Orhan VELİ, “Kitabe-i Seng-i Mezar” adlı şiirinin ilk kıtasında şunları yazmıştır.

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada / Nasırdan çektiği kadar

Hatta çirkin yaratıldığından bile / O kadar müteessir değildi;

Kundurası vurmadığı zamanlarda  / Anmazdı ama Allah’ın adını,

Günahkar da sayılmazdı. / Yazık oldu Süleyman Efendiye 

…

Ben de çok çektim. Ama nasırdan değil de dil sorunundan. Benim gibi yüzbinlerce kalifiye insan, akademisyen, eğitimci, bilim adamı… Milyonlarca öğrenci araştırma yapamamakta dil bilmezlikleri nedeniyle. Doktora da 4 sene Doçentlikte de 5 seneye yakın zaman kaybettim.

Bir taraftan dilimize sahip çıkıyoruz. Sonuna kadar. Bir taraftan da dünya tek dile doğru gidiyor. Bunun önünde durmak ise imkansız. Bu durumda kültürümüz için vuruşa vuruşa çekilmek bizim gibi inlanların yapması gereken. Artık İngilizce evrensel bir dil olmaktan çıktı. Evrensel bir mecburiyet de değil evrensel bir mahkumiyet haline geldi. Bu konuda teknolojik gelişmeleri sabırsızlıkla bekliyorum.

Google, tam da ne düşünüyorsam benzeri bir çalışmayı (biraz ilkel de olsa) hizmete soktu. Artık istediğiniz bir siteyi istediğiniz dile çevirebiliyorsunuz. Bunun çok yakında dünyada yaygın olarak var olan dillere de uyarlanacağını bekliyoruz.

Belki 20-30 yıl içinde organik uyumlu ciplere dil paketi yüklenerek insanlar bu eziyetten kurtulacaktır. Herkes çok rahatlıkla isediği dilden konuşabilecektir. Ancak bu durumda genellikle artık yerel dillerin veya egemen dillerin fanteziden öteye gideceğini sanmıyorum. Bu satırları yazıyor olan kişinin Türkçe kullanımı ve dilimize önem veren biri olarak şahsımın olması ise ayrı bir acı aslında.

Örgün ve yaygın eğitim kurumlarımızın hala felç ve kısır olan yabancı dil eğitim sistemlerini geliştirmesi ise daha çok uzun sürecek. Okullarımız akşam saat beşten sonra boş boş yerinde durmakta. Binalar, sıralar, tesisatlar demirbaşlar yerinde durmakta, eğitimcilerimiz var. Tek sorun sistemi hazırlayıp hizmete sunmak. Gerekirse üçlü eğitim sistemine geçerek dil sorununu çözmekti. Neyse ki artık bu sorunları dile getirerek üzmeyeceğim kendimi. Bu konuda teknolojik gelişmeleri beklemek sanırım Türkiye’nin eğitim sisteminin gelişmesini beklemekten çok daha iyimser olacaktır.

Esenlik dileklerimle.

Not: Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar, www.timeturk.com, www.gunesgazetesi.net, www.haberanaliz.net  www.bilgievreni.com, www.siyasalforum.net www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Balıkesir Demokrat, Marmara Bölge, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya  tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Bu yazı toplamda 47, bugün ise 0 kez okunmuş.

Etiketler: dil, Dünya, edebiyat, fütüroloji, Kültür ve Sanat, Toplum