OLSA ilişkini kesmelisin. Kemsediğin ölçüde, yüzde dokuza mahkumsun. Bir dahaki seçimde sana gelen emanet oylar geri gidecek. Bunu çok iyi biliyorsun. O yüzden tabanını genişletmenin, bir TÜRKİYE partisi olmanın tek yolu, gün ışığında bir parti olman, yasal olman, hendek açmak değil hendek açanlara ceza kesen bir parti olmandadır. Terörist cenazelerine gittiğin ölçüde doğuya makkum kalmaya devam edersin.
  2. Ey HDP, görüyor musun, kendi bölgende oyların düşerken, batıda oyların arttı. Yani emanet oyların geri gitmesi durumunda senin oy oranın yüzde yediyi geçmemektedir. Türkiye’yi BÜTÜN OLARAK sevmeden, Bayrağı sevmeden, yüceltmeden bu halk sana prim vermez, vermeyecek te.
  3. Ey Demirtaş, senin ne işin var HDP’de. Ah keşke o partide olmasan da, ülkeni biraz daha sevsen, terör örgütüyle dolaylı dahi olsa ilişkin olmasa, o temiz görünümlü yüzünle, bu millet sana muharrem ince kadar teveccüh gösterir oysa. Ama bunu sen istiyor olmalısın ki, bulunduğun yerdesin.
  4. Bak Demirtaş, biz öyle milletiz ki, hapisteki vatandaşına bile Cumhurbaşkanlığı için aday olabilmesine izin veriyoruz. Gönül isterdi ki, en azından seçim döneminde özgür olarak kampanyanı yapabilseydin. Ama geçmişine baktığımızda, bu bile TÜRK MİLLETİ İÇİN ödüldür sana.
  5. Ey Demirtaş, partinden az oy alman, hapiste olmandan kaynaklandı. Bunu biliyoruz. Ama Türk Milleti seni, bulunduğun partide değil, başka partilerde siyasi mücadele yürütmeni istiyor. Tabi sen eski bağlantılarından arındığın ölçüde. Senin partin sana çok şey borçlu. Zira senin gibisini zor bulur. Biz millet olarak sana deriz ki, gel ziyan etme kendini, önce GEÇMİŞİNDEN ARIN, sonra diğer partilerde en güzel SİYASİ MÜCADELE ile ülkene hizmet et. Umarım sesimizi duyarsın.

Saadet Partisi’ne Halkın Mesajı: 

  1. Sayın Saadet Partisi yönetimi, kendiniz de çok iyi biliyorsunuz ki, kendi içinizde ekip arkadaşlarınızla ve kadim kadronuzla barışmadığınız sürece size bu millet prim vermeyecektir. Erbakan Hoca’nın ekibiyle barışmak zorundasınız. Yoksa sokağa bile çıkmak sizin için ciddi sorundur. Çünkü Erbakan Hoca’nın siyasi tabanı sizi hazmetmemektedir. Bu hazımsızlık yok edilmelidir. Bu yok edilmediği sürece sonuçlardan da görüldüğü üzere, halk sizi yok etmektedir.
  2. Var olmak isterseniz, önce kadim tabanınızla barışmanız, ardından açıklık ve mütevazılık düsturunuz olmak zorundadır.

Büyük Birlik Partisi için ses vermiyorum. Zira o gönüllerde yer etmiş Muhsin Başkan’la tarih oldu. Ondan sonrakiler, hep birilerine payanda olmaktan öte gidemediler.

Duruşu oluşu, varlığı, liderinin anlamsız ve istikametsiz haliyle yok olmaya mahkum olan Vatan Partisi’ne diyeceğimiz hiç bir şey yoktur. Zaten parti olarak sizin cezanızı kestik. Keyfini sürün.

Kıymetli okurlarım, üzerinde yaşadığımız güzel yurdumuz hepimizin. Birlikte ve daha refah içinde yaşamak için, Atatürk’ün hedef çizdiği muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkabilmemiz için, PAYLAŞIMCI, UZLAŞICI, HOŞGÖRÜLÜ olmamız ve sürekli çalışarak ve üretmemiz gerekmektedir. Bürokratlarımızın ve liderlerimizin erdemli olmaları, halkın erdemli olduğu oranda olacaktır. Ne demiş bilge insan Muhammed Peygamber hadisinde: “Siz nasılsanız öyle yönetilirsiniz.”

Sağlıcakla kalınız. Aydınlık yarınlar temennisiyle.

 

Paylaş

Etiketler: , , , , , , ,