Çılgın İstanbul Projelerinden Birisi Olan Kuzey Bölgesi Uydukent Projesi Üzerine FÜTZ Analizi
Konunun Bilimsel Tabanı İçin Subjektif Kronolojik Panorama
Doktora tezini Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Yönetimi ve Entegrasyonu konusunda hazırlarken, örnek kütle olarak İstanbul Metropoliten Alanını almıştım. Görünüşte örnek alınacak kütle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi kent sınırlarıgibi olsa da ben o günden bu günleri sezinleyerek İstanbul kentiçi ulaşım yönetimi ve/veya otoritesi için bütün bir Marmara bölgesini ele almıştım. Zira 2000 li yıllarda zaten İstanbul'un er geç EKÜMENOPOLİS olacağı belliydi. Bu nedenle İstanbul'a öngörülecekulaşım otoritesi bütün bir Marmara bölgesini kapsamalıydı. Gerçi, 2005 yılında çoktan değişen yeni Belediye Kanunu ile İstanbul ve İzmit'in kent sınırı ile siyasi sınırı üst üste gelmiş ya da fikslenmişti.
Bir taraftan da yine o yıllarda dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı sayın Tayyip ERDOĞAN, İstanbul'a vize uygulamasıyla ilgili demeçler veriyordu. Bizler de yine gazete köşelerinde bu talebin haklı ama mantıksız olduğunu dile getiriyorduk. Öte yandan İstanbul Tüp Geçit projesi ve temelleri yeni atılıyordu. Yine o yıllar, tüp geçidin sadece raylı ulaşımla sınırlı kalmasının itirazınıve hatta isyanını gazete manşetlerine taşıyordum. Bir taraftan da İstanbul'un lineer ulaşım sisteminin ring (halka) şekline dönüştürülememesinin üzüntüsü içindeydim. Daha sonraları söz konusu ulaşım sistemi için dünya çapında bir mimar olan sevgili hocam ve adaşım, Prof.Dr. Ahmet Vefik ALP in Mega Kente iç içe geçmiş ringler çizdiğini gördüğümde çok mutlu olacaktım. Bu mutluluğum 2010 lu yılların başında II. İstanbul Tüp Geçit Projesinin konuşulmasıyla daha da artmıştı.
İstanbul için düşündüğüm hatta hazırladığım Ulaşım Yönetimi Otoritesi modeline özel ve özerk ama güçlü, katılımcı ama kıvrak bir yönetimi hazırlarken raylı sistemi ve suyolu ulaşımını kentiçi ulaşımın en önemli öğesi haline getirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyordum.
Ve, Yıl 2011, Ak Partinin (Sn Erdoğan'ın Çılgın İstanbul Projelerinden Birisi:
Kuzey Bölgesinde Asya Avrupa Yakası için İki Ayrı Uydukent
Çılgın proje, bu günlerin en sıcak haberleri arasında. Çılgın İstanbul Projesi aslında tek bir parçadan oluşmamakta. Bunlar arasında (Asya Avrupa yakası olmak üzere) kentin kuzey bölgesine kurulacak iki ayrı uydukent projesi sadece bir tanesi. Biz bu yazıyla sadece uydukent kısmını irdeleyeceğiz. İrdelememmiz Kent ve Kentleşme Anabilim Dalı disiplini kapsamında genel boyutta olacaktır. Önceliği FÜTZ (Fırsat, Üstünlük, Tehdit Zaaf) Analizine vermek gerekirdi. Bu noktaları abartmaksızın 5'er maddede hülasa etmeyi uygun gördüm.
Çılgın Uydukent Projesi İçin FÜTZ Analizi:
Fırsatlar:
1. Çılgın İstanbul Uydukent Projesi, halihazırdaki İstanbul kentinin çeperinde, ona uydu olabilecek uzaklıkta, ülkenin en büyük enerji, ulaşım, ticaret ve sanayi bölgelerine yakın olduğundan dolayı kentin inşa edilmesinden kitlesel anlamda yönetimine kadar son derece önemli fırsatlar sunmaktadır.
2. Projenin bizzat kendisi, deprem kuşağında bulunan kadim ama çürük olan İstanbul Kentinin yeni ve güçlü olan Yeni istanbul kentsel alanına yönelmelerine neden olacak, böylece çok yakın gelecekte kuvvetle muhtemel beklenen İSTANBUL DEPREMİNDE can ve mal kayıbının ciddi oranda azalmasına neden olacaktır. Bir taraftan halihazırdaki İstanbul'un I. derece deprem bölgesinde en hayati risk kapsamında görülürken, buna karşılık bir taraftan da, kentin deprem yönüyle en risksiz alanına bu şehrin kurulacak olması önemli bir başka fırsattır.
