Geçen hafta asır öncesi damların derûnî görünümüne özlem duyarak, günümüz apartmanlarının mantar görünümlü antenleri üzerine bodrum katında subjektif irdelemelerimi yapmıştım. Bu gün de maslak’taki Princes Otelin 21. katından bodrumun beynime düşürdüğü iz(lenim)lerinden bahsetmek istiyorum.
BODRUM DEYİNCE:
İlk başta, yazımız boyunca kullandığım bütün “bodrum” kelimelerinin Muğla’nın ilçesi olan Bodrum olmadığını ifade edeyim.
Bodrum, kötülerin gözünde kahrolasıların mekanı, iyilerin gözünde ise, kahramanların mekanı.
Tarih boyunca itelenip kakılmış kişiler bodrumlara tıkılmıştır. Bütün kurumların arşiv daireleri genellikle bodrumdadır. Arşiv dairelerine de genellikle diliyle hareketiyle gerçekleri ortaya koyan iltifatlar bekleyen yönetimi eleştiren kişileri tıkarlar. Bu yüzden bodrumların hem kendisi, hem bodrumda yaşayanlar lanet olası yaratıklardır.
Bir çok kahramanın, bilimadamının, aydının, devlet adamının çeyrek asırlık hatta yarım asırlık ömürleri zindanlarda geçmiştir.
Bodrum her açıdan tehlikedir sıradan insanlar için. Bodrumların karanlık, rutubetli ve loş koridorları ürkütür insanı. Zeka ve feraset bakımından en üstün kişiler ancak bodrumun bu iklimini boğabilir. Aydınların feraseti, ışığı bodrum karanlığını boğduğundan dolayı kifeyetsiz yönetimler çoğu zaman bu kişileri bodrumda halletmişlerdir. (Halletme= Öldürme)
Ancak sıradan insanlar için Bodrumun karanlığı, tehlikesi, rutubeti, ürpertici sessizliği bir anlam ifade eder.
Bodrumlar bir başka açıdan ana rahimleridir. En verimli eserler genellikle yer zemini altında üretilmiştir. Hatta uzay istasyonlarının çoğu yer altındadır. Üretim ile hava basınç arasında mantıksal olmayan bir ilişki bulunmaktadır. Odaklanmayı gerektiren üretimler için bodrumlar, genelleme yapmayı gerekitren üretimler içinse çoğu zaman geniş açık ve yüksek alanlar tercih edilmekte.
BODRUM MUHAFAZAKARDIR
Bodurm aslında aydın ve devrimcilerin mekanıdır. Yaşayanlar açısından bodrumlar ilericiliği çağraştırırken, mekan olarak bodrum, muhafazakarlığı çağrıştırır. Çünkü bodrumun (yeraltının) bizzatihi kendisi korumacıdır. Geçmişle olan bağlar daha çok yer altındadır. Gerek devasa kütüphaneler, gerek ileri yaşlı kişiler, fiziksel ihtiyaçlarının aksine çoğunlukla bodrumu tercih ederler.
Sanki kan çekmektedir bilgiyi ve bilgeyi bodruma,
Toprağın bizzat kendisi muhafazakardır, koruyucu ve kollayıcıdır, örtücü ve sakinleştiricidir. Belki toprağın psikofizyolojik etkisindendir bu ağırlık.
Bu sıkıcı pazar yazısından dolayı çok ama çok özür dilerim. Beni bodruma kilitleme(me)niz dileğiyle esen kalın.
Not:
Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.timeturk.com, www.bilgievreni.com, www.haberanaliz.net www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.net, www.kamudanhaber.com www.gercekgazete.web.tr, ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Balıkesir Demokrat, Marmara Bölge, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.