Kentleşme, insan sayısı arttıkça, kırsal kesim artan insan sayısını beslemekte yetersiz kaldıkça, kentin yaşam standartlarının, özgürlük ortamının, geniş eğitim sağlık ve iş fırsatları doğurmasıyla birbirini sürekli artan oranda tetikleyerek devam eden bir olgudur. Var olan bu süreç devam ederken, kentin alt yapısı ve üst yapısı gelişirken, kentte yaşayan insanlar bu gelişme ivmesine ayak uyduramamaktadır. Bu durumda ketleşme hızıyla kentlileşme hızı birbiriyle örtüşmeyeceğinden, KENTLERDE KÖYKENTLİ BİR NÜFUS KİTLESİ KRONİK HALE GELMEKTEDİR. Hatta öyle ki, bu niteliksiz kitle belli siyasilerin rant alanlarını oluşturur. Bu konuyu ayrı bir başlığa bırakmak üzere esas konuya değinelim.

Kentlilik kültüründe en başta gelen konulardan birisi, kişinin kentin aktif katılımcı bir parçası olarak görmesi, ve kenti makro bazda evi olarak görmesidir. Bu durumda insanlarımız yurt dışında son derece medeni davranış sergilerken Kapıkule’den içeri girdiğinde, yerlere tükürüp kırmızı ışıkta geçmeyi adetten saymayacaktır.

Kentlilik bilincinin oluşturulması son derece zor bir durumdur. Kentlilik bilincinin oluşturulmasıyla bu değerlerin kurumsallaşması sağlanacak bu da bütüncül anlamda kent kültürünü oluşturacaktır. Kentlilik bilincinin oluşturulmasında MEDYA genel anlamda en güzel tetikleyici faktördür.
Medya, kitleleri doğrudan, hızlı ve en etkin bir şekilde yönlendirdiğinden bu konudaki çalışmaların birincil ayağıdır zorunlu olarak. Kentte yaşayan insanların kentlileştirilmesi ehlileştirilmesi, benim tabirimle kentsel değerler açısından ütülenmesi için örgün eğitimin yetersiz kaldığı noktada kitlesel yaygın eğitim kurumlarının kullanılması gerekir. YALNIZ EN BÜYÜK HATA ŞU OLACAKTIR. KENTLİLEŞME İÇİN SALT YAYGIN EĞİTİMLE KALMAK BAŞLANGIÇ İTİBARIYLA BAŞARISIZLIKTIR. BU KONUDAKİ BİLİNÇLENDİRME ÇALIŞMALARINDA KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE AUDİOVİSUAL (SESLİ VE GÖRÜNTÜLÜ) TEKNOLOJİLERİ KULLANMAK GEREK.

Kentlileşme bilincinin oluşturulması için toplum yönlendiricileri, yöneticiler aydınlar özverili ve sabırlı olmalıdır. Bu konuda şu veciz ifadeyi kullanmak isteriz. Mermeri delen, damlanın gücü değil sürekliliğidir. Sabırla ve düzenli aralıklarla yapılan yaygın eğitim teknikleriyle yapılan bilinçlendirme çalışmaları esas çözümdür.

Bir minibüs şoförü, kolunu cama koymuş, diğer minibüs şoförüyle karşılıklı trafiğin ortasında iki şeridi de tıkayarak konuşurken arkadan bekleyen ve korna çalan sürücülere karşı haklıymış edasıyla bir de hareket çekmektedir. İşte bu davranış kentte ütü yüzü görmemiş bir davranıştır. Bu konuda son üç yıldır hazırlıklarını başlatmakta olduğumuz www.bilinclenme.com, www.ulusalbilinclenme.org, www.ulusalbilinclenme.com adreslerinden duyurmaya başladığımız kentsel değerlerin eğitimini, kette yaşayan insanların bilinçlendirilmesi sesli görüntülü eğitim paketleriyle insanların yoğun olduğu mekanlarda devlet otoritesinin müeyyidesiyle (zorla da olsa) gösterilmesinin sağlayacağız.

Karga tulumba insanların taşınmasından bilinçli ilkyardıma, deprem anında merdivenlere hücum etmeden deprem bilincine, eline ne gelirse market sepetine dolduran insandan barkot kontrolü yapan bilinçli tüketiciye, yayaların bile yolda çarpışmasından yaya kültürüne, dere içlerine ev yapan insandan bilinçli konut yeri seçen insanlara, bariyerleri, refüjleri atlayan, çiçekleri koparan insandan kullara uymayı bir erdem olarak gören bireylerin oluşturulmasına uzun süreli sabırlı bir çaba. Bu çaba ile ?halkımız eğitimsiz! ve ?halkımız bilinçsiz arkadaş! söylemlerini eritmek için mücadele edilecektir.

Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar https://www.yazarport.com, https://www.gunesgazetesi.net https://www.kamudanhaber.com https://www.bilgievreni.com, https://www.siyasalforum.net https://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş

Etiketler: , , , ,