Yaşanabilir Kentler İçin Biyofilik Tasarım
Biophilic Design for Livable Cities: Disasters Create New Milestone!
Felaketler, Yeni Dönüm Noktaları Yaratır!
Bireysel yaşamda olduğu gibi, dünyada da insanoğlu büyük zorluklar veya felaketlerin ardından hayatlarında çok önemli değişiklikler yapmış ve yapmaktadır.
Son salgın da, bireysel ve toplumsal hayatımızda tekrar eskisi gibi olmayacak çok derin fay hatları oluşturmuştur. Bunlara, toplumsal yaşamdaki teknolojik dönüşüm, psikolojik yaşamdaki geri dönülmez içe dönüş ve özel yaşamdaki dar alan konformist eğilimleri örnek verebilirim.
Bu dönüşümlerden birisi ve dergimizin kapsamında olan, bireysel ve toplumsal hayatımızdaki mikro ve makro yaşam tarzlarına ilişkin eğilimler. Bu eğilimlerden diğeri de insanın doğadan gelip, doğaya dönüşümüne atfedilen biyofilik arayışlardır.
Düne kadar doğayı ve doğal yaşamı kırsal bir eziklik veya öteki gören konformist zihniyetler bile, kendi mikrokosmozlarında kendilerini sorgulama gereği hissettiler, toprağı saksıda, halkı halk otobüslerinde görmek isteme eğilimlerini gözden geçirdiler. Şimdiye kadar çılgınca devam eden dikey mimari, coğrafi alanı uygun ülkelerde merkezkaç eğilimle, banliyölere ve hatta kırsala doğru (yatayda) yayılmaya başladı. Dahası, bu saçaklanmaya ilave olarak, plazalar ve yeni mikrokentler konseptlerinde biyofilik tasarımları aramaya başladılar.
Bizim bundan sonraki beklentilerimiz, elbette ki, yoğun kentsel iskan alanlarında olduğu gibi, kentin sanayi alanlarında, eğitim alanlarında, ulaşım akslarında gittikçe daha fazla doğal ve doğaya dair unsuru görebilmektir. Öyle ki, bu gün Türkiye’de Marmara Denizi’nde görülen müsilaj ile, doğa bütün sınırsız sorumsuz tüketicilere ve vandal üreticilere kusmuş, tabir caizse tükürmüştür. Biliyoruz ki, hile ve hukuku arkadan dolanarak kısa dönemlik doğadan kazanımlara karşı ekosistem, orta ve uzun dönemde gerekirse zorla verdiklerini tekrar geri alabilmektedir. Tekrar alamadığı durumlarda da kendisini içinde yaşayan insanlarla birlikte (bizlerle birlikte) yok edebilmektedir.
Sağlıklı yarınlar dileği ile esen kalınız.
ENGLISH
As in individual life, human beings in the world make very important changes in their lives after great difficulties or disasters.
In this context, the latest pandemic has created deep milestone in our individual and social lives that will never be the same again. I can cite these as examples of technological transformation in social life, irreversible introversion in psychological life, and changes in conformist structuring of the private sphere in individual life.
One of these transformations, which is also the scope of our journal, is the trends in micro and macro lifestyles in our individual and social lives. The others, pursuits and designs attributed to the transformation of human beings from nature to nature.
Even conformist mindsets, who until yesterday regarded nature and natural life as a rural loser or the other, felt the need to question themselves in their own microcosmos. They reviewed their tendency to want to see the land in pots and the public on public buses. Vertical architecture, which has continued so wildly until now, has begun to spread (horizontally) towards the suburbs and even the countryside, with a centrifugal trend in geographically suitable countries. Moreover, in addition to this suburbanization, they began to look for biophilic designs in plazas and new microcities concepts.
Our future expectations, of course, are to see more and more natural and natural elements in the industrial areas, education areas and transportation axes of the city, as well as in dense urban areas. So much so that with the mucilage seen in the Sea of Marmara in Turkey today, nature has reacted against all unlimited irresponsible consumers and vandal producers, and spit, so to speak. As we know that by cheating and scrapping the law, against short-term gains from nature, the ecosystem can take back what it has given forcibly in the medium and long term, if necessary. In cases where it cannot get it again, it can destroy itself with the people living in it (with us).