Kentsel Yaşamda Sürdürülebilirliğin İlkeleri II
Ulusal ve küresel ekonomilerin fordist türde beslenme semirme alanları haline gelen kentler, gerek alt gerekse üst yapı özellikleri bakımından içerikten ve nitelikten ziyade, kentlerin idealde derinliğinden öte, ekonomiye hizmet edecek şekilde düşünülüp tasarlanmaktadır. Öyle ki, Beş-On bin nüfuslu bir site veya yaşam
merkezindeki kültürel anlamda ‘değer’ ve ‘estetik’ kaygıları kapitale hizmet edebilecekleri kadar derinliğe sahiptir ve bu kıvam bu merkezlerin sürdürülebilirliğinin ayarıdır aslında.
Kentsel yaşamın sürdürülebilirliği için, kent kimliğinin de istikrar ve kurumsallaşma anlamında önemi büyüktür. Çevresel ve toplumsal kimlik noktasında, doğal (topografik özellikler, iklim ve bitki örtüsü) ve yapay çevre, Devamını Okuyun
Etiketler: altyapı, dar kafalı, Kent, kent sosyolojisi, kentsel yaşam, mimari, şehir, sosyoloji, sürdürülebilirlik, sürdürülebilirlik ilkeleri, Toplum, Yaşam
Terminolojik olarak “Şehir” mi “kent” mi ayrımına girmeyeceğim. Şehir kavramı ile Kent kavramını ayrı değil, aynı anlamda gören bir yaklaşımla “kent” terimi üzerinden değerlendirmemi yapmak istiyorum.
İdeal kent nüfusu, ideal kent formu, ideal kent büyüklüğü (coğrafi olarak) değerlendirmeleri için kriterlere bakmak lazım. Neye ve/veya kime göre.
İdealden kasıt eğer, mantıksal bir yapı ise, değerlendirmemiz yine başka olacaktır.
Burada bir terim daha bulunmaktadır. “Optimum Kent….” Coğrafi büyüklük olarak, nüfus büyüklüğü olarak, ekonomik büyüklük olarak vs. Burada bir başka yöne daha değinmek istiyorum. O da
“ideal kent” arayışı, “optimum kent” arayışıyla aynı tanımda örtüşe(bil)ecek mi?
Devamını Okuyun
Etiketler: en iyi kent, en iyi şehir, ideal kent, iyi kent, iyi şehir, Kent, kent büyüklüğü, kent ekonomisi, kent sosyolojisi, kentlerin büyümesi, optimum kent, şehir
Belediyelerde Bütünşehir Uygulamasına İlişkin Sorunlar ve Çözümleri
Yerel Yönetimlerde Bütünşehir uygulamasının gerekliliğini bundan önceki yazımda dile getirmiştim. Gerek bundan önceki 1580 sayılı belediye kanununda, gerekse 3030 sayılı Büyükşehir Belediyesi kanununda öngörülen türel ayrımlamanın yeni 5216sayılı kanunda fazlaca zorlandığı görülmektedir. Belde belediyesi/Birinci Kademe Belediyesi, Normal belediye / İl ilçe belediyeleri ve Büyükşehir Belediyesi olarak ölçek açısından kent alt yapı ve üst yapısı ve dahi kent makroformu açısından ayrımlamanın yetersiz kaldığını görmekteyiz. Çünkü, eski büyükşehir belediye kanunu kentler için kabaca 250 bin nüfusu gerekli görürken, yeni yasa 750 bin nüfusu gerekli Devamını Okuyun
Etiketler: ana kent, bütün şehir, bütün şehir uygulaması, bütünşehir, bütünşehir ulgulaması, bütünşehirler, büyük şehir kanunu, büyükşehir, Kent, kent sosyolojisi, mahalli idare, metropoliten kent, mevzuat, politika, şehir, Siyaset, yasa, yerel yönetim, yerel yönetimler
Büyükşehir Belediyelerinin Demografik Açıdan Seyri:
Hala bir türlü eskitemediğimiz 1982 Anayasamızın 127. maddesi, büyük yerleşim yerleri için özel yönetim biçimi geliştirilebileceğinden bahsetmektedir. 3 Mart 2004 yılında yapılan değişikliğe göre büyük şehir belediyesi olmak içinönce 1.000.000 (bir milyon) nüfus gerekli görülmüş ve 5272 sayılı kanun çıkmış olsa da daha sonra Belediye Kanununun yeniden görüşülmesi sürecinde TBMM genel kurulundan 750.000 olarak geçmiştir. Nüfus sayısındaki bu azaltım aslında mantıklı idi. Çünkü 3030 sayılı eski Büyükşehir Belediyesi Kanununun (gerekçe kısmında) 300.000 nüfus şartından Devamını Okuyun
Etiketler: ana kent, bütün şehir, bütün şehir uygulaması, bütünşehir, bütünşehir ulgulaması, bütünşehirler, büyük şehir kanunu, büyükşehir, Kent, kent sosyolojisi, mahalli idare, metropoliten kent, mevzuat, politika, şehir, Siyaset, yasa, yerel yönetim, yerel yönetimler