Seçim Barajları ve Muhalefet

Seçim barajları konusu gündeme gelir gelmez yüzümü bir tebessüm alır, seçim barajları tartışması yapılırken ise, elimde olmaksızın kahkaha ile gülmeye başlarım.

1983 yılından beri ateşli tartışmalar yapılıp ta bir türlü vazgeçilmeyen, ayrılınamayan bu konu tartışılmaktan en çok zevk alınan bir siyasal tartışma bahsidir. Muhalefet her ortamda ve her zaman seçim barajlarının kaldırılmasını veya en azından yüzde beşlere indirilmesini ister, talep eder. Ne var ki, bu muhalif partimiz ne zamanki tek başına veya koalisyon halinde iktidara geldiğinde bu söylediklerini unutup barajları kalkan olarak kullanmayı zevk edinmekte. İktidarın en ideal destekçisi olan seçim barajları, iktidara (olası zayıflama ihtimaline karşı) hormonal bir destek vermekte. Ancak iktidardaki reel anlamda kaybedilmiş olan seçmen desteği ileri boyutlara varıp ta hormonla da olsa bu iktidarı sağlayamayacak duruma geldiğinde bu baraj o partiyi bitirmek için veya parlamento dışına itmek için çalışmakta.

Seçim barajları toplumda, güçlenen için kraldan kralcı, güçten düşen için ise “düşene bir tekme de sen at” mantığıyla hareket edenlerin rolünü üstlenir.

67. madde ile 1982 anayasasının veledizinası sayılabilecek bu hüküm, yine 1982 anayasasının uzantısı olan 2839 sayılı seçim kanununda (madde 33 ve devamı) o dönemler için son derece gerekli olan sosyolojik ve hukuksal bir hükümdü. Yönetimde istikrar için temsilde adaletin canına okuyan bu hüküm nedeniyle iktidarlarımız haketmediği halde bir dönem daha bu hormonlu destek ile iktidarda kalabilmiştir. Bu hikaye son otuz yıldır hep böyle devam edegelmiştir.

Bu günkü duruma gelecek olursak:

Seçim Barajları Muhalefetin Ölü Doğmuş Avantajıdır:

Hükümete açılım konusunda en güzide desteği sunacak partiler de dahil olmak üzere diğer muhalefet partileri için seçim barajları gündemin en ateşli malzemesi olarak çıkıverdi.

En yüksek ortalama sistemi olan D’hondt yöntemiyle de ayrıntıları şekillenen hali hazırdaki seçim yasamıza göre, yüzde onun altında kalan partilerin aldıkları oyları o bölgede en çok oy almış partilere göre sırayla dağıtmaktadır. Bu da en çok oyu almış ilk partiyi ve kısmen ikinci partiyi beslemektedir.

Bu gün için bunu en çok dile getirmeye hakkı olan parti (bu günkü adıyla) BDP dir. Diğer bütün partiler şu ya da bu şekilde yüzde onluk barajdan faydalanmış partilerdir. Örneğin, bu günkü Saadet partisi bir zaman Fazilet partisi altında bu barajı indirebilme kudretinde idi.

Hükümet anayasa değişikliği paketi için muhalefeti turlayacaktır. Bu konuda hükümete en temel desteği verecek partiler DSP BDP, FP ve  BBP dir. Ancak bu partiler anayasa paketine destek için seçim barajını öne süreceklerdir. İktidar partisi de bu şartı baştan reddedecektir.

Muhalefet partileri için seçim barajının düşürülmesine yönelik talepler baştan ölü doğmuş taleplerdir. Bu can acıtıcı sistemin normal şartlarda kaldırılmasının beklenmesi beyhudedir. Seçim barajı ancak ikili ve üçlü koalisyon hükümetleri zamanında değiştirilirdi ki böylesi dönemlerde bile (gerek Refahyol döneminde, gerek Anayol, gerek Anasol dönemlerinde bu baraj indirilmemiştir. Öyle zannediyoruz ki, seçim barajları ancak Avrupa Birliği sürecinde ortaya çıkacak bir gereklilikle düzeltilecektir. Bu düzeltim de yine barajın hepten kaldırılması şeklinde değil de en azından yüzde beşlere çekilmesi suretiyle gerçekleştirilecektir.

Selçuklu’dan Osmanlı’ya Yönetimde İstikrarın Psikososyalitesi:

Türkiye Cumhuriyeti yönetimde istikrar kavramına Selçuklu Devletinden Osmanlıya “Ulul Emre İtaat” vecizesiyle zaten alışık ve barışıktır. Bu nedenle barajların kaldırılması beklenmemelidir. Bu dile getirdiğimiz husus, böyle bir beklentiye girilmemesi anlamında değil Türk insanı açısından yönetimde istikrarın temsilde adaletten daha büyük bir etkiye sahip olduğundandır. Böyle bir gerçek te olsa, Türk insanına yaraşan en fazla yüzde beşlik barajın olduğu bir seçim sistemidir.

Öte yandan, AKP kurulur kurulmaz iktidara gelen bir parti de olsa, Refah Partisi döneminden barajların altında kalmanın onyıllarca ezikliğini yaşamışların bir parti olduğundan böylesi değişiklik teklifine sıcak bakmamaktadır. Zaten bunu partinin Anayasa Komisyon Başkanı (şahsımın da doktoradan öğreniminden hocası olan) Prof.Dr. Burhan KUZU müteaddid defalar dile getirmiştir.

Sırf Uzun Yıllar Baraj Altında Kalındı Diye Baraj Kalmalı mı?

Bir kere ne olursa olsun, milletvekili seçimi kanunundaki yüzde onluk baraj çağdaş demokrasi adına, Türkiye adına, medeni bir ülke adına utanç verici bir orandır. Yüzde onluk barajın en azından revize edilmesi, ve katlanılabilir yüzdeliğe (ki en iyi ihtimalle yüzde 5 olur) çekilmesi gerekliliktir.

AKP şu ya da bu şekilde bir iktidar dönemi daha sürecektir. Ancak bundan sonraki seçimden sonra seçim barajlarını yüzde 5 lere çekmesi en başta kendi menfaatine olacaktır. Çünkü artık bu baraj kendisinin aşamayacağı bir baraj haline gelebilecektir. Sırf bu nedenden dolayı değil, AKP nin ülkenin bu standarda kavuşmasına sebep olabilecek böylesi cesur adıma imza atma onurunu da yakalamış olması beklenir.

BDP nin Açmazı:

BDP nin eline iyi bir fırsat geçmiştir. Bu fırsat ta iktidara seçim barajını kaldırma veya düşürme şartıdır. Ancak iktidar partisi BDP nin bu şartına (ve yakın gelecekteki olası REST ine) yine REST le karşılık verecektir. Bu durumda BDP çektiği restle kalıp anayasa yamasındaki (değişikliğindeki)  kendi lehine avantajlardan yararlanamayacaktır. Anayasa yamasının olabilecek primini de iktidar partisine kaptıracaktır.

Hesaplar içinde binlerce hesapların yapıldığı politika kulvarında, satranç oyununda 3. hamleden sonrayı görebilen kazanacaktır.

Ülke için aydınlık yarınlar temennisiyle esen kalınız.

Not:

Bu yazı, https://www.bilgiagi.nethttps://www.bilgievreni.com, https://www.gazetecanik.com https://www.kamudanhaber.com, https://www.siyasalforum.net, https://www.gercekgazete.web.tr, https://www.ahmetfidan.com  ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş

Etiketler: , , , ,