Daha dün gibi hatırlıyoruz. AK Parti kapatılacaktı ve buna karşın dev gibi yüzde ellilik siyaset pazarının pastasından pay kapmak isteyen oluşumlar borsaya yerleşmeye başlamışlardı. Şimdiye kadar buna benzer oluşumlar ve hareketlenmeler çok olmuştu fakat bu sefer farklıydı. Çünkü yüzde ellilik bir oy oranı adres değiştirecekti. Bu dönemin popülerliği içinde fakat kapatılmama kararının talihsizliği ile birden bire boşta kalan Abdüllatif Şener, yeni gelişme karşısında hareketini devam ettirmedi. Kim ne yazarsa yazsın, yalnız kaldığı filan söylensin Abdüllatif Şener Türkiye’nin bir olgusudur. Siyasal depremlerde, öncü ve artçı şoklarda adını sürekli olarak söz ettirecek bir şahsiyettir. Şu an çok büyük umut ve rantlar kazanan hatta bu blokta rant beklemek için YENİ KUYRUĞA GİREN yığınlar AK partiyle olan kaynaşmasını daha da sıklaştırma derdinde. Büyük yüzde 50 lik oy bloku çatlamamıştır. Durmak yok yola devam söylemleri arşa vururken, bir buçuk dönemdir ACABA diyerek tırmanmakta tereddüt ettiği AK Parti merdivenlerini tırsak işadamları da HADİ BAKALIM zamanı geldi mantığıyla yürümeye başladı.
Şu an SİYASET BİLİMİNDE AK PARTİ EN İDEAL RANT DAĞITMA MEKANİZMASI OLMUŞTUR. Bu tarihten sonra RANT ALABİLMEK İÇİN ÇOK ÇOK GÜÇLÜ OLMAK GEREKİR. Güçsüzler parti merdivenlerindeki taşeron bezirganlar tarafından çok rahatlıkla elemine edilebilmekte. Eh, racon veya teamül böyle oluşmuştur Menderes ve Özal dan beri. Bir de inadım inat olanlar ile YÜZDE ELLİLİK AK PARTİ kütlesine ÇOK ÇOK BÜYÜK LAF EDİP DE asla ve asla lafını yiyemeyen güç odakları var ki, bunlar da kendilerini ifade etmek için makul ve ayağı yere basan bir teşkilat arayışındalar. Bu teşkilat ta SAĞ TEK BAŞINA AK PARTİ tarafından kapatıldığından solda aranmakta. Ama bu arayış sonuçsuz kalmakta. Çünkü ortada çok büyük ve KADİM BİR PARTİ VAR. Pardon parti ismi var. Adına CHP diyorlar. Bu büyük kütleler bu örgüte güvenemediklerinden SOLDA ARAYIŞ İÇİNDE OLANLAR TOPLULUĞU azımsanamayacak oranda büyümekte.
Bu gün CHP dişe dokunur aday bulmakta zorlanmaktadır. Çünkü gelecek vaad eden adaylar çok kısa zaman içinde BAYKAL tarafından hacamat edilmekte, pasifleştirilmekte, yer yer şiddetle partiden atılmaktadır. Ben bunlardan çok çok önde olan iki ismi tanıyorum. Biri Sarıgül diğeri de hemşehrim ve çok sevdiğim ve de başarılı bulduğum Ordu Belediye Başkan Seyit TORUN. Seyit Bey bu gün adı bile neredeyse unutulan DSP den yola devam demekte. Sarıgül ise, CHP, daha doğrusu BAYKAL ile aynı kazanda kaynamayı bile artık içine sindirememekte kuvvetle muhtemel Şişliye Bağımsız olarak hazırlanmakta.
Gerek Sarıgül’ün çıkışı, gerekse Abdüllatif Şener’in sessiz hareketi sağda veya solda bir mıknatıslanmayı oluşturacak mı. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, sağda AK Parti tek başına Rant dağıttığı sürece, ortaya çıkacak oluşumlar ÖLÜ DOĞACAKTIR. Kaldı diğer cephe. O cepheyi de Sarıgül doldurmaya çalışmakta. Sarıgül ile ilgili daha önce de bir yazı kaleme almıştım. Sargüllü CHP başlığıyla. Ve durumun olmazlarını yazmıştım. Evet bu gün Sarıgül de bu düşünceye varmış olacak ki, kendi oluşumunun hareketlerini yapmakta. CHP teşkilatlarına, binaların duvarlarına, koltuklarına, masa üstündeki sümenlere delegelerin beyinlerine STATÜKOCULUK yerleşmiş ve kazınmıştır. Bu gerçek doğrultusunda şunu belirtmek gerek: Aynı parti ve teşkilat olsa olsa SARIGÜL’Ü DE KENDİNE benzetecek ve ortaya STATÜKOCU SARIGÜL çıkacaktı. İyi yaptı ve yeni teşkilat, yeni bina, yeni koltuk, yeni delegeleri tercih etti. Gerçi hala bu konuda tereddüt etmekte fakat aklı selim ile varacağı karar bu olacaktır. Bundan sonraki genel merkezi seçimde Sarıgül AK PARTİ nin karnesi üzerine iyi çalışırsa, CHP yi silerek yüzde onbeş yirmilik bir oranı tutturabilir. Ama şu kesin ki, siyaset bir şans işi. Çoğu zaman doğru çıkışı doğru yerde ve doğru zamanda doğru kişilerle yapabilmek hakikaten zor iş. Bu arada sağın mezarlık partileri de var. DYP ANAP. Bu partiler seçime girer mi girmez mi bilinmez ama, bu partiye mensup bir başkan var ki, geçen yerel seçimde de inadına ANAP dedi. Ve istisnai birkaç başkandan biri olarak seçimi kazandı.
ANAP ın Manyas Belediye başkanı Nemci Çetin bu yerel seçimde de partim aday gösterirse tek te kalsam aday olacağım demekte. Siyasette böylesi çizgisine sadık kişilikleri görmek hakikaten zor iştir. Bekleyeceğiz. Sonuç: Şener’in boşluğu Sarıgülle dolar. Şener’in ismi şu an önemli görülmeyebilir. Hatta boşluğu yok ta denebilir. Şu an için doğrudur. Sağa sinyal çakan liberal seçmen, satükocu olmayan CHP li olan ama CHP yi değiştiremeyen Sarıgül’e yönelecektir derim. Tabi bu arada Sarıgül’ün Özal misyonundan hayli faydalanması gerekecektir. O misyondan en belirgini, kimseyle kavga etmeden, dışlamadan, EN ÖNEMLİSİ DE KORKMADAN, KENDİNDEN AKILLI GÜÇLÜ VE KIDEMLİ kişileri ekibine alarak.
Son sözüm şu olsun: Güçlü siyasetçiler kendisinden daha güçlü ve akıllı kişiler ile çalışmaya cesaret eden siyasetçilerdir.