Diyarbakır’daki BDP Nevruzu, AKP İktidarının Tüm Dönemlerinin En Büyük Ayıbıdır
Adı Nevruz Bayramı.
Tarihten beri baktığımızda son yirmi yılda kutlanmaya başlandı. Son yirmi yıla kadar Nevruz yok muydu? Vardı da niye kutlanmadı. Tarihimizi ve tarihsel derinliklerimizi yeni mi hatırlamaya başladık?
Öyleyse Nevruz Bayranı’na iade-i itibar yapılmalıdır. Yoksa Nevruz Bayramına büyük haksızlık yapılmış olur (mu acaba).
Tabi ördeğin ayağı böyle değil. Nasıl ki, 18. yüzyıldan itibaren sanayi devrimide ezilen emekçilerin işçilerin haklarını savunmak için Sosyalist sistem Sendikaları ortaya çıkarmış ve Kapitalist sistem de sendikaları içselleştirip kendi parçası haline getirmişse, bu gün de, daha düne kadar ayrılıkça terör örgütleri ve illegal örgütlerce dile getirilen NEVRUZ u Türkiye Cumhuriyeti resmileştirmiş ve meşru tarih ajandasına kaydetmiştir.
Bu günkü nevruz kutlamalarına baktığımızda ise, devlet törenlerinde ateşten atlama ritüellerinin ve demir dövme canlandırmalarının ne kadar yapmacık ve yavan olduğunu görmekteyiz.
Konunun Özü:
Bireylerin olduğu gibi devletin de yanılma hakkı vardır. Bu yanılma hakkı belli boyutları aşmamalıdır. Belirli boyutları aşması durumunda toplum katmanlarının devlete olan güveni ve saygısı kalmayacaktır.
Daha düne kadar PKK ile bunca mücadele verilmedi mi?
Daha düne kadar kırmızı sarı ve yeşil renkler dahi yasak değil miydi?
Daha düne kadar bir parti Bölücü elebaşısının ismi lazım olamyan kişisinin adını ağızlarına aldıklarında tutuklanmıyor muydu, bu partiler kapatılmıyor muydu?
Tamam parti kapatılsın, milletvekilleri tutuklansın istemeyiz, ancak TÜRKİYE CUMHURİYETİ SINIRLARI İÇİNDE BÖLÜCÜLÜĞÜN MEŞRU ZEMİNDE HAYKIRILMASI, İSMİ LAZIM OLMAYAN BÖLÜCÜ BAŞININ BÜYÜK TEZAHÜRATLARLA BAYRAKTARLAŞTIRILMASI İSTER TÜRK VATANDAŞI OLARAK İSTER TÜRKİYE VATANDAŞI OLARAK İSTER AHMET FİDAN OLARAK KANIMA DOKUMMUŞTUR VE DE DOKUNMAKTADIR.
Bu günleri (dünkü diyarbakırdaki nevruz kutlama törenlerini) keşke hiç yaşamamış olsaydım. Keşke bu esefle kınadığım olayları yaşamamış olsaydım. Keşke Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu kadar rencide edilmemiş olsaydım. Bunları yazıyorum lakin bir de şehit ve gazi analarını düşünüyorum. Kim bilir onların içleri nasıl sızlıyordur, nasıl kahroluyorlardır.
Şimdiye kadar siyasal iktidarın açılım sürecine önemli ölçüde olumlu bakmaktaydım. Demokrasi ve katılım noktasında, servetin ve gelirin toplum içinde adil bölüşümü konusunda görüşlerim sabit kalmak üzere kürt açılımının tam anlamıyla sömürgeci emperyalist, sinsi, hain, dayatmacı, işbirlikçe talihsiz ve dahi kötü niyetli bir politika olduğunu düşünmekteyim. Bu düşünceye gelmiş olmam şahsım adına üzücüdür.
Kimseye görüş ve düşüncesinden dolayı saygısız değiliz ama sınırlarımız içinde bölücü bir kişi ve oluşumun bu denli şa’şaa ile tören yapmasını ŞİDDDETLE, ELEMLE, ESEFLE PROTESTO EDİYORUM.
Geleceğimizi aydınlık görmekteydim ve hep bunu dile getirirdim fakat artık her bu dileğimde içimin burkulacağını da belirtmiş olayım. Esen kalınız.
Not:
Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, https://www.bilgievreni.com, https://www.gazetecanik.com, https://www.kamudanhaber.com, https://www.siyasalforum.net, https://www.gercekgazete.web.tr, https://www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.