Cemreler Havaya, Suya Toprağa Düşer, Ya Kalbe Düşerse…!?

Dün ve bu gün toprağa CEMRE düştü.
Her mevsimin kendine göre güzellikleri vardır da bahar bir başkadır. İçinde yaşarken çiçeğiyle, aydınlık yüzüyle, her gün içimize doğan güneşiyle sıcak bir anne kucağı gibi sarar bizi bahar.

Dışındayken de en çok özlenen mevsimdir o. Kışın en soğuk günlerinde düşlerimiz bahar meltemleriyle ısınır. Bahar her yıl gelmesi gereken vakitte gelir. Kendi gelmeden önce de bir müjdeci gönderir bizlere: CemreBabamın saatli maarif takviminden hep okurdum yıllardır. “Bu gün “Cemre” havaya düştü.” Bir hafta sonra suya düşecek. Ardından toprağa. Cemre, bir de gönle düşer ki işte ona diyecek yok. Gönle düşen cemreyi son paragrafa bırakalım.
Peki, hanginiz gördünüz cemreyi düşerken, düşmek üzereyken?))

Cemre nedir?
Baharın müjdecisi olan ve ‘düştüğü’ söylenen cemre acaba nedir? Nereye ve ne zaman düşer? Cemre çok eski zamanlardan beri kullanılan bir kelime. Cemre kelimesi, kor haline gelmiş ateş, köz anlamına geliyor. Köz yani kıpkırmızı ateş… Bunun dışında başka anlamları da var cemre kelimesinin.
Cemre, Arapça kaynaklı bir kelime. Ateş, korateş, köz manasına gelmektedir.

Cemre düştü dediğimiz zaman, işte, havaya ateş düştü, toprağa kor ateş düştü demek istiyoruz aslında. Baharın geldiğini haber veriyoruz… Havanın suyun ve toprağın ısınmaya başladığının göstergesidir.

Cemre Ne Zaman Düşer?
Birinci cemre hep havaya düşer. 19-20 Şubat’ta. Bir hafta sonra (26-27 Şubat) suya düşer. On gün sonra da toprağa düşmektedir. Onun da tarihi bazen 5 bazen de 6-7 Marta tekabül eder. Her cemre düşüşünde hava sıcaklığı biraz daha artmaktadır. Velhasıl aslında “cemre” soyut bir kavramdır. Yani maddi anlamda bir şeyin düşmesi söz konusu değildir.
Havaya düşen birinci cemre 19-20 Şubat’ta düşüyor. İkinci cemre suya düşer demiştik bunu tarihi de 26-27 Şubat. Son cemre 6-7 Mart’ta toprağa düşüyor. İşte cemre bu tarihlerde havaya suya, toprağa düşüp bunları ısıttığı düşünülen olaydır. Somut düşünmeye çalışırsak, bir bardak soğuk suyun içine bir kaşık sıcak su döktüğümüzde bardaktaki suyun ısısı biraz artar. Cemre de havaya, suya ve toprağa düşerek bunları ısıttığı varsayılan kor ateş.

BİLİMSEL AÇIDAN CEMRE

Meteoroloji uzmanı Miktad Kadıoğlu cemreyi bilimsel olarak şöyle açıklar. “Açık bir günde, atmosferin alt tabakasından geçen güneş enerjisi, yer yüzeyi tarafından yutulur. Dolayısıyla yer yüzeyi ısınır. Yüzeydeki hava ısındıkça, yüksekteki havadan daha az yoğun hale gelir. Isınan hava yükselir ve daha soğuk olan hava çöker. Yükselen hava genişler ve soğur. Su buharı, bulut damlacıkları şeklinde yoğunlaşarak, hal değişim ısısından dolayı, havanın ısınmasını sağlar. Bu sırada dünya karbondioksit ve su buharı tarafından yutulup tekrar kızılaltı ışınları yayınlar. Gazların yoğunluğu, dünya yüzeyinde daha az olduğundan, yutma işleminin büyük bir kısmı, yüzeye yakın katmanlarda gerçekleşir. Dolayısıyla, atmosferin alt tabakaları aşağıdan yukarıya doğru ısıtılmış olur. (İstanbul Haber7) 24.03.2004 12:29:08https://www.haksever.com/modules.php?name=News&file=article&sid=60)

