Kent Aarşivi

Kütüphanelerin Geleceği, Ne Kadar E-Kütüphane! başlıklı yazımızda da genel hatlarıyla ortaya koyduğumuz gibi, Arşiv kelimesi, kütüphane kelimesine göre çok daha kaçınılan, ürkülen yerler olduğunu belirtmiştik. Burada öncelikle,  kent arşivlerinin kent kütüphanesi, kent araştırma merkezi, kent etnografya merkezi başlıklarının içinde hepsinin karışımı olan bir bileşim taşımakta olduğu belirtelim. Durum bu olunca, böylesi çok fonksiyonlu bir mekana “Kent Arşivi gibi saçma sapan ve herkesin uzak durmak isteyeceği bir isim verilmesi anlamsızdır.

Türkiye’de bir çok ilde kent arşivleri kurulmuştur. bir aklı evvelin arşiv kelimesini kullanmasıyla domino taşı gibi vizyonsuz ve çapsız il belediye başkanlarımız bu isimleri kullanmışlardır. Zaten ülkede gerçek tabana yayılmış bir demokrasi olsaydı böylesi çapsız kişilerin başkan değil en fazla “kelek” seçilebilecekleri ortadadır.

Kente ait kültürel kalıntıların daha çok etnografik türden olanları zaten başlı başına kent hafıza merkezlerine müze niteliği kazandırır. Şu asla unutulmamalıdır ki, kent arşivleri kent kütüphaneleri olmadığı, olmaması gerektiği gibi, aynı zamanda kent kütüphaneleri başlı başına kent hafıza merkezi de olamaz.

Burada Türk diline ve edebiyatına ve dahi Türkçe’ye haksızlık yapmamak gerekmektedir. Herhangi bir düzey Türkçe sözlüğüne bakıldığında “arşiv” kavramının anlamı da “kütüphane” kavramının anlamı da, “hafıza” kavramının anlamı da bellidir. Bu kavramları zorlamaksızın, hatta bu kavramlara yeni bir kavram ekleyip dilimizi zenginleştirme düşüncesine girmeliyiz. Bu nedenle, kent kütüphanelerinde en temel öğe kitap, sessizlik, çalışma alanı iken, arşivlerde ön planda olan, belge, güvenlik ve sistematikliktir. Bunların yanında kent hafıza merkezlerinde kitap öğesi, belge öğesi, etnografik özge ve önemli kısmı dijitale aktarılmış elektronik öğe ön plandadır.

Kent hafıza merkezlerinin iç tasarımlarını ayrı bir başlık altında ele alacağımızı belirtmiştik. Bu nedenle burada özellikle kavramsal tercihin mantıksal tutarlılığını irdelemek istiyoruz.

Kent hafıza merkezlerindeki bu çoklu fonksiyondan dolayı isimlendirmede “kent arşivi” terimini tercih etmek, fonksiyonu daraltmak ve hizmete sunulan veya sergilenen öğelere haksızlık yapmak anlamına gelmektedir. Şu da ayrı bir durumdur ki, kent hafıza merkezlerinde kente dair bir çok abide, anıt vb. varlıkların sergilenmesi ihmal edilmemelidir. İşte bu nedenle de kent hafıza merkezlerine kent arşivi terimi kullanılmamalıdır.

Konudan Ayrık Olarak:

Yerel yöneticilerin, özellikle belediye başkanı ve encümen üyelerinin belli mekan ve cadde sokak isimlerinin değiştirilmesinde tek başına karar vermemeleri sağlanmalıdır. Yasa gereği zaten buna encümen karar vermez fakat, belediye meclisine getirilen bu tür öneriler, yerel iktidardaki partinin çoğunluğuyla ve formalite oylamalarla geçtiğinden dolayı bu tür icraatların teamül ve/veya etik olarak başkanların bilim adamlarına danışmaları gerekmektedir. Bu konuda danışılması gereken kişiler de, sosyoloji, psikoloji, toplum bilim v.b. alanlarda iştigal eden bilim adamları veya emekçileri olmalıdır. Kent sosyolojisi, Kent Psikolojisi, Kent Kültürü, artık geçmişe göre son derece önemli kavramlardır. Kent hafıza merkezleri düzenlemesinin kent arşivi olarak isimlendirilmesi yani isimlendirme hatasının yapılmakta olduğu, böylesi bir boşluğun sonucu olsa gerek.

Not:

Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, https://www.bilgievreni.com, https://www.gazetecanik.com, https://www.kamudanhaber.comhttps://www.siyasalforum.nethttps://www.gercekgazete.web.tr, https://www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat,  ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş

Etiketler: , , , , , , ,