Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

Aralık 24th, 2011 | in Hukuk, Siyaset/Politika, Tarih, Toplum | 1 yorum

Anayasaların Yapım Süreçlerinin Özgünlük Anlamda Niteliği Üzerine Bir Değerlendirme

2012 Anayasası YAZMA mı YAPMA mı Olacak?

Dünyanın ilk anayasası M.S. 622 tarihinde hicretin II. yarısında yapılan ve yaygın kabule göre 47 maddede hülasa edilen "Medine Vesikası"dır. Bu Anayasa, 1215 tarihli Magna Carta Libertatum dan 593 yıl önce, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nden 1326 yıl öncekabul edilmiştir.

Medine Vesikası kabul edildiğinde Kur'an'ın indirilmes süreci bitmemişti. Bu yönüyle vesikanın salt "İslamlık" ile ilgi bir kavram olmadığını da belirtmek gerek. Süreç o dönemde Müslümanları, Yahudileri, Evslileri ve Hazreçlileri kapsamaktadır. Bu haliyle söz konusu metin bir Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

Taslağı hükümetin bakış açısıyla önemli ölçüde hazırlanmış olan, ama temel bazı noktalarda çok büyük uzlaşmalar gerektiren, siyasat ve sosyal anlamda mutabakat bağlamında çok daha fazla irdelenmesi gereken 2012 Anayasasının tüm hazırlıkları 12 Eylüle kadar yapılıp 12 Eylül tarihinde ya TBMM Genel Kurulu'nda ya da Resmi Gazetede yayınlanmalıdır.

Bu Anayasanın ilk sivil anayasa olacağından dolayı, 12 Eylül Askeri Müdahalesine gönderme yapılacak manidar bir tarihte kabul edilmeye çalışılmalıdır.

12 Eylülle ilgili olarak daha önce değinilerde bulunmuştum. "12 Eylül Çocuğu" başlıklı www.ahmetfidan.com/12eylul-cocugu/26672] linli yazı(lar)ımda Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , ,

Siyasal analizlerde veya siyasal tartışmalarda genellikle iktidar sorumluluğundan bahsedilmektedir. Hatta bu konuda 82 Anayasa’sı öncesinde yürürlükte olan 61 Anayasasının ilgili maddesinde siyasal partiler için “İSTER İKTİDARDA OLSUN İSTER MUHALEFETTE OLSUN” siyasal partiler demokratik hayatın vazgeçilmez ögeleridir şeklinde belirtilmektedir. Ancak siyasal partilerin bu önemi doğal olarak 1982 Anayasasında “İKRİDARDA OLSUN MUHALEFETTE OLSUN” ibaresi çıkarılmıştır.

Bu ibarenin çıkarılması dolaylı olarak siyasal partilerin muhalefetteyken Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,

Haziran 13th, 2011 | in Siyaset/Politika, Toplum | 1 yorum

Yakın dönem siyasal hayatımızın önemli kilometre taşlarından birisi olan 12 Haziran seçimlerini geride bıraktık. Bu seçimde bazı ilkler ve önemli hususlar yaşanmış oldu.

İlk olarak Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir iktidar partisi üst üste iktidarda kalırken oylarını artırmayı başardı. İkinci olarak, şimdiye kadar hep Türkiye’de sol oylar yüzde otuzun altına düşmez denilirken, ilk kez, bu seçimle sol oylar yüzde otuzun altına düşmüştür.

Üçüncü olarak, bütün muhalefet partileri iktidar partisi ile mücadele etmekte bir cephe oluşturarak farklı alanlarda gizli ittifaklar yapmışlardır. Bu da çok doğal olarak muhalefet partileri aleyhine yansımıştır.

Seçim Sonucu Anayasa Gündemi:

Bu yıl yarından itibaren Anayasa tartışmaları sürecine girilmelidir. Fakat anayasa Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , ,

Mart 10th, 2011 | in Hukuk, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

2012 Anayasası

TRT Haber’in Ekonomi Kulisi programında konuşan Babacan, yeni anayasanın ayrıntılara girmeyecek bir anayasa olacağını söyledi. Bu zaten öteden beri hükumetin bakış açısıydı. Bu konuda 2010 yılı Anayasa revizyonu önesi süreçte 2008-2009 yılndan bu yana bir anayasa taslağı hazırlanmıştı. Bu taslak ta önemli ölçüde ayrıntılardan arındırılmış bir anayasa idi. Bu bizce son derece isabetli bir yaklaşımdır. Zira Birleşik Krallığın (İngiltere’nin) yazılı anayasasının bile olmaması soyut ve/veya özet anayasa kavramının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

Mart 4th, 2011 | in Hukuk, Siyaset/Politika, Tarih, Toplum | Yorum Yapin

 

28 Şubatın mı, Yassıada’nın mı Rövanşı Alınmakta!?

Her ne kadar 28 Şubat sürecinin de, Yassıada sürecinin de siyasal ve ekonomik sponsorları aynı nokta olsa da, Ergenekon yargılama süreciyle ilgili yapılmak istenen, Yassıada’nın da 28 Şubat’ın da tekrar etmemesi için devlet örgütünün yeniden yapılandırılmasının sağlanmasıdır.

Devletin yeniden yapılandırılması sürecinde fark edildiği gibi, iktidarın yapmak istediği şey, bir yandan siyasal olarak iktidar olmanın yanında muktedir olabilmenin yollarının açılması iken, bir yandan da  başka klik ve odakların devlet üst noktalarını oluşturan Danıştay, Sayıştay, Yargıtay, HSYK, YÖK vb. kurumların kurmay kadrolarının ve komisyonlarındaki nüfuzunun kırılmasıdır. Bunun yolu da, böylesi kadroların bu gün için ele geçirilmiş olsa bile, yarın için başkaları tarafından ele geçirilmesinin zorlaştırılmasıdır. Bunun en basit yöntemi de, bu kurum veya kurullardaki üye sayısının artırılması, bu kadrolara gelecek kişilerin göreve gelme usul ve esaslarının geniş kitlelerce kabul edilecek saydam yöntemlere bağlanmasıdır. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,