Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

 

Kaç Kuruş Psikolojik Servetiniz Var!

 

Ekonomik Zenginliğin Psikolojik Sefaleti:

Bırakın Ekonomik Zenginliği, Kaç Kuruşluk Pisikolojik Servetiniz Var A Kuzum!

Zengin ve fakir sözcükleri ne kadar anlamsızlaşır bazen.

Amansız bir hastalıkta, yığın yığın kitlenmiş trafikte, sevdiğinin çulsuz bir sevgiliye kaçısında, paranın veya servetin çaresizliğe ümitsiz bakışlarla el açısında görürsünüz bu sefaletleri.

İliklerinize işler gerçek zenginliğin katmanları, gözünüzün önüne gelir perde perde.

Paranın satın alamadığı ne varsa çap çap saymaya başlar psikolojik servet sahipleri, parayla paralanmış, insanlıktan yaralanmış yürüyen elbiseleri kat kat katlarlar, hallaç pamuğu gibi atarlar göğüslerini gere gere. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,

 

Eee Eşittir Mee Ce Kare

İzafiyet Ama Nece İzafiyet, Zaafiyet Ama Ne Kadar Zaafiyet?

Albert Einstein’ın bilim dünyasında çağ açan ve çağ kapatan 1905 yılında yazdığı makale ile ortaya koyduğu formülasyonda  her maddi varlığın aslında enerjinin bir türevi olabileceğini dile getirmiştir. Genel anlamda bu teoriye de “izafiyet” (görecelik) teorisi denmiştir.

Atomların parçalanması sistemine dayanan (fisyon) Atom Bombasının da bulunmasına kaynaklık eden Einstein’ın teorisi, enerji ile kitle/kütle arasındaki ilişkiyi çözümlemiştir. Einstein,  bu teorisi veya denklemi, 22 Aralık 2005 te yapılan deneyler sonucu,  0,0000004 hatayla yani milyonun onda dördü kadar hatayla doğrulanmıştır.

Ben de Einstein’in bu yaklaşımını bir iki noktandan insan ve fizyonomisine uyarlamaya çalıştım. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , ,

Yıllardan 1982, aylardan Mayıs ve Mayısın biri.

12 Eylül Çocuğu

12 yaşlarında çocuğum. Okul yoktu ki, sanırım hafta sonuydu. Annemle pazara gidiyorduk. Bahçemizde topladıklarımızı satmak için kasabaya (ilçe merkezindeki pazar yerine) Annemin sırtında uzun sepet, ellerinde iki tane bakır yoğurt bakracı, benim iki elimde naylon telis kumaşından yapılmış ağzına kadar tepili pazar çantası.

Annemin pazar çantasının içinde evde bahçede ne ürettiyse onlar, benim çantamın içinde de bahçemizden topladığım üzüm teveğinin yaprakları (Yaprak sarması yapılan üzüm yaprağı) Kırkbeş dakikalık yürümenin ardından şehir merkezine yaklaştık. Biz yürürken, nümayiş (miting) sesleri yankılanmakta sokaklarda, “üreten biz tüketen biz olacağız” “söke söke alırız” “ölmek var dönmek yok” gibi sloganlar kulaklarımda hala çınlamakta. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Ağustos 22nd, 2010 | in Pazar Yazıları, Toplum, Yaşam | 2 tane yorum

Ramazan Davulcusuna Zarfım Var!

Sevgili Ramazan Davulcusu,

Bütün bir ramazan  boyunca kafamı ütüledin. Bana bir mani söylemeyi bile çok gördün. Sen mani söylemediğin için ben de ışığımı yakıp uykudan uyanmış, saçı karışmış, suratı buruşmuş ama yine de müteşekkirane bir eda ile pencereyi açıp sana el sallayamadım.

Şimdi bana zarf göndermişsin. Aldım bu zarfı ve içine bu notları yazmaya karar verdim. Aslında ilkel duygularım bu zarfı rulo yapıp iade etmemi salık verdi bana ama, ben bilinçaltımın üstüne beton döküp makyajlanmış duygularım ile sana cevap yazmayı uygun gördüm.

Sevgili davulcu,

Doğrusu zarfı almaya geldiğinde 4. kattan aşağı başına kaynar su dökecektim. Ama çocukların varmış kıyamadım inan.

Devamını Okuyun

Etiketler: , , ,

 

Rol Çatışması, Çakışması, Atışması

Hayat, çoğu zaman dört başı mamur tanım getiremez roller ve bu rollerin oynanması oyalanması için. Hatta çok ara durumlara karşı bir kategori bir isim ararken zorlanırsınız, kalakalırsınız öylece. Bu şaşkınlığı bazen duygusal ve mantıksal ilişkilerinde, bazen iş veya hiyerarşik yapıda, bazen ev içlerinde ve ev işlerinde yaşarsınız. İşte bunlardan biri de ekonomi konusundadır.

Ne Ko Nomi?

