Editorial Letter:
Binalar, Kurallar ve İhlaller…
Önce zihniyetten başlamak lazım derler çoğu konuşmalarda. Sanki zihniyetten başlamak bir parmak şıklatması kadar kolay ve hızlıymış gibi, öylesine rahatça söyleyiverirler bir nefeste.
Evet belki kısaca bunu sıralayabiliriz bu vesile ile, halkımızın uygarlığa dair bilinç yenilenmesini oluşturabilmesi adına.
Ana kucağındaki çocuğa söylenen ninnilerden başlayıp, anasınıfınlarında deprem ve doğal afet tatbikatları ile devam edip, ebeveynlerin evlerinin içinde büyütüp eğittiği çocuklarıyla birlikte daha onlar çocukken, doğal afetlere karşı koruma bilinci, hayatta kalma direnci, tüketici ve uzlaşma kültürü, bisiklet kültürü en nihayetinde kentli kültürünü eğitmesi gerekmekte. Devamla bu bilinçaltı ve bilinçüstü eğitimlerin ardından, ortaöğretim ve yükseköğretimde bu ‘bilinç’, ‘bilgi’ ve ‘deneyim’le donatılarak yaşam tarzı hatta karakter haline gelebilsin. Japonlar gibi, Almanlar gibi…
İkinci sayımızın editör mektubunda da yine doğal afetlerden kopamadık, kopmayacağız da. Belki de aynı zihniyetle devam ettiğimiz sürece kopAmayacağız. Gelecek sayımızda muhtemelen, yine aynı doğal afet bilincinin oluşması için yazacağız. Yedi ve daha büyük bir depremde, özensiz ve usulsüz binaların tuz-buz olduğu gerçeğine rağmen, küçüğünden büyüğüne, yurttaşlarımızda doğal afet bilinci olmadığı sürece, kurallar mevzuatlar arkadan dolaşılmaya mahkum olur. Kürsüde konuşanlar evine girdiğinde, bir kat daha, bir metre daha kazanmak için, bir lira/dolar daha ucuza maletmek için, binbir çözüm üretmekte, üretirken, hem ömrünü, hem geleceğini tüketmekte.
Tek dileğimiz, bu yazdıklarımızın, bilimin sinejisi ile halk katmanlarında karşılık bulması, 7 değil, 8 hatta 9 büyüklüğündeki depremleri, olgunluk ve bilinçaltı tecrübeleriyle sükûnetle hane halklarının zamansız gidişleriyle sonlanmadan yaşayabilmesidir.
EN:
In most speeches, it is said that you have to start with the mentality first. They say it so casually all in one breath, as if starting from the mindset is as easy and quick as the snap of a finger.
Yes, maybe we can list this briefly with this occasion, so that our society can create a renewal of consciousness about civilization.
Starting with the lullabies sung to the child, continuing with the earthquake and natural disaster drills in the kindergarten, parents need to educate their children about the awareness and protection against natural disasters, survival resistance, consumer and reconciliation culture, bicycle culture, and ultimately the urban culture. After these subconscious and over conscious education, this process can become a lifestyle and even a character in secondary and higher education being equipped with knowledge. Like the Japanese and the German…
In the editorial letter of our second issue, we could not break away from natural disasters: we will not, ever. Maybe we will NOT be able to break away from them if we continue to live with the same mentality. In our next issue, we will probably write about the same natural disaster awareness. In an earthquake with a magnitude seven or more, even though sloppy buildings built in an unmethodological way are shattered, unless our citizens, from small to large, are conscious of natural disasters, rules and regulations are destined to be got around. When the speakers at the stand enter their houses, they produce thousands of solutions to gain one more floor, one meter more, in order to spend one lira/dollar less, while consuming both their life and future.
Our only desire and hope are that what we have written will be answered by the synergy of science and we can experience earthquakes with a magnitude of 8 or even 9, not 7 without losing anyone from our houses with the help of maturity and subconscious experiences.