CEMRENİN MAGAZİNİ
Basın sektöründe eskiden, acemi genç çaylak muhabirlere şaka yapmak için söylenirmiş cemre düşme olayı.
Yeni başlayan muhabire “Evladım bak bugün cemre suya düşecekmiş, git şunun fotoğrafını çek de haber yapalım” diye. Acemi muhabiri dere, göl kenarlarına, su birikintilerinin bulunduğu yerlere gönderirler, zavallı muhabir de elinde fotoğraf makinesi dolanıp dururmuş akşama kadar, cemreyi görüntüleyeceğim diye. Akşama doğru boynu bükük, gazeteye döner, çekemedim efendim, diyerek makineyi büyük bir mahcubiyetle masanın üzerine bırakırmış. Ya da bazı aklı evvel çaylaklar dere kenarlarında o tarihlere rastlayan kurbağaların yumurtalarını çekip cemre fotoğrafı diye götürürlermiş.

Küçükken dere kenarlarında dolaşırken görür ve arkadaşlarla cemre (cemile) buldum diye konuşurduk. https://www.ahmetfidan.com/gazeteyazilarim/anasayfayazilari/ana_yazi_33_birinci_cemre_havaya_dustu.htm
Linkteki fotoğraf kurbağa larvalarıdır. Aynısını biz yapardık küçükken. Avucumuzla (sözde cemreyi) alıp birbirimize atardık.
Eskiden, kuzey ve iç bölgelerde yaşayan Arap kabileler, kış geldiğinde ovalara iner yanyana üç çadır kurarlarmış. İlk çadırda büyük baş hayvanlar, ortadaki çadırda kendileri, aileleri ve çocukları, sondaki çadırda da küçük baş hayvanlar, horozlar, tavuklar, keçiler, koyunlar bulunurmuş. Her bir çadırda da bütün kış hiç söndürülmeyen ve cemre adı verilen ateş yanarmı. Havalar ısınmaya başlayınca önce büyük baş hayvanların bulunduğu çadırdaki ateş söndürülürmüş, daha sonra kendi çadırlarındaki ateşi, en sonra da küçük baş hayvanların bulunduğu çadırdaki cemreyi söndürürlermiş. Daha sonra da cadırlarını toplayıp hayvanlarıyla birlikte yaylalara, yüksek yerlere çıkmaya başlarlarmış.

ESKİ TÜRKLERDE CEMRE
Eski Türklerde de cemre gökyüzünde yaşayan yakışıklı bir delikanlı olarak düşünülürmüş. Cemre adındaki bu delikanlı bir gün dünyayı merak etmiş ve yaklaşmış. Havaya düşmüş, bu sırada gördüğü bir kıza aşık olmuş, yaklaşmak isterken suya düşmüş, yıkanmış, temizlenmiş, daha sonra karada sevgilisine kavuşmuş. Bu aşk, yeryüzüne bereket ve sıcaklık getirmiş. Ayrıca eski Türk inancında üçüncü cemre günü lodosla poyrazın kavga ettiğine de inanılıyor, poyraz galip gelirse bahar geç geliyor, lodos zafer kazanırsa da baharın daha erken gelmesi bekleniyor.

CEMRENİN DİĞER ANLAMLARI

Cemrenin kor ateş, köz anlamından başka anlamları da bulunmaktadır. Mina’da şeytana atılan taşların meydana getirdiği yığınlara da cemre denmektedir.
Bir çeşit iltihaplı bir çıban olan kara kabarcığa da cemre denir.
Bir tür çakıl taşına da yine cemre denmektedir.
Ayrıca kız adı olarak ta kullanılır.
Divan şairlerinin cemre zamanlar, baharın yaklaşması dolayısıyla önemli kişiler için yazdıkları övgü şiirlerine ‘Cemreviye’ denilirdi.

KALBE DÜŞEN CEMRE
Cemre bir de kalbe düşer ki, gerçek anlamda onu asla çıkaramazsınız. O aşkın kor ateşidir. Gönle düşen cemre önce maddi aşkla başlar ve çoğunlukla ilahi aşkla devam eder. Kalbe düşen CEMRE ölene kadar unutulmaz. Nefes aldıkça onun sıcaklığını hissedersiniz. Yanınızda olsa daa, olmasa da, ona ulaşsanız da ulaşamasanız da.
Mutlu yarınlar temennisiyle.

Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar https://www.yazarport.com, https://www.gunesgazetesi.net https://www.bilgiagi.net https://www.bilgievreni.com, https://www.siyasalforum.net https://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş

Etiketler: , , , , , , , , , , ,