Bir toplum olmak, bir toprak parçası üzerinde örgütlü olarak ve genel menfaatler çerçevesinde ortak değerleri bulunarak bir arada yaşamakla mümkün olabilir,
Bir millet olmak, belli bir ırk ve ülkü birliği taşıyan insanların belli bir kara / toprak parçası üzerinde yaşamasıyla mümkün olabilir.
Bir devlet olmak Birleşmiş Milletler tarafından tanınmakla, veya komşu büyük devletler tarafından tanınmakla, özerk kendine özgü kanunları olmakla mümkün olabilir.
Ama bir medeniyet olmak, hem çok uzun bir tarih birliğini, hem asla sarsılmayacak ülkü birliğini, hem önemli bir coğrafyada yaşıyor olmayı, hem yüzyıllar hatta bin yıllarca oluşturala gelmiş kültür/ekin birliğini, hem de bütün bunların üstünde özgür iradeyle tercih edilen din birliğini gerektirir.
Toplum olunabilir, millet olunabilir, devlette olunabilir. Ama medeniyet olmayı yüce yaratıcı çok az devlete nasip etmiştir. İşte bu medeniyetlerden birisi de Türk Medeniyetir. Bu gün Türk medeniyeti, Türkiye öz sınrları üzerinde kurulu bulunan Türkiye devleti başkent olmak üzere çin seddinden Avrupa’nın ortalarına kadar giden bir coğrafyadaki KALP BİRLİKTELİĞİ nin bizzat kendisidir.
Bu duygular ve GERÇEKLERLE, ize bu günümüzü sağlayan atalarımızı, şehitlerimizi gazilerimizi BÜYÜKLERİMİZİ rahmet, dua, saygı ile anıyoruz.
ÜLKEMİZİ, DEVLETİMİZİ ve MEDENİYETİMİZİ ÇOK SEVİYORUZ ve BU MEDENİYETİN BİR PARÇASI OLMAKTAN GURUR DUYUYORUZ.
ONLİNE BİLGİ İLELİŞİM KÜLTÜR ve MEDYA HİZMETLERİ SİTELER TOPLULĞU
Madhan