Eko nomi. Burada iktisat biliminin karşılığı olan ekonomiden bahsetmiyorum. İktisat biliminin kelime anlamı Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

 

Kızı olmalı insanın,

Alabildiğine sadık, vefakar,

Alabildiğine zorlu ve nazenin.

Kızı olmalı insanın,

Canını emanet ettiğin, elin, ayağın, gözün kulağın, her şeyin.

Kızı olmalı insanın,

Hata yaptığında gözlerinin içine baktığın,

bakar bakmaz masumiyetiyle saniyeler içinde eridiğin, vefasına taptığın.

Kızı olmalı insanın,

Evinde babasına annesine karşı nazlı niyazlı, sokakta cadılığından ve hışmından korktuğun.

Kızı olmalı insanın,

Herkes terkettiğinde seni, varlığında da, yokluğunda da, evliyken de bekarken de, babacığım (veya anneciğim) diye kucak açtığında gözyaşlarıyla bağrına bastığın.

Kızı olmalı insanın,

Demlediği çayı süzülerek getirmesini seyrettiğin, pişirdiği kahvenin tadına gizlediğin, özenle bezediğin.

Kızı olmalı insanın,

Canıyla canlandığın, varlığıyla anlamlandığın özlemiyle ve iç çekişlerinle dağ dağ efkarlandığın.

Kızı olmalı insanın,

“Dünya bir yana kızım bir yana” diyebildiğin, üzerine titrediğin için onun eşini / dostunu dahi çok sevdiğin.

* * * * *

Eski Arapları duydukça dumur olurum kendimi bildim bileli.
Kız çocuklarını diri diri gömerlermiş ya hani.
İslam Peygamberinin yok ettiği
Lanet olası bir adetin temsilcileri.
Yüce yaratıcı kız babalarına ayrı bir merhamet göstermekte.
Bunu bizzat ben yaşamaktayım her zaman ve her yerde.
Kızın bereketini hissetmişimdir her daim içimde.
* * * * *
Küçükken nereye yürüsen,
Peşinden gölge gibi takip eder ya seni,
Yerden bitme, o yaşlarda küçük parmağına sarılırken
Bütün bir dünyaya sarılır ya hani!
büyüdükçe de sen onun varlığıyla güçlenirsin.
Adeta, gittiğin her yerde gölgeni arar olursun.
* * * * *
Çoğu baba ilk çocuğunun erkek olmasını ister eminim,
Ben de o gafillerden biriyim.
Şimdi keşke demenin çaresizliği içindeyim.
İlk çocuğun kız olmalı, ne derseniz deyin.
* * * * *
Eğer ebeveynler kendilerini kopyalamak isterlerse,
Kızlarına baksınlar. Hayal kurmasınlar boş yere.
* * * * *
Çünkü kız çocukları hem annenin hem babanın
kopyası olmaya çoktan hazırdır zaten yine.
Ne tuhaf, ne gariptir ki,
böylesi bereket kaynağı, can yoldaşı varlıklar,
hep oğuldan sonra göze görülmüş,
yer yer insan olduğu unutulmuş,
yer yer alınıp satılmış, hatta atılmış.
* * * * *
Toplum bile çifte standart uygular kızlarımıza,
koskoca toplum oğullara / erkeklere taraf çeker.
Analar bile bu taraf tutmada rol alır,
unutuverir kızlığını, acı ki ne acı.
* * * * *
Görmek için bakmak gerek,
Kızınıza bakın dostlar.
Onu sevginizle büyüleyin.
Onlar zaten sınırsız özgürlük istemezler,
Alışık ta değildirler hem.
Genlerinde de yoktur erkekler gibi
Alıp başını gitmek.
Siz zaten onları sıkmadıkça
Onlar sizin yamacınızdan ayrılmazlar.
Siz onlara arkadaş olursanız,
Paylaşırlar, hem her şeylerini.
Ketum da olmazlar erkek kardeşleri gibi.
Yalan bile söylemeye gerek görmezler
Arkadaş olursanız,
Hem onu / onları iyi tanırsanız.
Anlarsınız zaten, onlar da sizin anladığınızı
Veya anlayacağınızı bilir
Buna teşebbüs bile etmezler.
* * * * *
Yüce yaratıcıya şükürler olsun ki,
Kızımı lutfetmiş bana.
Ve ben bu mutluluğu yaşamakta olan biriyim.
Canım kızım, Ruze,
hep varol, mutlu ol,
Gözüm kulağım elim ayağım ol
Mutlu yaşa her gittiğin yerde.

 

Mutlu pazarlar efendim. Bu pazarki köpüklü kahvenizi (varsa) kızınıza yaptırın. Keyfini çıkarın. Sağlıcakla kalın.

 

Not:

Bu yazı, http://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.gazetecanik.com, http://www.kamudanhaber.com, http://www.siyasalforum.net, http://www.gercekgazete.web.tr, http://www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Gazete Canik vb. kağıt bası gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Etiketler: , , , , ,