Daha makul bir başlık inanın düşündüm ama malesef aklıma gelen bütün mazbut yazı başlıkları isyan etti teker teker. Ben de şu anki kullandığım başlığı tercih ettim.
Şu mühendisleri, mimarları, tasarımcıları bir de dil bilimcileri anlamıyorum. Algılayamıyorum. Tasarımcı mühendis ve mimarları anladık ta işin içine dil bilimcileri neden kattın diye sorabilirsiniz hemen. Elbette ki katmak zorundaydım. Çünkü bize Siyasal’da okurkan kadife sesiyle İlter Turan hoca hep şunu söylemiştir. “Doğru ile yanlış arasında, iyi ile kötü arasında, sebeple sonuç arasında geçiş noktaları vardır. Bir olay veya olgunun tek sebebi veya sonucu yoktur”. Bu, siyaset biliminin temel mantalitesini aldıktan sonra, biz siyasallılar da, her şeye her şeyi karıştırmayı özel bir maharet edinmişizdir. Bunca lakırdıdan sonra sadede gelebilirim.
Ordu Valisi Ali KABAN bir talimat veriyor. “Tiz camilerdeki pisuvarları kaldırın!” Bu emri (talimatı))) basından okur okumaz hıh, tam içimde kıpraşan dertlerim nüksetti deyiverdim içimden.
Ben bu konuya nereden başlasam inanın bilemiyorum. Konunun o kadar farklı boyutu var ki eşeğin önündeki üç ayrı yerde bulunan otu görüp kararsız kalması gibi kararsızlıklar içindeyim. Hemen başlıyorum.
Konuyu en az altı açıdan (dil açısından, tasarım açısından, kültür açısından, mantık açısından, sağlık açısından, din açısından) ele alabiliriz.
DİL ve TANIM BOYUTU:
Tuvalet Nedir?
Tuvalet türkçe dilinde, yediklerimizi çıkardığımız (hijyenik olması gereken) kapalı bir mekandır. Son derece saçma bir kelimedir. Ne Türkçe ne de latince mantıklı bir izahı vardır.
Tuvalet için dilimizde, hela, 00, WC, yüz numara, kenef vb. kelimeler de kullanılmaktadır. Sanırım en masum kelime “hela” dır. Ama, ne tuvalet ne de WC, türkçe kaynaklı olmamasına rağmen dilimize yerleşmiştir. Oysa ki tuvaletin gerçek anlamı, “elbise” dir. Hasılı bu anlamı karşılayacak kelimelerin hiç birini beğenmesem de kullanmak zorundayız.
Tuvaletlerde bu anlamda üç tür kolaylık vardır. Alaturka olanları, Alafranga olanları, (klozet) ve ayakta kullanılanları (pisuvar).
Pisuvar Nedir?
Yediklerini su olarak ayakta çıkarabilme yeteneği olan erkeklerin bu işi yapmaları için (saçma ve salakça) dizayn edilmiş tuvaletlerin içinde bulunan bir kolaylık (araç) tır. Malesef biz türkler bu kolaylığı kullansak ta, bunun için bir sözcük üretmeyi üşengeçliğimizden düşünmemişiz.
TASARIM BOYUTU:
Gerek alaturka tuvaletlerin, gerek alafranga tuvaletlerin tasarımları oldukça saçma. Alafranga tuvaletler en azından nispeten insan ergonomisine biraz daha uygun. Ancak onun da, erkeklerin kullanımı açısından hayli hataları bulunmaktadır. Alaturka tuvaletler ise, başlı başına anlamsızlık örneği. İnsanın üzerine su sıçratmasından, son derece zor kullanılabilir olmasına kadar.
Pisuvarların tasarımı ise, başlı başına bir garabet örneği. Çok çok daha küçük imal edilmeleri gerekirken, devasa bir şekil yapılmıştır. Bu şekil de çıkarılan sıvının 45 derecelik akış istikametine göre insan üzerine daha çok sıçrayacak şekilde tasarımlanmıştır. Oysa ki, pisuvarların öncelikle şu ankinin yarısı kadar daha küçük olacak şekilde tasarım yapılmalı, en önemlisi de 45 derecelik akış istikametine göre sıvının sıçramadan gidere dökülmesini sağlanmalıdır.
Yine pisuvarların çoğundaki açma kapama musluğu olmayan su sistemleri tamamıyla garabet birşey. Ey pisuvar tasarımcıları, musluk imalatçıları, lütfen pisuvarlarda (temizlik amaçlı) açılabilir kapanabilir musluklar tasarlayın. Ya da zaman ayarlı su çıkaran sistemleri piyasaya sürün.
KÜLTÜR BOYUTU:
Türk toplumu, ne hikmetse alaturka tuvalete alışmıştır bir kere. Hatta öyle ki, alaturka tuvaleti neredeyse kutsamıştır. Alafranga tuvaleti gavur icadı olarak görmüş ve uzun bir zaman diliminde evlerine sokmamışlar. Allahtan akılları başına geç te olsa gelmiş ve yavaş vavaş evlere klozet koymaya başlamışlardır.
