Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

Resim: Otoetnografi: Kirman ve Ağırşak…

 

Hemen yandaki köşeli parantez içi kısımları, ileri düzey meraklı ve akademik çalışma odaklı okurlarım için yazdım. [[[[[Son zamanlarda insanın doğaya ve geçmişe dönüp bakma arzusunun bir sonucu zannettiğim bilim ve uğraş alanıdır otoetnografi. Edebi tür deneyimlerine ilşikin tarihi başlangıcı ise, en az yaşım kadar (bir elli yıl geriye sayarak))) anlayabiliriz. Teknik olarak, otoetnografi yazılarında iki tür otoetnografik yöntem olsa da, ben her zaman karakterime uygun olanı üzerinden yürümeyi tercih etmişimdir. Tabi ki bu da ‘nitel otoetnografi‘dir. Diğerinin hatırı kalmasın, o da ‘çağrışım yapan otoetnografi‘dir. Bu iki ana türden ayrı olarak az da olsa, etnik, görsel sanatlarla ilgili otoetnografi türleri görülebilir.
Bu konuya ilişkin ilerleyen zaman diliminde DİŞE DOKUNAN bir makale kaleme almayı planlıyorum.]]]]] Köşeli parantezden çıktıktan sonra, pazar yazısı tarzında nitel otoetnografik yolculuğumuza devam edelim. Belki konu derinleşirse ikincisi peşinden gelir, kimbilir)))?

Bir OTOETNOGRAFİ örneği üzerinden, MİZAHİ bir güzelleme yapmak Devamını Okuyun

Ağustos 9th, 2022 | in Beslenme & Gıda, Kültür ve Sanat | Yorum yapin

 

Resim: Türk Salatası (Turkish Salat): Sebze Borânî

Fidania Mutfağı (FidaniA Cuisine; bu gün de yeni bir soğuk yemek (meze) ile sizlerle.

Yurdumun bilim insanları, konuşma ve düşünce özgürlüğü noktasında cesaretleri kırıldıkça, kurufasülye tarifinin “of” olduğu konjonktürde, döneme uygun yemek tarifleri icat ediyor. İşte bunlardan bir örnek. Yoldaki Yolcunun bu günkü soğuk yemeği, (mezesi) Türk Salatası / Turkish Salat, “Sebze Borânî” Bir önceki cümlede geçen koyu renkli yazan yemek adı, © yoldaki yolcuya aittir. Bizzat Kendisi bu yemeğe ad vermiş ve mutfaklar alemine icadını sunmaktadır.

Bu yazımız yarı şaka yarı ciddi tadında olacaktır. Evet yemek icat etmek ve yemek tarifi yazmakla nazik bir serzenişimizi yaptıktan sonra, sahiden ciddi ciddi icat ettiğimiz yemeğin tarifinin ve verdiğimiz yemek adının bütün kültür ve bilim dünyasında sahipliğini ilan ediyoruz.

Şimdi gelelim allayıp pullayıp reklamını yaptığımız Devamını Okuyun

 

Resim: Senaryo mu, İllüzyon mu, Nereden Yakalım?

ABD donanmasında görevli Deniz Yazarı M. Robertson tarafından kaleme alınan TİTANİC’in batışından 14 yıl önce KAZA SENARYOLARININ DETAYLARINININ BİLE AYNI OLDĞU ŞEKİLDE yazılan 1898 yayınlanan sıradan(!!!!!) bir roman, ve romandaki adı da TİTAN ve bu geminin batma nedenleri 1912 de titanic gemi kazasında gerçeğe dönüşüyor.

(TİTAN 1898 de yazılıyor ve batış senaryosu yazılıyor
TİTANİK 1912 de aynı yer ve senaryo ile YAŞANIYOR. Film değil gerçek hayat(!!!!!)
Bu arada, Kitabın yazarına ne mi oldu, otel odasında kalp krizi diye açıklansa da, zehirlenerek öldürüldü.

