Editorial Letter:
GloCal Dystopia / Kü-Yerel Distopia!
1979 yılında inşa edilen ve en son 6 Temmuz 2022’de bombalanarak tahrip edilen Georgia Guidestones anıtında 12 dilde 10 emir (ilke) yazılmıştı. Bu ilkeler aslında tek dünya devletinin doğa ile uyumlu ve sürdürülebilir insan yaşamının ilkeleriydi.
Klasik tarihe göre Homosapienslerin dünyada görülmesinden bu yana 300 bin yıl geçmiş olsa da 300 bin yılından MÖ. 3200’lerdeki yazının icadına kadar ne olup bittiğine dair arkaik kalıntı ve tahminlerden başka tartışmasız net bilgilere sahip değiliz. Ancak, yazının icadından sanayi dönemine kadar türümüz, doğa ile uyumlu şekilde varlığını devam ettirmiştir. Motorun ve elektriğin bulunması ile başlayan ikinci sanayi devrimiyle birlikte insanoğlu çevreyi hoyratça kullanmaya başlamış, kapitalist sistemin itici gücü ve elektronik ve elektromanyetik gelişmeler, hem fizik hem fizikoşimik açıdan sahipsiz ve ücretsiz ((bedava)) kullanılan çevreyi alabildiğine tahrip etmiş ve o günlerden bu güne geldiğimizde DİSTOPİK bir gelecek hem küresel bağlamda hem yerel bağlamda türümüzün ana gündemi haline gelmiştir.
Son kertede, insanlık bu distopik geleceği yaşamamak için, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ortaya koymuş, Birleşmiş Milletler de bunu gecikmeli de olsa ilke edinmiştir. Oysa ki ABD’de bulunan ve farkındalık düzeyi gelişmemiş insanlarca şeytan anıtı olarak yaftalanan Georgia Guidestone da yazılanlar tam da bu distopik geleceğin kader haline gelmemesi için birer uyarıydı.
Bugün için insanlık teknolojinin hukuku aşan ya da hukuktan daha hızlı gelişimi, teknosferin sözümona konforuna boğulmuş, yakın gelecekte kendisini bekleyen yapay zekanın nerelere evrilebileceğini düşünmek bile istememektedir. Bizlerse hukukun gelişim seyrinden çok daha hızlı ilerleyen bu gelişmenin büyük kaygısı içindeyiz. Bu bağlamda bilişim hukuku, uzay hukuku, çevre hukuku gibi hukuk dallarının ülkelerde gelişmesini, bundan daha öte, resmi olarak oluşturulması gerekli ulus-üstü veya tek dünya yönetimi tarafından bu hukukların insanlık adına garanti altına alınmasının mecburiyetinin ve hatta mahkumiyetinin ortaya konulması gerekmektedir.
EN:
10 orders (principles) were written in 12 languages on the Georgia Guidestones monument, which was built in 1979 and was last destroyed by bombing on July 6, 2022. These principles were the principles of a one-world state sustainable human life in harmony with nature.
According to classical history, 300 thousand years have passed since Homo sapiens were first seen in the world, but it dates back to 300 thousand BC. We have no clear information other than archaic remains and guesses about what happened until the invention of writing in the 3200s. However, from the invention of writing until the industrial period, our species continued to exist in harmony with nature. With the second industrial revolution, which started with the discovery of the engine and electricity, human beings began to use the environment brutally, the driving force of the capitalist system and electronic and electromagnetic developments destroyed the abandoned and free-used environment both physically and physiochemically, and from those days to today, a DYSTOPIC future has become the main agenda of our species, both globally and locally.
Ultimately, to avoid this dystopian future, humanity has set sustainable development goals, and the United Nations has adopted this as a principle, albeit belatedly. However, what was written in the Georgia Guidestone, which is in the USA and labeled as a monument of evil by people with an inadequate level of awareness, was a warning to prevent this dystopian future from becoming fate.
Today, humanity is immersed in the so-called comfort of the techno-sphere, the development of technology that exceeds the law or faster than the law and does not even want to think about where the artificial intelligence that awaits it in the near future may evolve. We are greatly concerned about this development, which progresses much faster than the development of law. In this context, it is necessary to demonstrate the necessity and even condemnation of the development of branches of law such as information technology law, space law and environmental law in countries, and moreover, the guarantee of these laws on behalf of humanity by a supranational or one-world government that must be officially established.