3. Çılgın İstanbul uydukent projesi, İstanbul kentinin kentiçi ulaşım sorununun daha kolay çözümü için de bir başka fırsat oluşturacaktır. Zira, halihazırdaki kadim İstanbul'un tarihi dokusu ve geri dönüşü/telafisi olmayan mimari yapısı kent kozasında operasyon yapmayı zorlaştırmaktaydı. Bu da kronik sorunların çözümünün önünü bloke etmekteydi. Oysa ki, kentin kuzey doğu ve batı alanların yapılacak uydu kentler hem bakir alanlar olduğundan operasyon yapmayı kolaylaştıracak, hem de lineer olan ulaşım aksının ring olarak tamamlanması için ZORUNLULUK haline gelecektir.
4. İstanbul, alışılmış tarihi yapısıyla EKÜMENOPOLİS adayı olma açısından rüştünü ispat etmiş bir kentimizdir. Bu projelerle İstanbul'un Marmara Bölgesi Kapsamında Ekümenopolis olabilmesi, şans veya olasılık durumundan gerçeklik durumuna dönüşecektir.
5. Proje İstanbul'un kuzeyinde düşünüldüğünden dolayı, Karadeniz Sahili boyunca geliştirilecek kentsel alan, bütün bir kentin Doğu-Batı, Kuzey-Güney ulaşımının hem raylı ulaşım sistemiyle hem de özellikle SUYOLU (DENİZYOLU) ulaşım sistemiyle takviyesine ve hatta entegrasyonuna imkan verebilecektir.
Üstünlükler:
1. Müstakbel Uydukent, üretim ve tüketim ana noktalarına, büyük organize sanayi bölgelerine yakın olduğundan dolayı projenin maliyeti son derece düşük olacak, bu da projenin bir an önce tamamlanması açısından bir üstünlük sağlayacaktır.
2. Uydukent, Metropoliten bölgede, (müstakbel ekümenopolis alanında İzmit ve Adapazarı havzasında projesi başlamış bulunan Tenopark bölgesine yakın olduğundan dolayı projenin (SİBER/AKILLI KENTİN) uygulanabilirliğini çok daha kolaylaşacaktır.
3. Uydukent projesinin Marmara Bölgesinde bulunması, ve Kentin Kuzeyinde Akıllı Siber bir kentin varolması kültürel, sportif uluslararası programların Türkiye'de yapılabilmesi açısından önemli bir üsktünlük halini alacaktır. Aynı şekilde bu haliyle "öğrenen kentler" kapsamında dünyada öncü bir proje olacaktır.
4. Böylesi mega / çılgın projenin inşaasının başlangıcının siyasal açıdan Tek Parti iktidarı döneminde gerçekleşecek olması da projenin uygulanabilirliği açısından bir başka üstünlük noktasıdır.
5. Uydukent'in ağırlıklı olarak sahil bandında kurulacak olması kent estetiği açısından önceden kurgulanabilecek en güzel makroform alternatiflerini veya konseptlerini içinde barındırabilecektir.
5'er maddede ele alabileceğimiz Tehditler ve Zaafları da sonraki yazımızda ele alalım. Ancak ara sonuç olarak şunları söyleyebiliriz.
Ara Sonuç:
Gerçi, FÜTZ analizinde fırsat ve üstünlükleri maddeler halinde kabaca ortaya koyduk. Ancak şunu belirtmek gerek ki, çılgın (istanbul) projesi için politik elbiseyi ve duygusallığı her ne pahasına olursa olsun çıkarmış olmak gerek. Zira bu sadece insanların konut, yerleşim ve sosyal ihtiyaçları açısından bir durum değil aynı zamanda Avrupa ve Asyanın kombinasyonu için DÜNYA MEDENİYETİNİN DE KADERİNİ ETKİLEYECEK BİR DURUMDUR. Aklıselim ve sağduyu bu konuda en lazım olan başat olgudur.
Ülkemiz için aydınlık yarınlar temennisiyle.
Not: Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, https://www.bilgievreni.com, https://www.gazetecanik.com, https://www.kamudanhaber.com, https://www.siyasalforum.net, https://www.ahmetfidan.com ile, Halkın Sesi, Gazete Canik vb. kağıt bası gazetelerde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
Etiketler: 100.000 lik imar planı, büyükşehir, büyükşehir istanbul, çılgın proje, ekümenopolis, imar planı, istanbul, istanbul büyükşehir, istanbul kent, istanbul metronopoliten kenti, istanbul mimari, istanbul projesi, istanbul uydu kent, Kent, kent kültürü, kent makroformu, kent mimarisi, kent paradigması, kent planı, kentiçi ulaşım, kentleşme, kentleşme eğilimi, kentleşme süreci, kültürel kentler, küresel kentler, mega kentler, megapol, megapol istanbul, mertopoliten şehir, metropoliten bölge, metropoliten kent, öğrenen kentler, öğrenen şehirler, proje, şehir mimarisi, şehir ve estetik, şehirleşme, siyasal projeler, ulaşım, ulaşım konsepti, ulaşım otoritesi, uydu kent