“Merhaba arkadaşlar” diye başladım bir etimoloji bilgilendirmesine.
Gelin bir etimolojik yolculuğa çıkalım:
İçimizden dışımıza doğru yürüyelim üç beş dakika, kültür ve uygarlık koridorunda.
ENDER terimi ile işe başlayalım. Ender, Farsça’da iç anlamına gelir. Bunun Arapçadaki, “ender” en az bulunan, nadir olan anlamıyla ilgilenmeyeceğiz. Nadir terimini başka bir yolculuğa bırakıyoruz bu sefer.
Yola devam ediyoruz. Enderun, sarayın en içteki bahçesi/avlusu veya iç işleyişinde görev yapan kişileri kasteder. Yani içteki oğlanlar, has kullar vs. Enderîn, (içe ait)
Farsçadan Türkçeye geçmiş olan ENTÂRİ de aynı terimden gelmiştir. İçe giyilen kıyafet anlamında.
İbraniceden türemiş Latinceye uzanmış “inter” terimi de iç veya içe anlamına gelmekte iken, iç anlamından çıkıp, önce iki şeyin içi iken, zamanla arasında demek için kullanılmaya başlanmıştır.
Türkçedeki latin terimlerin çoğu Latinceden ayrılan Fransızcadan devşirildiği için, Farnsızcadan bize gelen, enteresan, (interesser) bir şeyin içinde olmak, ilgilenmek anlamlarına da gelir ve aynı kök ve anlamdan yürümüştür. enternet etme, içe (arasına) sokmak anlamına gelir. İnterdisipliner, disiplin içi vb.
Tuhaf ki, interin aslı, Fransızcada antre ise, andre, (iki perde arası ya da perde arası) evin girişi, iki duvar arası anlamında.
Antrparantez, parantez içi anlamında kullanılır. (Parantez arası) Antrikot, iki kaburganın arasında kalan et.
Yetti mi yetmedi tabi. Sözü döndürüp dolaştırıp internete getirelim rahatlayalım.
İnternet teriminde “İÇİNDE” anlamına gelen terim, “NET” ile kucaklaşmış, neyin içinde, “network” ün kısaltımı olan “bilgi”nin içinde. Ve şu an siz plazma bir ekrandan, internetin networkünü okumaktasınız.
Dil biz insanları dilim dilim dilimlemiş.
Dilimlenen dil, coğrafya üzerinde başkalaştıkça zenginleşmekte. Teknoloji geliştikçe, tüm bu diller İNGİLİZCE üzerinde temerküz ederken, (birleşirken) dillerin genleşmesi süreci, 2000 yılından sonra daralma yönünde devam etmektedir. Artık dillerin genişlemesi değil daralması ve tek dünya diline yönelmekte olduğu süreç bizi beklemekte.
Kültür ve sanat daralırken, hız artmakta, derinlik yüzeyselleşmektedir.
Zihnimin terimsel yolculuğunun izlerini Kent Akademisi dergimizin Dil Editörleri grubunda paylaşmak için yazarken, sonra OJOP Bilimsel Dergiler Akreditasyon Kurulunun projesi olan Editörlük Terimleri Sözlüğü hazırlık grubumuza da eklemek istedim. Ardından zihnimdeki biz düşümü, söz düşümü olarak parmaklarıma, oradan da tuşlara yansıdı. Söz düşümü, tuşların iz düşümüne, oradan da öz düşümüne uğradı ve sizler de okudunuz bir çırpıda.
Bir sonraki etimoloji yolculuğun kapsamında dünya kültür ve edebiyatını dolaşırken buluşmak üzere esen kalınız efendim.
Etiketler: dil