Heyy, kırık kalpler durağında inecek olanlar, durağımız sizi beklemekte. İnecek yolcular çok bu günlerde. Hep gelenleri ağırlamaktayız. Ne mutlu ki, köyümüzde herkes çok mutlu, o nedenle kırık kalpler durağında gidenler olmaz pek. Gelenlere alışıktır durağımız.
Kırık kalpler köyümüzde biz hepimiz, birbirimiziz. Dertli olanların dertlerinin paylaşıldıkça eriyip tükendiği bir köy burası. Herkesin öyle çok ta conconlu, cicili bicili şatafatlı mobilyaları yok evlerinde. Ya da gösterişli villalarımız yok köyde. Yalın, sade, ama içinde halden bilenlerin bulunduğu bir köy burası.
Ben de bu köyde oturmaktayım. Ve bu köyün belki de en mutlu köylüsü. Tıpkı otuzyıllar öncesi mutluluğum gibi. Kırık Kalpler Köyümüz, 10. köy ile komşu. Orada da dokuz köyden kovulmuşlar yaşamakta. Onuncu köyden gelenlerimiz çok olur. Ağırlarız onları. Sip sivri dillerini çekeriz sabırla. Çünkü biz çok daha sivrilerini, çok daha acılarını çekmişizdir yıllarca. O nedenledir ki zaten kırık kalpler durağında inmiş ve bu köye yerleşmişizdir.
Burda her birimizin ayrı hikayesi yoktur. Hikayeleri vardır. Her bir hikayenin içimizde nasırlaşmış tümörleşmiş cam kırıkları vardır. Bir kısmımız onları içlerinde eritmiş, bir kısmımız sa tümörleştirip hapsetmişizdir.
Birden Kırık Kalpler Köyünde aşağıdaki dizeler döküldü gönlümden. Akıverdi satırlara.
Kötü gün dostu oldum hep,
Hep çile dönemlerinde kapım çalındı
Gül devirlerindeyse evim boş kaldı.
Gül devrine kavuşup ta ardına bakmayanlara,
Acı tebessümüm peşlerinde yapışık kaldı.
Şimdilerde sahte dostların yağmaladığı virane gönlüm,
Yitik şehrin köşe başındaki hanesinde gizlemekte kendini…
Ayak seslerini dinleyerek buruk ve çok ta vuruk bir yürek ile…
Öyle ya hak verirsiniz,
Gelenlerin yürek sesini dinlersiniz, gidenlerin se ayak seslerini… bilirsiniz…
****
Geride kalanları içinde uğurlarsın, acı bir keman sesiyle…
Ensende hissettiğin sessizliğin yürek yakan nefesiyle.
Kapını kapatır mısın, kitler misin, aralık mı bırakırsın tereddütlerinle,
O kadarını bilemem, bilmem hatta, ne bilirim ki ben (A.E.Fidan)
Kırık kalpler köyündeyiz, birimiz hepimiz hepimiz birimiz içiniz, çünkü biz birbirimiziz.
Bu köy öyle sizin bildiğiniz bir köy değildir haa, bu köy, işte şu karşınızdaki plazma veya cam ekranın karşısındadır. Oradan içeri girmek için bizim durakta inmelisiniz. Her şoför de bilmez bizim durağı. Kırık kalpler durağı sorarak öğrenilmez, iç çekintileriyle, içinizde büyüttüklerinizle sizi yönlendirir. Hatta siz yolculuk yaparken Kırık Kalpler durağı beliriverir karşınıza. Tabi siz de bu köyü hakediyorsanız.
Bu köyden çıkan yok. Çünkü biz bu köyde mutluyuz. Biriz biz. Çünkü biz birbirimiziz.
Mutlu pazarlar efendim. İftar sonrası pazar kahvemizi BİRBİRİMİZ için içelim. Afiyet şeker olsun.
Not1:
Bayramınızı kutlamıyorum. Çünkü arife günü gecesi bir bayram yazısı yazmazsam ZENCİ olayım.
Not 2:
Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, https://www.bilgievreni.com, https://www.gazetecanik.com, https://www.kamudanhaber.com, https://www.siyasalforum.net, https://www.gercekgazete.web.tr, https://www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Gazete Canik vb. kağıt bası gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
Etiketler: derin dertliler, DOST, gül devri, iz bırakamayanlar, iz bırakanlar, kırık kalpler, kırık kalpler durağının köylüleri, kırıkkalpler durağı, kötügün dostu, mirasyediler, onuncu köy, ter edenler, terk edilenler, terkedilenler, unutulanlar, Yaşam