Kitabın yazarı adı, (john pier Pont Morgen (robertson), Titanic gemisinin sahibinin soyadı da Morgan

Morgan, Titanic’in sahibi olduğu firma olan White Star Line’ı 1902 de satın aldı. Üstelik Morgan, FEDERAL REZERV BANK‘ın kuruluş aşamasında, bütün zenginleri gemiye bindirmiş, kendisi de ne tesadüf ki son anda (sözde) hastalık nedeniyle binmekten vazgeçmişti, hayalindeki projenin gemisinin ilk seferinden mahrum olmuştu.))) Burası trajikomik))) Son anda inenlerden, gemiyi inşa eden baş mühendis dahil yaşaması istenen ve federal rezerv bankasında inisiyatif kullanılması Devamını Okuyun

 

Resim: Hukuka ve Etiğe Takılmayan Eylemlerin Hakkaniyete Takılması Üzerine

Hukuka ve Etiğe Takılmayan Eylemlerin Hakkaniyete Takılması Hususu Üzerine Bir Kaç Öneri

VAKA:
Bir Ağustos sıcağında, üretici firmalar, (mandıralar) soğutması olmayan tankerle süt topluyorlar köylülerden.

Bir gün boyunca o mahalle senin bu mahalle benim süt toplanıyor. Peki; sütler bu sıcakta bozulmuyor mu? Hayır! Neden, çünkü,
Sütü toplayanlar, tankerin içine iki bardak hidrojen peroksit döküyor ve akşama kadar bir şey olmuyor.
Hidrojen peroksit denilen şey hanımların saçlarının rengini açmak için kullandıkları bir kimyasal.))
Çok kötü değil, SADECE CANLILARI ÖLDÜRÜYOR.
E tabi ki, süte koyunca bütün bakteriler ölüyor, geriye bozulacak bir şey de kalmıyor.))
DOĞALA ÖZDEŞ SÜT!!)))

Peki bütün bunlar hukuka aykırı mı, HAYIR
Etiğe aykırı mı, HUKUKA AYKIRI OLMADIĞI İÇİN, PRENSİP OLARAK BİR ÜRETİM SÜREÇ DETAYI O NEDENLE HAYIR.

Şimdi gelelim konuya:

Hukuk, toplum dinamizmi ile paralel gelişemiyorsa ya da Devamını Okuyun

Etiketler:

Temmuz 31st, 2022 | in Bilim & Teknoloji, Kültür ve Sanat | Yorum yapin

 

Resim: Semboller, DÖNÜŞÜM, PANGEA, YİN YANG ve SONSUZLUK Üzerine!

 

Kayıp Kıta Mu, Part 2 (Kutsal Semboller) demiş Sevgili Diamond Tema videosuna. Bütün dinlerin, ezoterizmin ortak kökenlerini, SEMBOLLERİ oldukça iyi açıklamış. Videonun başlığını üstte ekledim. İster başlığı kopyalayıp Hz. Google dededen araştırabilirsiniz, isterse yazımın sonuna bırakacağım linke tıklayabilirsiniz. Kültürlerin birbiri üzerindeki etkilerini ortaya koymuş ve DİNLER dahil her şeyin evrimsel sürecin bir yansıması olduğunu açıklamıştır kardeşimiz.

Ben de bu videoyu izledikten sonra MU KITASI ile ilgili tartışma ve araştırmalar için, aşağıdaki notları TARİHE düşmek istiyorum.

Şu an için jeolojik olarak MU Kıtası’na (Lemurya İmparatorluğuna) dair bir kalıntı olmayabilir. Ya da bulunması için elde delil olmayabilir. Delil yoksa biz buna yok diyebiliriz ama bu onun GERÇEKTE YOK olduğuna saplanmamızı Devamını Okuyun

Etiketler:

Haziran 16th, 2022 | in Kent/Şehir, Toplum, Yaşam | Yorum yapin

 

Resim: İklim değişmeden tutum değişikliği…!

Editorial Letter:

İklim değişmeden tutum değişikliği…

Insanların yüzbinlerce yıldan bu yana sürmekte olan biyolojik evrimi gibi, sosyolojik ve psikolojik evrimi de aynı şekilde devam edegelmiştir. Türümüz bir yandan araç gereç kullanmayı öğrenip geliştirdikçe bir yandan da toplum olarak yaşamalarından buyana kendi sosyal davranışlarını da düzeltmiştir. Kısaca, biyolojik evrimimiz, psikolojik ve sosyolojik boyutta da devam etmektedir.

Kaostan kozmoza doğru evrilmekte olan evrenimiz üst paragrafta bahsettiğimiz insanoğlunun varsayılan ayarını doğasına kodlamış olsa bile, insanlık kültürel anlamda egosantrik yaklaşımını düzeltme eğiliminde olmuştur. Bu bağlamda avcı toplayıcı dönemden bu yana her geçen gün toplumsal kurallar daha da Devamını Okuyun