Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

Her mahallede her köyde bir “Müzeyyen Abla” veya “Müzeyyen Teyze” olurdu. Bu kişiler, hamarat oldukları kadar zeki, ukala oldukları kadar sosyal, patavatsız oldukları kadar da dilbazdılar. Tam anlamıyla köyün canlı ve ayaklı online gazetesi veya radyosuydular. Yine Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

Dünyanın en uzun ömürlü insanı, Japon Shigechiyo Izumi’ye aittir. Bu kişi 120 yıl 237 gün yaşamıştır. Buna karşılık, Nuh A.S. ın 950 sene yaşadığı söylenmekte. Yalnız bu senenin hangi ölçüye göre veya zaman birimiyle belirlendiği konusunda bilgim yok. Ancak her halükarda bu günkü insanlardan çok çok daha uzun süre yaşadığı kesin.
O zamanın insanlarının metabolizmaları nasıl dayanmış bu kadar uzun yaşamaya merak edilebilir.

Bilgi toplumundaki faktörler nedeniyle insan ömrü 55-60 yaşlarından 75 yaşa kadar uzamıştı. Bu gelişme veya ilerleme ivmesi Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , ,

Geçen yazımızda, kaderin alın yazısı olup olmadığını din biliminde kelam ve akaid literatürü kapsamında birkaç noktadan ele almıştık. İnsan fiilinin (işlem ve eyleminin) bizzat insan iradesi (istenci) ile olup olmadığının dinsel boyutu olduğu gibi, bunun fiziksel veya daha özelde tıbbi boyutu da bulunmaktadır. Yalnız insan iradesinin fiziksel kaynaklı olması bahsiyle Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

“Kader alın yazısı mıdır” diye bir soru geldi bana. Ben de gülümsedim. Gülümsememin nedeni, sorunun son derece basit hatta banal olduğu kadar, bu sorunun cevabının ise, en az banalliğinin tam zıddı kadar zor olmasıdır aslında. Kaderin alın yazısı olması alışıla gelen toplumsal basmakalıp düşünce düzleminde bir gerçek olsa da Devamını Okuyun

Etiketler: , , ,

Cybersapience insan topluluğunun bir çok farklı alanlarda incelemesini sırası geldikçe yapmaktayız. Bir toplum olur da bu toplumda din öğesinin pas geçilmesi mümkün olabilir mi? Elbette ki hayır. Cybersapience insan topluluğunda en belirgin özellik, Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Ne güzel tanımlanırdı önceden iktisat ilimi, veya “ilm-i küşad” veya moderncesiyle ekonomi bilimi. O halde hemen iktisat veya ekonomi biliminin klasik tanımını yapalım. İhtiyaçların sınırsız, kaynakların sınırlı veya kıt olması gerçeğinden yola çıkarak, iktisat veya ekonomiyi, kıt kaynakların optimum dağılımı veya kullanımıdır.” şeklinde tanımlayabiliriz. 1990 yılına kadar sahiden böyle tanımlardık derslerde bu kavramı. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,