Türkiye kaç uluslar arası anlaşmaya ortak olursa olsun, güneydoğu organındaki rahatsızlığa karşı seyirci kalamaz kalmamaktadır. Bu görüş ve düşüncede olan ihanet içindeki kişi gurup kurum ve kuruluşlara karşı pabuç bırakacak değildir.
Sınırlarımız dışında, (Kuzey Irak’ın fiili sınırı içinde ne düzeni kurarsa kursunlar bu bizi birinci derecede ilgilendirmez. Acilen yapılan veya yapılmakta olan, geniş kapsamlı doğu, dar kapsamlı güneydoğu bölgesinin, tam anlamıyla mikroptan arındırmak aciliyet içindedir ki şu an için bile kahraman Mehmetçiğimiz ve Türk Ordusu bölgede karakışa rağmen operasyonunu sürdürmektedir.
Ülkemizin fiili ve siyasi sınırları içinde yapılmakta olan temizlik ve dezenfekte operasyonu bitirilince gerekirse şer dış güçlerin kaşımaları ve kışkırtmaları karşısında hastalığın yeniden nüksetme ihtimaline karşı, İran sınırı da dahil bütün bir güneydoğu sınırımız çok iyi takviye edilmiş yüksek duvarlarla kapatılmalıdır.
Irak ile eski yumuşak ilişkilerimiz artık bardak olmuştur. Artık dibimizde kim ne derse desin fiili bir Kürdistan devleti kurulmaktadır. Bu oluşumun içindeki mikrop ülke topraklarımıza sirayet etmediği sürece, sınırlarımızı iyi koruduğumuz sürece biz ülke olarak karşılıklı menfaatler çerçevesinde iletişim kurarız.
Ancaaaak, her ne zaman ve her nerede topraklarımız üzerinde bir ikbal görmeyi akıllanırdan bile geçirirlerse buna tepkimiz metabolizma olarak reflekstir. Yani anında tepki veririz. Biz içimizin temizliğinden öncelikli olarak sorumluyuz ve bu temizliğe külliyen başlamış durumdayız.
Şimdi, Kuzey Irak’taki siyasal oluşuma dayanak yapıp Türkiye sınırları içinde cerahat oluşturan mikroplara sorarız. Girişimcilerimizin güneydoğuyu ihmal ettiği savlarına karşılık hangi kürt sermayedar güneydoğu topraklarına yatırım yapmıştır. Devletimizin onca teşvikine rağmen neden bölge halkına istihdam sağlamak için özel teşebbüs çerçevesinde bölgelerine yatırım yapmayıp Marmara’da, Ege’de Akdeniz de yatırım yapmaktadır.
Neden bunca zaman içinde her şeyi devletten bekleyip yerinde oturmuşlardır. Neden bir asır boyunca ırmaklar üzerinden sal ile geçip te bir köprü yapmaya yanaşmamaktadırlar. Neden kendi yaşadıkları topraklara sahip çıkıp işlemeyip, İstanbul Ankara gibi büyükşehirlerin otoparklarında mafya örgütlenmesine gitmektedirler. Neden, Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk zamanında gerek demiryolu ulaşımı gerekse fabrika bazında yatırım yapılmasına rağmen, bu ivmeyi devam ettirmemişlerdir.
Bu ülkenin her bölgesinden nüfuslarına göre milletvekili seçilmektedir. Kendilerini temsil edecek, bölgeye gerekli yatırımları çekecek hamleyi yapacak milletvekilini seçmekte bilinçsiz davranıp habire karpuz seçmek yerine kelek seçmeye devam etmekteler.
Mikrobik yapılar hiç boşuna masum ayaklarına yatıp kendileri için siyasal oluşum zemini hazırlayıp prim yapmaya çalışmasınlar. Türkiye ülke olarak temizlik ve dezenfekte operasyonundan sonra bölgesine sahip çıkacaktır.
Güneydoğu kolumuzun koparıldıktan sonra, yeniden yeni bir güneydoğu kolumuz oluşmayacaktır denizyıldızı gibi. Üzerinde pazarlık yapılmaya cüret edilen bizim topraklarımızdır. Bunu ağzına almaya teşebbüs eden ister kişi olsun ister kurum olsun, ister parti olsun Devletimiz güvenlik ve hukuk sistemi gereğini yapacaktır. Yapmalıdır. Son DTP mitinginde ve bu etkinlik benzeri diğer etkinliklerde, ilgili oluşumun milletvekilleri çok şımarmıştır.
TBMM çatısı altısında bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Maaş verdiği, bu mikrop zihniyetler, etkinliklerinde bölücü örgüt elebaşısının adını anmakla kalmayıp tam olarak bayraktarlaştırmaktadırlar. Bu azma sürece kanımıza dokunmaktadır. Bunlara bu cür’etin verilmesi bir hata ise, bu hataya devam edilmesi düşünülemez, katlanılamaz, sessiz kalınamaz.
TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR. TÜRK OLMAYI İÇLERİNE SİNDİREMEYEN ÇEKSİN GİTSİN. Önce Türk değil insanız melodilerine karşı da cevabımız yine melodiktir. TÜRKÜN TÜRKTEN BAŞKA DOSTU YOKTUR. O KADAR.!Aydınlık Yarınlar Temennisiyle…
Not: Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar https://www.yazarport.com, https://www.gunesgazetesi.net https://www.bilgiagi.net https://www.bilgievreni.com , ile, Halkın Sesi ve Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır.
Etiketler: Siyaset