Kent hafıza merkezlerinin fonksiyonları, vizyonu / geleceği, kütüphaneler ile kent hafıza merkezlerinin karşılaştırılması, veri tabanı sorunsalları konularına önceki üç yazımızda değinmiştik. Son olarak Kent Hafıza Merkezlerindeki ergonomik faktörler kalmıştı.
Kent hafıza merkezlerindeki ergonomik faktörleri doğal olarak birkaç alt başlık altında incelemek / ele almak daha yerinde olacaktır. Kent hafıza merkezlerinin estetik yapısını, akustik yapısını, ışık faktörünü (kontras parlaklık durumlarını) çalışma sürelerini, kent içindeki konuşlanmasını, ulaşım imkanlarını, masa yüzey açılarını ve dijital araştırma merkezleri, minyatürler, belge ve dokümantasyon bölümleri ve kütüphane kısımlarının kombinasyonunu başlı başına incelemek gerek.
Genel Estetik Faktörler:
İlkelde kent araştırma merkezleri kadim kütüphane estetik yapısından kurtarılmalıdır. Özellikle kütüphane personelinin müşteri veya vatandaşa karşı gösterdiği yüz ifadesi genel estetik yapısı kapsamında olumlu yönde revize edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, bir tarafta nostaljik bir bölüm, bir tarafta çağdaş tasarımlar, bir tarafta dokümantasyon bölümlerinin ve minyatür bölümlerinin birbirleriyle mekansal anlamda ve görünüm anlamında kombinasyonu son derece iyi düşünülmeli ve bu konudaki tasarım konsepti için karar verirken, sadece ve sadece bir iç mimar ile kalınmayıp, aynı zamanda en az bir kullanıcı, bir özürlü kullanıcı, bir sanat tarihçi, bir güvenlik personeli mutlak surette bütün olarak incelemesi gerekmektedir.
Akustik Yapı ve Işık Değerleri:
Bu güne kadar kütüphanelerde şimdiye kadar neredeyse hiç çok düşük sesli olmak üzere, klasik müzik veya tasavvuf musikisi veya sanat musikisi duymadım. Oysa ki, çok düşük sesli enstrümental müziklerin insan algısı ve dikkati üzerinde olumlu etsisi olduğu bilinmektedir. Ayrıca hiç sesin olmaması gerektiği bölümler de pek tabi ki olmalıdır. Buna karşın, kent hafıza merkezlerindeki duvar yapı malzemeleri de kurulacak olan akustik yapıyı bozmayacak cinsten olmalıdır.
Yapının çalışma alanlarının dıştan gelen ışık şiddeti, dış kaynaklı ışığın yönü, bir yıllık gün döngüsü de dikkate alınarak bölümleme ve yerleştirme yapılmalıdır. İlave olarak, iç aydınlatmalarda florasan ve tasarruf ampulleri yerine klasik aydınlatma ampulleri veya çoklu ve güçlü led aydınlatıcılar kullanılmalıdır. Florasan türü aydınlatıcıların insan gözü ve beyni üzerindeki yorucu etkisi asla unutulmamalıdır.
Çalışma / Mesai Süreleri:
Kent hafıza merkezleri, mutlak surette 8 saate bağlı kalmaksızın en az 16 saat açık kalacak şekilde mesai düzenlemesi yapılmalıdır. Bu konuda personel vardiyalı olarak çalıştırılmalı, vardiya değişimlerindeki güvenlik hassasiyeti göz ardı edilmeksizin son/ilk yarım saat veya bir saat üst üste bindirilmelidir.
Şu asla unutulmamalıdır ki, kent hafıza merkezleri, o kentin uyanık olan bilinçleridir. Bir kentte huzur içinde ve ücretsiz olarak çalışılabilecek ve en az 16 saat boyunca açık kalan bir mekan mutlak surette olmalıdır. Kent hafıza merkezlerinin mesai döngüsü düzenlenirken, halihazırdaki kütüphanelerin yapı ve çalışma sistemlerinin olumsuz etkisinde kalmamaya dikkat edilmelidir.
Bu tür mekanların ışığının açık olması, içinin dolu olması, bir kent için insanlık için kültürel değerler adına gurur verici bir durum olarak algılanmalıdır. Bu algı özellikle de çalışanlara son derece dikkatle aşılanmalıdır.
Kent Hafıza Merkezlerinin Kent İçi Konuşlandırılması:
Kent hafıza merkezleri, doğaları gereği, kentin en prestijli ve ağır mekanları olacağından dolayı, kent içinde ulaşım açısından en kolay veya en merkezi yerlerde olması gerekmektedir. Zira insanların zaten araştırmaya kültürel değerlere, eserlere son derece düşük ilgisi mutlaka dikkate alınmalı, binanın belirlenmesi veya konuşlandırılması bu ilginin artırılacağı şekilde düşünülmelidir. Kuş uçmaz kervan geçmez uzaklıktaki kent araştırma veya hafıza merkezleri sırf güvenlik kaygılarıyla veya başkaca kaygılarla kent merkezlerinden uzaklaştırılmamalıdır. Ya da zorunlu bir uzaklık söz konusu ise, bu mekan ile kent merkezine yerel yönetim tarafından düzenli ulaşım imkanı tesis edilmelidir.
İlave olarak kent hafıza merkezlerinin dış görünümü mimari açıdan, yapı şekli, rengi, dış ve müştemilat düzenlemeleriyle, aydınlatma sistemleriyle son derece ilgi çekici hale getirilmelidir.
Kent hafıza merkezlerinin dışsal görünümleri tercihen (varsa) kent kimliğinde yer alan konseptleri, ögeleri içerecek/kapsayacak şekilde olmalıdır. Bu durum kent hafıza merkezlerinin ilgi çekiciliğini daha da artıracaktır.Tekrar olarak belirtmek gereği görüyorum ki, bu mekanların kentin prestij mekanları olarak yansıtılması son derece önemlidir. Bu tür mekanların çevreleri de bu psiko-sosyal komplekse uygun olarak teşvik edilmelidir. Örneğin, kafelerin, büfelerin, kırtasiyelerin bu tür mekanlara yönelmeleri teşvik edilmelidir.
Kısa Bir Sonuç:
3 önceki ve bir de bu yazı olmak üzere 4 bölümde kent hafıza merkezlerinin ağırlığı ve fonksiyonuna uygun şekilde oluşturulması veya revizyonu için asgari şartları bu şekilde hülasa etmiş oldum. Bu genel şartlar çerçevesinde yerel yöneticiler konuya öncelik vererek her kente bir hafıza merkezi kurma yoluna gitmelidirler.
Her geçen günün ülkemize hayırlar getirmesi temennisi ile.
Not:
Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, https://www.bilgievreni.com, https://www.gazetecanik.com, https://www.kamudanhaber.com, https://www.siyasalforum.net, https://www.gercekgazete.web.tr, https://www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
Etiketler: ergonomi, ergonomik faktör, kent arşivleri, kent hafıza merkezleri, kent kültürü, Kültür ve Sanat, kütüphane, Toplum