Resim: Kuantum düşünselliğin
hodolojik izdüşümü
Kuantum Düşünselliğin Hodolojik İzdüşümü
Nanoteknolojik gelişmeler ve fırsatların aydınlığında kuantum mekaniği ve sicim teorisi, klasik zaman, mekân, madde ve onun en küçük yapı taşına ilişkin kavramları, önemli ölçüde sarsmıştır. Klasik bilimsel öğreti, Demoklitos’un “atomos” (bölünemez) terimini açıklamak için, laptonları, bozonları, kuarkları da ayrıca tanımlamak zorunda kalmıştır. Max Plnck’tan itibaren bu atomaltı parçacıkların birbiriyle rasyonel ve irrasyonel ilişkisi de enejidöngüsel manyetik alanı bilinir hale getirmiştir. Bu bağlamda, sosyal bilimler de pozitif bilimlerden etkilenerek, quantum düşünsellik sürecine girmiş ve zaman ve mekânın, holistik olarak algılanma zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Kuantum düşünselliğini, hodolojik bağlamlı ele aldığımızda ise, ‘hodolojik mekân’ ya da Kurt Lewin’e göre, “psikolojik alan” bireyin mekanla kurduğu öznel varoluşların, sosyolojik alana dönüşerek, kümülatif psikolojik alanı ortaya çıkarmaktadır. Bu durum da fiziksel ve/veya matematiksel alandan, farkındalıkla içselleştirilmiş sosyal alana dönüşüm kadrajını netleştirmektedir. Tıpkı sağlık veya tıp literatüründeki nöroşirurjik akslardan oluşan haritalar gibi toplumsallık özelinde, politik ve/veya ideolojik, psikolojik örgüleri
oluşturmuştur. Pozitif bilim kapsamında, sağlık veya tıp biliminde öncelikle tanımlanmış olan hodoloji kavramının izdüşümü, toplumsal ve kültürel haritalara simüle edilmesiyle ortaya çıkan içselleştirilmiş sosyosferi ortaya çıkarmakta, bu da dergi adımızın temel sloganı olan, “kent kültürü ve yönetimi”ni derinleştirmektedir. Quantum varoluşların kültürel örgüleri, yarınki uygarlığın eterik boyuttaki yaşamlarına hazırlanmakta. Bugünün bilimsel mecradaki her kıvılcımı, metalaşan sistemlerin düşey, diyagonal ve yatay uzamlarını bilinir hale getirmektedir. Dergimiz de diğer bilimsel mecralar gibi, her bir eseriyle, bu günkü boşlukları geleceğin anlamlılığı için doldurmaya çalışmaktadır.
EN:
In the light of nanotechnological developments and opportunities, quantum mechanics and string theory have significantly shaken the classical concepts of time, space, substance, and its smallest building block. To explain Democritus’ term “atomos” (indivisible), classical scientific doctrine has been forced to further define leptons, bosons, and quarks. Since Max Planck,
the rational and irrational relationship between these subatomic particles has also made the energy-cyclical magnetic field known. In this context, social sciences have also been influenced by positive sciences, entering a quantum thought process and revealing the necessity of perceiving time and space holistically. When we consider quantum thinking within a hodological context, the ‘hodological space,’ or according to Kurt Levin, the “psychological field,” reveals the cumulative psychological space by transforming the subjective existences that an individual establishes with space into a sociological field. This situation clarifies the framework of transformation from the physical and/or mathematical space to the social space internalized with awareness. Just like maps consisting of neurosurgical axes in health or medical literature, it has formed political and/or ideological, psychological networks specific to sociality. The projection of the concept of hodology, originally defined within the positive sciences, specifically in health or medical science, onto social and cultural maps through simulation reveal the internalized sociosphere. This deepens the understanding of “urban culture and management,” which is the core slogan of our journal. The cultural networks of quantum existences are preparing for the ethereal life of tomorrow’s civilization. Every spark in today’s scientific medium / channels illuminates the vertical, diagonal, and horizontal dimensions of commodified systems. Our journal, like other scientific platforms, strives to fill today’s voids for the meaningfulness of the future with each of its works.