Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

asosyal-medya-depremi copyBir aydan beri yazamadım. Hem kendi olağanüstü iş yoğunluğumdan hem de her bir günün beş belki de on köşe yazısına sığdırılamayacak kadar hızlı değişmesi veya hareketlenmesi. Son bir haftada olup biten bu hareketlilik, sadece benim değil toplumu
izleyen, sezinleyen bütün bilim ve düşün insanlarının başını döndürmekte. Bendeniz de çoğu zaman izlediğim yöntemi izleyeceğim. “Gündem, gündem dışılığa mahkum, asıl gündem, klasik olandır” (A.F). Bu nedenle klasik ve köklü analizlerimi yerel ulusal hatta uluslararası ölçekte okurlarımla paylaşmak istedim.

1. [(A) Sosyal Medya Depremi:

ÖNCE MİNİK BİR TARİHSEL SÜREÇ veya Girizgah:

20 yıl önceleri. 1983 lü yıllar. Dindar kesim henüz Özal’lı yılların başında kendini temsil edemiyordu. Ciddi bir temsiliyet sorunu Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Şubat 22nd, 2013 | in Hukuk, Toplum | Yorum Yapin

Adı Hüseyin Karakullukçu.

Öyle bildiğiniz türden bir insan değil. Bendeniz gibi. Yani latince prototip, eski dilde nev-i şahsına münhasır, öz türkçede kendine özgü bir karakter. Kesinlikle A tipi / bir dominant.

Önce kısaca tanıyalım, sayın Karakullukçu’yu.

Ben bir kişi veya konu hakkında araştırma yaparken ilk vikipedi’ye tıklarım, ikinci olarak ta ekşi sözlüğe. Çünkü vikipedi’de yazılanlar yüzde 99 doğrudur. Bir nevi sağ duyunun sesidir. Vikipedi’den sonra ekşi sözlüğe tıklarım. Öyle ki, arattığım sözcüğün blok olarak en az on sayfasını harici linklerini dahi tıklayarak okurum. Ekşi sözlükte de bir kişi veya konu her açıdan bütün çıplaklığıyla ve özgür bir ortamda eğilip bükülmeden ortaya konulur. Doğruluk payı, vikipedi ile kıyaslanamayacak kadar farklı olsa da. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

Nisan 30th, 2012 | in Kültür ve Sanat, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

Kamulaştırma ve devlet girişimleri, özel sektörün gelişmediği dönemlerde ve sektörlerde son derece hayati önem taşıyan bir yöntemdir. Gerek Cumhuriyetin ilk yıllarında gerekse geliştirilmesi önem taşıyan bazı sektörlerde ve/veya alanlarda bu politikalar uygulanmış ve son derece önemli kazanımlar elde edilmiştir. Hatta bu dönemde bu sürecin ayakları yere basması için, "devletçilik" Cumhuriyet sonrası Atatürk tarafından 6 ilkeden biri haline gelmiştir. Ne var ki o dönemde M. Kemal o ilkeleri ortaya koyarken, kendisinden sonra bu ilkelere tapılacağını aklından bile geçirmemiştir. Zamanla bu ilkelere tapınılma öyle boyutlara varmıştır ki, tartışılması bile "abesle iştigal" olarak görülmüştür. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , ,

 

 Lütfen bu yazımı yerel ve ulusal bütün bürokratlar okusun!

Okullar hayat bulsun!

On yılı aşkındır dile getirdiğimiz, yazıp kafa yorduğumuz konu.

Milli Eğitim’ bağlı ilk ve orta öğretim kurumları son on yıla kadar izbelikten, fakirlikten dökülmekteydi. Son on yıl içinde gözle görülür bir değişim süreci başladı. Bu yeter mi pek tabi ki yetmez. Zira alınması gereken mesafeye göre alınan mesafe sınıfta kalınacak kadar düşük nota tekabül etmekte. İktidarın veya Milli Eğitim Bakanlığı’nın eski yönetimlere göre bir kıyaslama değil de Geleceğe göre kendi dönemlerindeki hizmetlere göre bir kıyaslama Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

Mart 12th, 2012 | in Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Son Dönem Türk Siyasal Hayatındaki Muhalefet Boşluğu ve Dördüncü Eğilim Tanımındaki Değişim

Yakın dönem Türk siyasal hayatında Türk halkının siyasal eğilim ve tercihleri konusunda Anavatan Partisi için çoğu zaman ideolojik bir tabana dayanmayan, dört eğilimin partisi olduğu şeklinde değerlendirmelerde bulunulurdu. Bu değerlendirmegenel anlamda yerinde bir söylemdi. ANAP'ın çaptan düşmesi, DYP ile bir araya gelmesi durumunda bile yüzde on barajını geçememesi karşısında bu değerlendirme 2004 yerel genel seçimlerine kadar anlamsızlaşmıştı. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , ,

Aralık 1st, 2011 | in Siyaset/Politika, Toplum | 1 yorum

 

Mustafa Sarıgül Oyuna Girmek İçin, Isınma Hareketleri Yapıyor.

Son zamanlarda Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na yüklenmesi görünüşte yapılan (sözümona) danışıklı döğüş değilse eğer, Erdoğan'ın bu günlerde Kılıçdaroğlu'nu her zamankinden daha fazla koruyup kollaması gerekmektedir.

Neden mi))?

Eğer Kılıçdaroğlu başarısız olursa ve CHP nin başından giderse, bu, Erdoğan için olsun, AK Parti için olsun endişe verici bir durumdur. Zira siyasetin futbol oyununa girmek için saha kenarında sevgili Mustafa Sarıgül ısınma hareketleri yapmakta. Mustafa Sarıgül'lü bir CHP ise, Kılıçdaroğlu'na göre AK Partiyi fazlasıyla zorlayacaktır. Devamını Okuyun

Etiketler: ,