Türk Olma Onuru

Türk Olmak ve Türkiye’de Yaşamak Harbiden Büyük Bir Onur!

Türk insanının bir sentez Türkiye topraklarının da bir sentez olduğuna ilişkin her yerde her zaman cılız, okkalı, kelli felli beylik bir düzine laflar edilir durur. Bunu biliriz. Ben o büyük lafları şöyle kolumla masamın üstünden temizliyorum. Onların yerine, aşağıdaki dile getirdiklerimi koyuyorum.

Sentez Olmak veya Melez Olmak Psikolojisi veya Sosyalitesi Üzerine:

Bir kere bütün okuyucularımdan yazımı okurken, etnik duygulardan kısa süreliğine de olsa arınmalarını istiyorum.

Lütfen bu yazımı üst kimlik olan “insanlık” kimliğiyle okuyun. Ayrıca yazı başlığımda kullandığım “harbiden” sözcüğünü özellikle kullandığımı bilmenizi isterim. Zira “harbi” sözcüğü Türk literatüründe bulunan bir kavramdır ve bu kavramı değerlendirmek istedim ayrıca.

Kültürel dokularda “sentez” olgusu, her coğrafyaya her halka lutfedilmiş bir durum değildir. Bu tam anlamıyla kültürel geçişim bölgelerinin üzerinde kurulu olan ülke toplumların bir şansıdır. Belki baskın veya dominant veya net olarak bir kültürün uzantısı ol(a)mamak ilk elde çözümleme açısından zor görülse bile, bu o coğrafyaların ve o toplumlarının zenginliğinin, ,derinliğinin göstergesidir.

Dünya kültürleri açısından sentez ülkeler birer müze, sentez toplumlar da milyonlarca renk içinde ortaya çıkmış kültürel doku veya desen zenginliğidir. Bu ülkelerin hukuksal alt yapıları ve yönetim sistemleri bu zenginliği köreltme yerine derinleştirecek şekilde geliştirilmelidir. Kültürel farklılıkların birer ayrım noktalarının fay hatları olarak değil de, desendeki motif değişiklikleri olarak görülmelidir.

Sentez Toplumların Evrimleşme Süreci Yanılgısı

Sentez ülke topraklarında olmayan bir çok ülkenin insanlarına baktığınızda etnik açıdan vücut tiplerinin veya tipolojilerinin oturduğunu, evrimleşmelerini tamamladıklarını görmekteyiz. Japon – Çin ırkları, Alman ırkı, Rus ırkı, Arap Irkı vb. Oysa ki Türk ırkının sırf sentez ülkelerde bulunmasından dolayı evrimini bile tamamlamadığını söyleyebiliriz. Aslında genetik olarak, bu sürecin tamamlanmasını bir gereklilik olarak görmek te ayrı bir yanılgıdır. Zira sentez ülke üzerinde yaşayan insanların evrimini tamamlamasını beklemek toprağı, geçiş türlerini, iklimi, genetik gerçekliği zorlamak anlamına gelecektir.

Bu bağlamda, sentez ülke toprakları üzerinde yaşayan insanların, (Anadolu insanlarının) tipolojilerine baktığımızda, binlerce yıllık medeniyetler katmanının, genom kodlarının izlerini yansıttıkları görülebilir. Bu olgunun değişmesini veya değiştirilmesini beklemek doğaya baş kaldırmak demektir. Zaten ben de bu doğallığın, dünya toplumları açısından son derece önemli bir artı değer olduğuğunu vurgulamak istedim. Dahası sentez ülke topraklarında yaşayan bir insanın ülke dışına çıktığında, etnik tepolojilerinin önyargıları içine hapsolma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu bile başlı başına güzel bir özgürlüktür.

Bu konudaki ayrıntıyı, sosyolojik, sosyopolitik ve jeostratejik açıdan ele alabileceğim başka bir yazıya bırakmak istiyorum.

Mutlu yarınlar temennisiyle esen kalınız.

Paylaş

Etiketler: , , , ,