Tuvalet kültüründe en önemli konu da, kullanım alanlarına veya kapılarına bilinçlendirici kullanım bilgileri yazılmamasıdır. Suyun kullanımı, ihtiyacın giderilme şekli, kolaylığın bir başka kişiye bırakılma şekli bu yerlerin en uygun yerlerine EN UYGUN DİLLE liste halinde yazılmalıdır. Bu kullanım talimatı değil BİLGİLENDİRMESİ nin son sözcükleri, “yapınız, ediniz, yapmayınız etmeyiniz” şeklinde emir ve yasaklarla değil de yapalım, edelim gibi cümlelerle tamamlanarak teşvik edici ve koruyucu mesaj verilmelidir. Bu konuda OPET i kutluyorum. Benim düşündüğüm bir çok ayrıntıyı düşünüp hayata geçirmişler. Katkısı olanlar Türk medeniyeti için bir değerdir.
Bazı erkekler, klasik tuvaletleri ayakta kullanırlar. Ki bu tür kişiler toplumda kaba tabirle “öküz” veya “ayı” olarak tanımlanırlar. Ben bu hayvanlara ne büyük haksızlık yapıldığını düşünürüm. Bu yaratıklardan sonra klasik tuvaleti kullanan her bir kişi her el sürdüğü yerde sidik damlalarına dokunurlar. (Varsa) tuvaletteki içi sidikli ibrikleri kullanırlar. KENDİLERİNDEN SONRA ORAYI KULLANACAK İNSANLARA BÖYLESİ ACIMASIZCA ZULMEDEN ANCAK BİR YARATIKTIR.
Klozetlerde de aynı sorun söz konusudur. Yine o bir kısım erkek yaratıklar, klozetleri de ayakta kullanmakta ve her tarafı sidik içinde bırakmaktadırlar. Bu sefer klozetleri kullanmak klasik tuvaletleri kullanmaktan çok çok daha tehlikeli durum arzetmektedir.
[Yazımı şu veya bu nedenle sonuna kadar okumayanları burada peşinen uyarıyorum. Mutlaka yazının sonuç bölümünü okuyun.]
Tuvalet kullanımı ve temizliği tam anlamıyla bir kültürdür. Medeniyettir. Erdemliliktir. Bu konuda lütfen ama lütfen özellikle bazı erkekler İNSAN olduklarını unutmasınlar. Aynaya baktıkarında yaratık görüyorlarsa karşılarında diyeceğim bir laf yoktur.
Gerek evlerde, gerekse umumi (halka açık) yerlerde tuvalet temizliği o kişinin, o ailenin, o kurumun medeniyet seviyesini gösterir. Herkes kendine düşen payı alır veya almaz.
MANTIK BOYUTU:
Klasik tuvaleti kullanmak zor ve zahmetlidir. Klozet kullanmak kolay ve risklidir. (Riski, bizzat deriye değdiği için, çünkü (henüz hijyenik naylonlar yaygınlaşmadı). Erkekler için pisuvar kullanımı son derece kolay ve mantıklıdır. Burada da temizlenme sorunu söz konusudur. Çünkü çoğu pisuvarlarda suyun açma kapama düğmesi yoktur. Kısaca erkekler için en ideali temizlenmek için su varsa küçük boşaltım için pisuvar kullanımıdır.
SAĞLIK & HİJYEN BOYUTU:
Bu konuda söylenecek çok şey var.
Son pisuvar tartışmasında da vurgulanan konu, ayakta küçük boşaltım yapmanın prostat kanserine neden olmasıdır. Prostat kanserine neden olması zannımca fazlaca bir abartı olsa bile, bundan daha önemlisi, erkek boşaltım yollarında kireçlenmeye neden olduğudur. Bunu şahsen ben birçok doktordan duydum. Bilimsel açıdan tam bir gerçeklik kanıtlanmasa da, mantıksal açıdan ayakta küçük boşaltım yapmanın böbrek taşı oluşmasını bile tetiklediği söylenmekteder. Çünkü gerek ayakta gerekse klozet kullanarak küçük boşaltım yapıldığında intikal bölgesinde (damarında) az da olsa idrar kalmaktadır. Bu da bir risktir. Yalnız bu riskten kurtulmak için, başkaca fiziksel önlemler bulunmaktadır. Bu da, ayakta boşaltım sonrasında, anüs ile boşaltım organı arasındaki intikal damarının elle bastırarak tam olarak boşalıp boşalmadığının kontrol edilmesidir. Ki bu konuda bazı erkekler bunu uygulamaktadır. Bu bastırma uygulamasını hem pisuvar kullanırken, hem de klozet kullanırken yapmak gerekmektedir. Klasik tuvaleti kullanırken bunu yapmaya çok fazla gerek yoktur. Zira söz konusu intikal bölgesi yeterince gerilmiştir.
