Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

Ekim 15th, 2008 | in Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Türk siyasal hayatında CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) nin önemi çok büyüktür. CHP ülkemizin (Tükiye Cumhuriyetinin) ilk siyasal partisidir. Demokrasinin tek parti de olsa başlangıcıdır. Aynı zamanda dönemin CHP başkanı İ. İnönü’nün Türk siyasal hayatına tek ve en önemli katkısı, sarsıntısız olarak CHP dışında bir partiye iktidarı devredebilmesidir.

Peki, Günümüzde Durum Nedir. Devamını Okuyun

Etiketler: , , ,

Ekim 13th, 2008 | in Dünya, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Bundan önceki tezkerenin geçmesi ile sınır ötesi operasyonunun yapılması arasında uzunca bir süre geçmiş adeta, ey teröristler biz sınır ötesi operasyonu yapacağız, siz de bi zahmet yerlerinizde bekleyin. Sizleri keklik gibi avlayacağız. Medyada da sizleri vurduğumuzu gösterip üstümüzde bulunan siyasal baskıdan kurtulacağız anlamına gelen saftirikçe bir yaklaşımı izlemiştik. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

Ekim 11th, 2008 | in Dünya, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Dünkü yazımda, İskender Büyük ile Veli Küçük’ü ))) mukayese ederken, yazımızın son cümlesinde Obama ile Erdoğanı değerlendireceğimi belirtmiştim.

Obama, Birleşik Devletlerde (USA) uzun yılların temsil adaletsizliğinin kronikleşmiş sorunsalının bir açılımı bir ölçüde de çözmü olacaktır. Çünkü yüz yılı aşkındır latin Amerika’da olsun Kuzey Amerikada olsun siyahların çok büyük bir ezikliği söz konusuydu. Beyazlar gelir ve kültür ferahlığından dolayı çocuk yapmayı doğurmayı ikincil olarak gördüklerinden geçen zaman içinde siyahlar sayısal olarak büyük bir gayretle Amerika nüfusundaki ağırlıklarını tescillemeye başlamışlardır.

DEMOGRAFİ PARADOKSUNUN SİYASAL UZANTILARI

Daha önceki yazılarımda yıllarca dile getirmekte olduğum hatta sıklıkla kullandığım bizzat literatüre soktuğum demografi paradoksu bu konuda da kendini göstermektedir. Şöyle ki:

Önce birleşik devletlerden başlayacak olursak, Kuzey olsun Güney olsun Amerika’da beyazların nüfus artış hızı çok çok yavaş ilerlerken siyahlar hızlı bir (nüfus) üretim sürecinde olduklarından demokrasi aritmetiği açısından bu seçim dönemi olmasa bile gelecek başkanlık seçimlerinde mutlak olarak üstünlük sağlayacaklardır. Bu konuda Obama’nın merkez bankası başkanını da saflarına katarak ekonomik yönden stabilite (sağlamlık/güvenilirlik) ve destek sağlaması bu seçimler için çok ciddi bir avantaj oluşturmaktadır. Vurguladığımız gibi, bu seçimde şu ya da bu şekilde Obamanın seçimi kaybetmesi siyahları veya siyahların iradelerinin temsilcisinin beyaz saraya yansımasını durduramayacaktır.

İster Obama bu dönem seçilsin isterse gelecek dönem seçilsin, artık Kuzey ve Güney Amerika eyaletleri arasında çok ciddi ekonomik çekişme ve çatışma kendini gösterecek, bu durumu siyasal eğemenliğe odaklı olarak teşmiş edecek (genişletecek) olursak, artan hızla eyaletlerin kopması veya dağılması kaçınılmaz hale gelecektir. Son olarak başta Amerika’daki enomik kriz de bu çatışmayı ve önemli ölçüde kopmayı tetikleyecek depremin öncü şoklarını oluşturacaktır.

DEMOGRAFİ PARADOKSUNUN TÜRKİYE AYAĞI:

Ak Parti ve Erdoğan açısından Amerikadaki vahim durumdan çok daha farklı bir durum vardır. Zira Ak Partinin merkeze gittikçe yerleşmesi kararsız oyları eritmekte, artan demografik baskı milliyetçi muhafazakar kitlenin her geçen yıl hatta gün, oy pastasında daha da geniş şekilde temsil edilmesini doğurmaktadır.

