Anayasa Pketi mi

Anayasa revizyonu paketi son on yıldır,  yargıya ve hukuka boğulmuş gündemi daha da bir derinleştirdi. Üretimin, ekonominin, yeniliğin gündemiyle dolu olmasını özlediğimiz gündemin hukukta ve yargıda patinaja düşmesinin en temel sebebi, politikacıların kısa dönem çıkarlarıyla hukuku dolanmak istemeklerinden kaynaklanmakta. Bu durum malesef, dün de böyleydi bu gün de böyle.

Anayasa Değişikliği Revizyon Paketi, Köklü Anayasa Değişiminin I. Aşamasıdır:

I. Aşama: Anayasa Mahkemesinin Ele Geçirilmesi

Bütün olarak anayasanın değiştirilebilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne hakim olmak gerek. Siyasal mantık, pragmatist veya popülist olarak öncelikle Anayasa Mahkemesinin kimyasal ve fiziksel bileşimlerini değiştirerek genel anayasa değişikliğinde bu kurumu kontrol altına almak istemektedir.

II. Aşama: Anayasa Mahkemesini Değiştirmek Üzere Anayasa Revizyonu Paketinin Hazırlanması

Bu gün bu aşamadayız. Gündemde olan anayasa revizyon paketi aslında Anayasa Mahkemesinin kontrol altına alınmasının kılıfıdır. Bütün siyasal açılımlar ve paketteki diğer dolgu maddeleri estetik unsurlarıdır.

Bir Taşla Üç Kuş Vurma:

Paketteki ordunun veya silahlı kuvvetlerin eskiye göre biraz daha pasifize edilmesi, küresel tabirle sivilleşmenin sağlanması paketin en güzel bonusu (artı avantajı) durumundadır.

Paketin ikinci bonusu (avantajı) parti kapatmaların en azından iktidardaki partinin kapatılmasının önlenmesidir.

Paketteki diğer revizyon maddeleri kekimizin üzerindeki kremşanti ve kakao kısımları, ve bütün bunların üzerindeki meyve süsleridir.

III. Aşama: Yeni (Bütüncül) Anayasa Değişikliği:

Anayasa Mahkemesinin kontrol altına alınmasıyla, yeni yazılacak anayasanın kabul edilmesinin önündeki temel engel kalkar kalkmaz bütün olarak baştan sona yeniden yazılmış anayasa değişikliğinin yapılmasıdır.

İlk iki aşama bile hükümet için yeterlidir. Pragmatist açıdan. III. Aşama’nın gerçekleştirilmesi, özgün veya kemikleşmiş tabanın taleplerinin yerine getirilmesidir ki, bu amacın yerine getirilmesi ile misyon tamamlanmış olacaktır. Zaten bu misyon tamamlanamazsa eğer, iktidarın tabanı hızla depolitize olacaktır.

Keser Döndü Sap Döndü:

Ne tuhaf gelişmeler olmakta. Dün bağırtıra bağırttıra, hatta erken seçime neden olacak şekilde yasamayı yürütmeyi ve yargıyı tıkanma durumuna getiren Cumhurbaşkanlığı seçimindeki gibi, başta hukukçu kimliğin en üst zirvesini ele geçirmiş Ahmet Necdet Sezer, Sabih Kanadoğlu antidemokratik ve siyasallaşmış yargı icraatlarıyla AKP yi ezim ezim ezmişlerdi. Yalan mı?

Sezer zamanında Cumhurbaşkanı’nın başta rektör seçimleri vb. kurul üyeliklerine yapmış olduğu antidemokratik atamalar bu günkü çığırtkanlar tarafından görmezden gelinmemiş miydi?

Dün CHP ye veya DSP ye çalışan hukuku dolanma süreçleri en alasıyla yapılmadı mı?

Ne oldu?

