Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

 

Yaşam ve Obezitomobil

Günümüz insanlarının araca veya taşıta olan bağımlılığının azaltılmasına ilişkin psilolojik ve kültürel bilinçlendirme ve alt yapı çalışmaları konusunda yıllarca doğrudan veya dolaylı olarak yazılar yazmışımdır. Ne var ki, insanların gün geçtikçe taşıta olan bağımlılığı daha da artmakta. Bu bağımlılığa paralel olarak ta yedisinden yetmişine toplumların OBEZLEŞME SÜRECİ devam etmektedir. 

Oysa ki, hanehalkı giderleri, taşıta olan bağımlılık azaldıkça, azalacak, hem çevresel yönden avantaj sağlayacak hem de bir başka küresel felaket ))) olan OBEZİTE sendromundan bir parça da olsa kurtulunabilecektir. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , ,

Nisan 25th, 2010 | in Pazar Yazıları, Psikoloji, Yaşam | 1 yorum

Çalıyı Dolaşmak Lazım Bazen!

Çoğu zaman hayat bize, başarı ve mutluluğu yakalayabilmemiz için ikinci, üçüncü, hatta dördüncü yolları fısıldar. Birinci yol haricindeki diğer yollar belki dalaşmayı gerektirebilir ancak alternatif seçenekler de bir seçenektir ve dalaşmak yerine dolaşmak daha iyi sonucu verir. Nitekim kader yazgısı veya yaşam serüveni de zaten bu seçeneklerle dolu kombinasyondan kendimize göre en güzel deseni çıkarabilme uğraşısı değil mi?

Devamını Okuyun

Etiketler: , , ,

Kim Ne Kadar Egoist!

Genellikle insanlar hep kendileri için yaşarlar. Çok az bir kısmı da başkaları için. İnanan insanlar için Yüce yaratıcı böyle yaratmış, inanmayan insanlar için, kozmoz DNA yı böyle kodlamış. Her iki karakter arasında kümeleşir genelde insanlar. Eğer bu yaşama şeklini doğrusal (lineer) olarak kabul edersek, kendi için yaşayanların en uç noktasındakilere “egoist” veya “bencil” veya “çıkarcı” denmekte, başkaları için yaşayanların en uç noktasındakilere de “enayi”, “saftirik”, “saf”, “aptal” ya da daha ağırıyla “mal” gibi hakaret sıfatlarından biri kullanılır.

Yine biz insanlar, yaşamın içindeki durumları değerlendirirken kategorizasyon yapmaya, ayırmaya çok hevesliyizdir. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , ,

Mart 10th, 2010 | in Psikoloji, Toplum, Yaşam | 7 tane yorum

Yurdumun İsanlarından

Yurdumun insanları aynaya bakmayı sevdiği gibi, kendini aynada düzgün görmeyi de sever. Özümde eğri büğrü olduğunu görmek bile istemez. Kendi ciciliği zaten baştan örnek modeldir zaten. Gözünün önünde her beliren kişiyi, her vuku bulan olayı sinestezik saplantılarıyla algılar veya değerlendirir.

Öyle yazdık geçtik gibi vurkaç taktiği de yapmak istemiyorum. Sinestezik kesitleri veya bir ölçüde saplantıları ortaya koymak için öncelikle sinestiziyi tanımlamak gerek. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,

Üzüm Ve Hayat

Hep çoktandır sana yazmak istemiştim üzüm.

Bir dost seni hiç sevmediğini söyledi. Hatta ifrit olduğunu söyledi. Üzüldüm doğrusu.

Sen ki tanrıçaların gözdesi ve gururu, büyük bir coğrafyanın geçimi, işçilerin katığı, çorbaların aşı olmuşsun.

Hayat ve Sen oysa ki ne çok yakınsınız birbirinize.

Nasıl ki lahza lahza, kat kat perde perde hayatın kendisi, sen de ondan bir parça ve bir o kadar da onla sarmaş dolaş. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , ,

Enerji Kutucuğu

Her nefes alan canlının bir efektif (cari) yani kullanımda olan enerjisi vardır, bir de potansiyel enerjisi vardır. Potansiyel enerji daha çok (beynini kullanan canlı olan) insanlar tarafından üretilir. Bu enerjinin gücü de, kutucuğun  tılsımı da, enerjinin yönlendirilmesi veya kontrolü de güçlü bir kişiliği gerekli kılar.

Hayata pozitif bakan insanlar genellikle kazandıklarını öyle kolay kolay kaybetmezler, kaybetmemek için çok çaba sarf ederler, kaybetmemek için kendini de tüketmezler, en kolay ve akıllıcasıyla kaybedeceği kişileri içinde derin dondurucu olan tılsımlı enerji kutucuğuna koyarlar. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,