Varlıklı, yüksek gelirli, iyi eğitimli aileler tek çocuk yaparken hatta hiç çocuk yapmazken muhafazakar kesimin Sn. Erdoğan’ın da yüksek dozajlı yönlendirmesi ve teşvikiyle en az üç çocuk yapmaları oy pastası üzerindeki yeşil rengi gittikçe büyütmektedir. Artık seçim pastası üzerindeki kitlesel dağılım adı ister Ak Parti olsun ister başka bir parti olsun genişlemektedir. Bu aşamadan sonra yeni yüzlerin yeni liderlerin yapması gereken kısa dönemde çok fazla bir şey bulunmamaktadır.

Kısa dönemde liberal ve sosyal demokrat yöneticilerin parti liderlerinin yapması gereken en makul şey, politikalarını milliyetçi muhafazakar kitleyi memnun edecek şekilde yeniden gözden geçirmeleridir. Aksi takdirde kendilerinin parlamentoya yansımaları gittikçe zorlaşacaktır. Bu durumda ancak ve ancak ikili bir meclisle (avam kamarası lordlar kamarası gibi) cumhuriyet senatosu, millet meclisi gibi yöntemlerle temsilleri mümkün olacaktır. Geri dönüşü kısa dönemde mümkün olmayan bu demografik ivme milliyetçi muhafazakar kesimdeki yeni liderlerin veya yeni yüzlerin de iştahını kabartmaktadır.

Son denizfeneri olayları vb. yolsuzluk haberleri Ak Partiyi yıpratsa da yüzde otuzbeşlerin altına düşürmekte yetersiz kalmıştır, kalmaktadır. Ak Partinin Ergenekon gibi operasyonlar ile iktidardan düşürülmesi de kontr ergenekon hareketiyle engellenmiş olay söz konusu sosyal demokrat kitle açısından çıkmaza girmiştir.

Bu durumda Sn. Erdoğan’ın tahtında gözü olan milliyetçi muhafazakar kesimden yeni yüzlerin tek şansları, tek ve çok güvenilir bir isimle ve üç beş küçük eğilimin tam bir entegrasyonla birleşmeleri suretiyle başarıya ulaşmaları mümkündür. Aksi durumu “patinaj” kelimesi çok çok iyi ifade etmektedir.

Bu konuya ileride başka noktalardan da değineceğim.

Şimdilik esenlik dileklerimizle.

Not:

Bu yazı, www.timeturk.com, https://www.bilgiagi.net  https://www.bilgievreni.com, https://www.siyasalforum.net ile Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam, Marmara Bölge ve Balıkesir Demokrat gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Etiketler: , , , , ,

Ekim 3rd, 2008 | in Eğitim, Kültür ve Sanat, Toplum, Yaşam | Teorik Eğitime İsyanın Var! Asabiyim! için yorumlar kapalı

Her gün yeni bir ilköğretim okulu açılıyor.

Her gün yeni bir lise açılıyor. Her gün yeni bir üniversite kuruluyor.

Ama malesef her bir okulun başında betonlaşmış müfredata iman ve itaat eden bürokratlar, müdürler özgüvensiz öğretmenler, Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Ekim 2nd, 2008 | in Din & İlahiyat, Dünya, Ekonomi, İş yaşamı, Kültür ve Sanat, Toplum, Yaşam | Bayram Tatilleri En Az Birer Gün Azaltılsın! için yorumlar kapalı

Ne olur, yazı başlığımı görüp te tepkiyle olaya yaklaşmayın.

Önce bütün Türkiye’ye değerlenirmek yapmak için tepki göstermeye sonra da yöneticilere aklı Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,

Kıyılara dolgu yapılmasına prensip olarak karşı çıkmak pek anlamlı olmaz. Çünkü olayı  bir çok kriter açısından değerlendirmek gerekir.  İster yerel olsun ister merkezi olsun bir ihtiyacı oraya koyan veya dile getirenden bu ihtiyacın bir çok açıdan uygun olup olmadığını düşünmesi veya göz önünde bulundurması beklenemez. Bunu düşünmek ihtiyacı dinleyen ve icraatı yapacak olan kişi veya kuruma aittir. Bu kişi Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,