Olan sadece keserin ve sapın döndüğü, bu gün hesabın da döndüğü gerçeğidir. Dün başkanı şiir okurken hapse atılan, iktidardayken kapatılan siyasal partiler bu gün muktedir oldular. Hani hep AKP ye iktidar olurlar ama muktedir olamazlar diyorduk ya, evet işte artık muktedir de oldular. Hem de cemaatlerin itaatkar askerlerinin ve ezilmiş çoğunluğun bir torba kömür, 100 lira harçlık ile satın alınmış oyları ile. Bu günkü baş rol oynayan çığırtkanlar nişadır yemiş gibi, elektriğe verilmiş gibi vaveyla yapmakta.

Dünkü yaşanmış olan haksızlıklar ve hukukçu kimlikleriyle hukukun dolanılma operasyonlarının bu gün rovanşı alınmakta. Birinci senaryodaki haksızlığa bakarak bu gün HAK YERİNİ BULDU ibaresini kullanmaktayım rahatlıkla. Ancak çok iyi biliyorum ki, bu tepki duygusal bir tepkidir. Zira olması gereken ne dünkü yapılanlar, ne de bu günkü olup bitenler. Duygusal tepkimin iki yönüyle altı boş. Birinci olarak, devletin yönetiminde kimsenin duygusal davranma hakkı olmaması, ikinci olarak ta, bu günkü iktidara güç veren çoğunluğun nitelikli bir çoğunluk olmadığı gerçeğidir.

Robert A Dahl’in “Demokrasi Eleştirisi” adı kitabında da dolaylı olarak dile getirilen, demokrasinin sorunlu (bir ölçüde çürük) yanları entellektüel çevre tarafından bilinir. Bu da, bir noktadan sonra devletin yönetiminin niteliksiz kişilerin çoğunluğuyla yürütülüyor olmaya başlamasıdır. Bu nedenle ki, Birleşik Krallık (İngiltere) bu durumu telafi etmek için, Avam Kamarasının yanına Lordlar Kamarasını tesis etmiştir.

YAZININ VE SÜRECİN KEŞKESİ:

Keşke dünün yargıçları, hukukçları, yargıç kökenli Cumhurbaşkanları hukuku dolanmasalardı, devleti bu kadar polizite olarak yönetmeselerdi, bu günkü iktidar bu sıkıntıların refleksi olarak daha az duygusal davransaydı, yeni bütüncül anayasa ayrıntıya girilmeksizin, ayrıntıları kaldıracak şekilde, özgürlükler manifestosu olarak 50 maddeyi geçmeyecek şekilde yazılsaydı, bu metin de parlamentodan geçirilebilseydi, bu günkü (sözümona fethidilmemiş) Anayasa Mahkemesi aba altından sopa göstermeseydi, sadece en fazla meşruiyet için halkoyuna sunulsaydı. Bunlar hoş temenniler.

Son Söz:

Dünkü yapılan hukuk dolanımlarına karşın bu gün iktidar refleks olarak kendi dolanımlarını yapmakta. Yeni ve bütün bir anayasanın kabul edilmesi için gerekli olan Anayasa Mahkemesinin kontrol altına alınması gerekmekte, bu gereklilik için de makyajlanmış bir paket gerekmektedir. Şu an önümüze gelecek ANAYASA PASTASI, (iktidar açısından) içinde tek ana amacı olan, iki de yan bonusu olan değişiklikleri içeren bir pastadır. Gerçek lezzet şöleni (!) halihazırdaki ara revizyondan sonra fırına sürülecektir.

Bu anayasa değişikliği operasyonunu Avrupa Birliği üyesi olarak yapsaydık ertesi gün üyelikten atılır mıydık?

Ne dersiniz?

Anayasa Revizyonu paketinin içeriğine veya aslına ve dahi kurumsal sisteme ilişkin irdelemelerimi iki ayrı yazıyla ele almak ümidi ile esen kalınız.

Not:
Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.bilgievreni.com, www.gazetecanik.com, www.balikesirbirlik.com www.kamudanhaber.com, www.haberanaliz.net, www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.net, www.gercekgazete.web.tr, www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş

Etiketler: , , , ,