Sayın okurlarım. Hatırlarsınız, 02 Ekim 2008 Perşembe günü, ”Bayram Tatilleri En Az Birer Gün Azaltılsın!”  başlığını taşıyan bir yazı yazmıştım. Bu konuda gerek kağıt bası gerekse elektronik yayınlardan yazılarımı takip eden okurlarım yazılarıma hayli ilgi göstererek tepkilerini dile getirmişlerdir. Bu konuda yazımın sonuna yorum yazanlara, e posta gönderenlere, kendileri özel olarak bu konuda yazı yazanlara, kağıt mektupların bittiği bu dönemde bizzat kalemle cevap yazanlara çok çok teşekkür ederim.

Bu yazımda gelen tepkileri eksiksiz olarak sizlerle paylaşmak isterim doğrusu. Bu tepkilerin veya cevapların tamamını aslında sizlerle paylaşmak isteri. Ancak şu kesin ki, milletimiz bayramına dokunulmasını istememekte.

Okurlarımız adeta şunları söylemektedir:

Ben bayramdan da yakınırım, “nerede o eski bayramlar” da derim, ama bu bayramıma dokundurtmam kardeşim.

Ben bayramları ekonomik bir olgu olarak görürürm ama bayramda hoyratça tüketim toplumuna itaat ta ederim.

Ben hem tatillerin uzunluğundan ve tembelliğimizden şikayet ederim ama, kendim de bayramlar tatillerini fırsat bilip eşle dostla olacak yerde uzun bir kaçamak yapma aralığımın saklı kalmasın tereddütsüz tercih ederim.

Ben bayramlarda “bir çift canlı gözün içine bakarak “nasılsın amca, teyze, aabi” diye hitap etmek yerine cep telefonundan mesaj çekerek, msn den mesaj yazarak, çiçekli böcekli resimlerin üzerine “bayramınız kutlu olsun” yazısı yazıp onu bütün e posta grubuna göndersem de bayramları bir kişinin bile hatırını sormaya değer olarak görürürm.

Hiç bir değerim kalmasa bile bizim değerlerimizi canlı tutan bayramlara ve ÖZELLİKLE DE BU BAYRAMLARIN TATİLLERİNE dokunulmasına asla izin vermem. … anlamına gelen tepkiler verilmiştir. Bu tepkileri elbetteki biraz dramatize ederek (çarpıtarak) aktarmaya çalıştım.

Doğrusu bayramlara hala bu kadar önem verilmesi beni mutlu etti. Bendenizin zaten bayramları odak alan bir kastı yoktu. Burada esas kastım, bayramı bahane yapan tembellerin kendilerine 3 4 günlük bayramı neredeyse bir aylık süreyi kaplayan bir zaman kılıfına dönüştürmeleriydi.

Olsun bakalım. Tatillere bir sonraki kral çıplak haykırışıma kadar devam edilsin. Uzata uzata tembelliklerimiz yaygınlaşsın. Aleme örnek olsun. Bahanelerimiz “banane”lerimiz olsun.

Sonuç: Buraya kadar ne yazarsam yazayım, bayramlara dokunmayalım o halde ama lütfen önemle, özenle şiddetle vurguluyorum ki, tembelliğimizi bayramlara kılıf yaparak resmileştirmeyelim.

Esenlik dileklerimle.

Paylaş

Etiketler: , , , , ,