Resim: Kamu Yönetiminde İktidarın Tunç Kanunu
Yönetimin veya işletmenin beş temel (2 yardımcısı ile birlikte, 5+2 fonksiyonuna) Planlama, Örgütleme, Koordine / Organize Etme, Yönlendirme / yöneltme ve denetleme fonksiyonlarına güdüleme / motive etme ve eğitme / yetiştirme fonksiyonlarını da ilave ettiğimizde, bu mekanizmaların optimum düzeyde çalışabilmesi için, ideal tip yönetim / erdemli yönetim veya kaliteli yönetim ortamı gerekmektedir.
İşletme veya yönetimler özel sektör kapsamında ise, buna kaliteli ve ideal yönetim derken, kamu yönetimi kapsamında ise, buna erdemli yönetim diyebiliriz.
Kamu yönetiminde iktidarın erdemli bir yönetim sergilemesi için, tecimsel kaygılardan uzak olması gerekir. Aksi takdirde, kamu yönetimleri aşağıda sıralayacağım KAMU YÖNETİMİ BÜROKRASİSİNİN TUNÇ KANUNU ile karşı kaşıya kalırız.
R. Michels’in oligarşiye atfen deklere ettiği seçilmişlerin seçmenler, vekillerin vekalet verenler, delegelerin delege edenlere karşı tahakkümü ve tasallutundan kaynaklanan bu talihsiz gerçeğin kamu bürokrasisi üzerine yansıması sonucunda, aşağıda sıralayacağımız dört temel kamu yönetiminde iktidarın tunç kanunu gerçeğini görmekteyiz.
Bu gerçek ülkeden bağımsız, kronolojiden bağımsız, coğrafyadan bağımsız bir şekilde görülen gözlemlenen bir gerçektir. İktidarların kendi devletinin iktidarı, yönetimlerin kendi devletinin veya kurumunun iktidarı olarak algılandığında, en büyük algı hatasına düşülmüş olacaktır.
Muktedir iktidarların başındakiler;
- Ya aç gözlü ve doyumsuz,
- Ya kötü niyetli veya hain,
- Ya beceriksiz, kukla ve ahmak / salak,
- Ya da iyi niyetli ve fedakar ve çalışkan olup kızaktadır.
Bu dört seçenekten beşincisi olamaz.
Bu dört madde, kamu yönetiminde iktidarın tunç kanunudur.
İster Michel’in oligarşinin tunç kanunundan kaynaklansın isterse ortaya koyduğumuz kamu yönetimi iktidarının kaçınılmaz gerçekleri olsun, bu gerçeklerin talih olarak kronikleşmemesi için, yönetim fonksiyonunu yerine getirecek ajanların (kişilerin) o güce veya yetkiye gelebilmesi için algoritmalarının yazılması zorunluluktur.
Bunu demokrasiye uyarladığımızda, ağırlıklandırılmış oylama sisteminin, profesyonel yönetime uyarladığımızda zorunlu ve deklere edilmiş liyakat sisteminin uygulanmasını gerekliliğini doğurmaktadır.
Kamu yönetiminde yönetim erki bu şekilde oluşmadığı sürece dünya KÖTÜLERİN DÜNYASI olmaya devam edecektir. Kötülerin dünyasını talih olmaktan çıkarıp, tarihe gömmek için, geçiş dönemlerinde kamu yönetimi veya iktidarların ele geçirilmesinin algoritmalara bağlı olmasını ve bu zorunluluğun erdem veya kalite ilkeleri olarak kanıksanması şarttır.
Bunları çeyrek yüzyıldır yazıyoruz yazmaktayız. Geçen zaman içinde ne yönetimler bu anlamda ideale doğru değişmiş, ne de biz bunları yazmaktan usanmışız. Sonuç olarak, iktidar sahipleri, vekil edenleri manipüle ederek KÖTÜLÜKLERİNİ bütün dünyaya ihraç etmektedir. Ne tuhaftır ki, ideal yönetimi (sözde) talep eden muhalefetin iktidarları da, devletin iktidarları da kötü yönetimin devamından yana akredite olmuştur, olmaktadır.
Bundan sonraki süreçte iyileşmeye yönelik ortak dünya aklının insanoğlunun (homosapiensin) sosyolojik evrimselleşmesini beklemek fazlaca saflık olur. Çözüm belki de duygudan yoksun olan robotların yönetimidir. Bu robotları yakın gelecekte, insansı robotlar ile modernize ettiğimizde çok daha kabus bir tablo ile karşılaşacağız.
Biliyorum, sizlere mutlu edici yalanlar filminin senaryosu yerine acı verici gerçekler filminin senaryosunu yazdım. Adım hıdır, elimden gelen budur mantığı ile sizlere veciz bir fıkranın linkini bırakıyorum.
Aydınlık yarınları yine de hepimiz için dilemek durumundayım.
https://www.odatv4.com/analiz/istikbal-b.k-icinde–3112101200-14768
Gelecek nasılmış, fıkrayı okuduğunuzda bana hak vereceksiniz ama ben bu geleceği istemiyorum.
Esen kalın efendim.