Hijyen: Tuvalet bir evin veya işyerinin veya kurumun en temiz (hijyenik) olması gereken yeridir. Bu nasıl sağlanır.
Tuvaletlerde hijyeni sağlamak için en başta kültür boyutunda dile getirdiğim bilgilendirme yazısının mutlak surette bu yerlere yerleştirimesi gerekir. Bundan sonraki aşama, sık aralıklarla düzenli temizlik kontrollerinin yapılması sağlanmalıdır.
Klasik tuvalet, insanlıktan yoksun bir kısım canlıların hoyratça kullanımı haricinde diğerlerine göre daha az ergonomik olsa da daha fazla hijyeniktir. Evlerde hijyen açısından en mantıklı tercih klozettir. Genel kullanımlı yerlerde ise, klozetler çok sık kontrol edilmeli mutlaka naylon sargı sistemi kullanılmalıdır. Yine klozet kullanılmadan önce, arka taraftaki temizlik musluğu kapalıyken, varsa ıslak mendille yoksa tuvalet kağıdıyla içiniz rahatlayana kadar silinmelidir.
Klasik tuvaletlerde ise, girmeden zaten sifon çekilmelidir. Bunun dışında, tuvalet musluğunun önündeki saplı ibrik ya hiç kullanılmamalı, ya da emin oluncaya kadar bu ibrik çalkalanmalıdır.
TUVALET KAĞIDI GERÇEĞİ: İster klasik tuvalet isterse klozet olsun mutlak surette tuvalet kağıtsız bırakılmamalıdır. Özellikle özel işletme veya kamu kurumlarında bu başka bir medeniyet göstergesidir. Son kullananın tuvalet kağıdını alıp götürmesi bahanesine sığınmak ucuz bir kaçış yoludur.
Konutlara evlere gelince: Tuvalet kağıdı bulunmayan tuvaleti olan bir evi düşünemiyorum.
DİNSEL BOYUT:
İslam dini temizlik dinidir. Hijyen dinidir. Bununla ilgili bir ton peygamber sözü bulunmaktadır. Bu paralelde, bir çok kaynak, ayakta idar yaparken idrar sıçratmaktan dolayı kabir azabı görüleceğini yazar. Bu ister sağlam kaynağa dayansın isterse dayanmasın son derece doğru ve gerekli bir uyarıdır. Bu nedenle dini bütün kişiler (takvalı olanlar) ayakta küçük boşaltım yapmaktan kaçınırlar.
İster klasik tuvalette, ister klozette isterse açık arazide oturarak küçük boşaltım yapmak bir çok açıdan en ideal olanıdır. Ama bu insanların aceleciliği ve egoistliği nedeniyle mantıklı değildir.
SONUÇ:
Eğer camilerdeki umumi tuvaletlerden pisuvarlar kaldırılacaksa, bu durumda bahsini ettiğim yaratıklar, klasik tuvalette ayakta küçük boşaltım yapacaktır. Bu da diğer kullanıcılar açısından sorun doğuracaktır. Yani sağlık kılıfıyla sırf dinsel nedenle bir düzenleme yapmak çok daha büyük sorunun doğmasına neden olmaktadır.
Umumi tuvaletlerde 45 derecelik idrar akış açısına göre yeniden tasarlanmış, su açma kapama musluğu bulunan şu ankine göre çok daha küçük boyutlarda pisuvarlar mutlak surette bulunmalıdır.
Pisuvar bulunmayan tuvaletlerde yaratıklar klasik tuvaletleri girilmez hale getireceklerdir. Bu gerçek hiç bir zaman unutulmamalıdır. Eğer illa ki pisuvar bölümü kaldırılacaksa, mutlaka ve mutlaka klasik tuvalet içine (sağa veya sola veya kapı karşısına) ek pisuvar yerleştirilmelidir.
Pisuvar standardı üstte dile getirdiğim şekil ve özelliklerde olmalıdır. İster Cami ister başka tuvaletlerde olsun, pisuvarlar belirtilen standartlarda korunmalıdır. Kullanımı konusunda ortaya koymuş olduğum noktaların dikkate alınması aklın yoludur.
Not 1: Bu yazıyı yazdığım için utanmıyorum. Bir insanlık borcu olduğuna inanıyorum. Kendini aydın olarak gören bir insan olarak bu yazıyı yazmak toplumsal sorumluluğumun bir gereği olduğunu düşünüyorum.
Arçeliğin güzel bir reklamı vardı 1993 lü yıllarda… “Medeniyet ayrıntılarda gizlidir” İnsan onuruna yaraşır medeni bir hayat temennisiyle esen kalın.
Not2:
Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.timeturk.com, www.bilgievreni.com, www.kamudanhaber.com, www.haberanaliz.net, www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.net , www.gercekgazete.web.tr, ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Güney Marmara Yaşam gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
Etiketler: din, hijyen, mimari, mühendislik, polemik, Sağlık, Siyaset, Toplum, yönetim