Bu Yazıyı Kendim İçin Yazdım!

Dün, Aydan Şener’in Fatih-Harbiye’sini izlemiştim… Ne tesadüf, bu gün fatih-taksim-harbiye sokaklarını arşınladım gecenin ilerleyen saatlerinde. Kimi, evlerinden bin bir yalan ve dolanlarla çıkmış kimi avlanmak için doluşmuşlar sere serpe, üryan. Kasıp kavuruyor sokakları özgürlüğün kirli tufanları.

Babalar bekler kızlarını sağ salim gelecek diye, karılar bekler erlerini ekmek için bin bir inanç ekleyerekten. Lakin, kızlar sızlanaraktan çıkarken evden, nazlanarakttan sokaklarda, erkeklerin cüzdanları gözlenir, makyajlı yüzlerle… Yüzler, ikiyüzleri, ikiyüzler üçyüzleri derken soyulur eri kadının, soğuk soğuk terleyerekten…

Bense cumbalı evlerin rukuya yatmış balkonları altında barların mey kokan ışıkları ve gümbürtüleri altında elimdeki peçeteyi karalamaktayım yine tüm sessizliğimle…

 

Tereddütler tekerrür etmesin, teşekkür etsin tefekkür ile,

sahrada ve hazarda,

 

Aba altındaki babanın sobası yanarken odasında,

sopası durur hazırda…

 

Kafası cacık, biraz uçuk, kaçık çocuklar oynaşırken

açık saçık şaşık nazlarda,

 

Boş bakışlı, hoş satışlı, loş ışıklı sokakların

yellozu dolaşmakta…

 

Adam arıyor adım adım, güya kadem bir kadın

avının iflasının tadında,

 

Adına bakmak için lavukların, altına yatmak için labutların

yarınki tabutlarında,

 

Cüzdanını gözler, hüzzâmi sözleriyle yüzlediği

cüzzam bakışlarında…

 

Kâr pazarı derken, gâm pazarı döner, kan pazarına,

can pazarının yürek atışlarında. (A.F.)

 

(İçciğezimdeki özlemlerin imkansız atışlarıyla kalemim oynamakta inat ve hatta isyanla…

 

Bir taraftan;)

 

Emek versin ekmek yiyen, yürek versin, sürek giden,

gülsün güllerin goncalarında,

 

Ay vursun yüzlere, yay tutulsun meyhanelerin “hayy”dan gelmiş

tasavvufî gûşelerinde…

 

(Bir taraftan;)

 

Satıldıkça katılan atılmış ruhlar, kara kutusunda gizlenmiş

para kutularındaki aralarda,

 

Süslü, sesli nefesli ve esefli nağmeler, azar azar bozmakta,

bozdukça mezarlar kazmakta…

 

(Şimdilerde;)

 

Pazar günü, fetihten kalan fâtihe nazar ederken gözlerim,

ellerim yazmakta,

 

Harbiye’den özlemimle yazarken

dilimdeki sözlerim azmakta,

 

Tereddütler tekerrür etmeden tefekkür etmekte dîl,

adeta, dîl, dili bozmakta. (A.F.)

Not

Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, https://www.bilgievreni.com, https://www.siyasalforum.org, sitelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş

Etiketler: , , , , ,