Turkche mi Türkçe mi Diye Sorarken, Feryadımızı Kim Takar!
Kapitalizmin kültürü, ağzımızdaki dilimizi dilimlerken, bu kültürün üzerinde durduğu küresel sermaye ise, ülkemizin, ulusumuzun dilini mikro parçalarla dilimlemekte. Bu aslında bütün dünyada trajikomik, trajikomik olduğu kadar da endişe verici bir durumdur.
Ne vahim bir durumdu Sayın ALTAN’ın, Çölaşan’ın tabiriyle “takkeli liboş”un çağrıma böylesi bir sertlikte cevap vermesi. Bu mizansen, mücadelemde bana önemli bir düşünce kırıklığı oluşturdu. Bu fay hattının oluşmasının temelde iki neden vardı.
2. Oradaki onca yerli akademisyenden ve aydından bu itiraza bir çıt sesinin çıkmaması üzerine bu küresel gücün karşısında ne kadar cılız hatta komik durumda olduğumuzu gördüm.
Bu konuşmadan itibaren program sonuna kadar Oktay Sinanoğlu vb. lerinin başı çektiği “biz” cilerle Atlan vb.lerinin başı çektiği “dünyalı”ların beynimde oluşturduğu kavgaları düşündüm. Neticede Küresel egemen / dominant çıkan “dünyalı”lar oldu. Dünyalıların dil tercihinde baskın çıkmasının bir çok nedeni vardı.
DÜNYA DİLİNİN YAYGINLAŞMASININ ALTYAPILARI
İlk olarak dünya dili küresel kapitalist sermaye tarafından her saniye dijital teknoloji ile DNA larımıza nakşedilmektedir. Bu kodlama hem GÖNÜLLÜLÜK hem MECBURİYET / ZORLAMA modunda yapılmaktadır. Yani ister zevkle ister mecburen dünya dilini kullanmak zorunda kalmaktasınız.İkinci olarak, insan psikolojisi kolaya yatkındır. Her zaman doğal olanı en kolay, ve en risksiz olanı tercih eder. Egemen kültürün dayattığı dili ve fonetiği (sesdizimini) tercih etmek hem kolay hem de risksizdir.
Üçüncü olarak, dünya dilini konuşmak bütün dünya ile entegrasyon açsından ciddi avantajlar sağlamakta, her genç bireyin yabancı dile olan ihtiyacı yabancı kelimeye olan sempatisi içgüdüsüyle desteklenmektedir. Yani bu kelimeleri kullanmak sadece baştaki avantajları sağlamamakta, aynı zamanda kurulan cümlelere veya yapılan sohbetlere değişik bir nitelik kazandırmaktadır.
Dördüncü olarak, günümüzde yoğun iş ortamı hızlı yaşam kalıbı vb. faktörler, dünya dilinde bazı kısaltmaları evrensel / enternasyonel hale getirmiştir. Bu hızlı yaşayan homosapience topluluğu, evrensel kısaltmaları kullanmakta hevesli görülmekteler. Üstüne üstlük, homosapiens insan topluluğu, nanoteknolojik gelişmelerle çok yakında cybersapience topluluğa dönüşecek ve bu tür yaratıkların beyinlerine organik mikroişlemciler yerleştirilecektir. Bu organik değişim / transformasyon yine dünya dilinin kökleşmesini sağlayacaktır.
Bütün bunlara karşın “biz” cilerin elinde Psikolojik, sosyolojik, ekonomik olarak ne gibi bir koz veya güç var diye sorumuz olursa, buna karşılık
El Cevap: KOCAMAN BİR SIFIR
Yarın da “biz”cilerin sıkıntısını dile getirelim. Güzel de bir başlık koyalım.
Evet Yarınki başlığımızın adı da “Türkçe’nin Turkche ile İmtihanı” olsun. Eyy! Türkiye’deki eli kalem tutan zümre, sakın ola ki yarına kadar bu başlığımı çalmayın.
Yine sabırla yazımı bekleyin. Sevgi ve esenlik dileklerimle.
Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar https://www.yazarport.com, https://www.gunesgazetesi.net https://www.bilgiagi.net https://www.bilgievreni.com, https://www.siyasalforum.net https://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
Etiketler: dil, Dünya, edebiyat, insan, Kültür ve Sanat, Toplum