:: Bilinçlenme

Resim: Hukuka ve Etiğe Takılmayan Eylemlerin Hakkaniyete Takılması Üzerine
Hukuka ve Etiğe Takılmayan Eylemlerin Hakkaniyete Takılması Hususu Üzerine Bir Kaç Öneri
VAKA:
Bir Ağustos sıcağında, üretici firmalar, (mandıralar) soğutması olmayan tankerle süt topluyorlar köylülerden.
Bir gün boyunca o mahalle senin bu mahalle benim süt toplanıyor. Peki; sütler bu sıcakta bozulmuyor mu? Hayır! Neden, çünkü,
Sütü toplayanlar, tankerin içine iki bardak hidrojen peroksit döküyor ve akşama kadar bir şey olmuyor.
Hidrojen peroksit denilen şey hanımların saçlarının rengini açmak için kullandıkları bir kimyasal.))
Çok kötü değil, SADECE CANLILARI ÖLDÜRÜYOR.
E tabi ki, süte koyunca bütün bakteriler ölüyor, geriye bozulacak bir şey de kalmıyor.))
DOĞALA ÖZDEŞ SÜT!!)))
Peki bütün bunlar hukuka aykırı mı, HAYIR
Etiğe aykırı mı, HUKUKA AYKIRI OLMADIĞI İÇİN, PRENSİP OLARAK BİR ÜRETİM SÜREÇ DETAYI O NEDENLE HAYIR.
Şimdi gelelim konuya:
Hukuk, toplum dinamizmi ile paralel gelişemiyorsa ya da Devamını Okuyun
Etiketler: beslenme

Resim: Yaşanabilir Kentler İçin Biyofilik Tasarım
Yaşanabilir Kentler İçin Biyofilik Tasarım
Biophilic Design for Livable Cities: Disasters Create New Milestone!
Felaketler, Yeni Dönüm Noktaları Yaratır!
Bireysel yaşamda olduğu gibi, dünyada da insanoğlu büyük zorluklar veya felaketlerin ardından hayatlarında çok önemli değişiklikler yapmış ve yapmaktadır.
Son salgın da, bireysel ve toplumsal hayatımızda tekrar eskisi gibi olmayacak çok derin fay hatları oluşturmuştur. Bunlara, toplumsal yaşamdaki teknolojik dönüşüm, psikolojik yaşamdaki geri dönülmez içe dönüş ve özel yaşamdaki Devamını Okuyun

Resim: Doğanın En Güzel Ödülü: Deniz Saylaları
Evet başlık yanlış değildir.
Kesinlikle bu bize tarih boyunca doğanın en güzel ödüllerinden biridir.
Önce doğanın temel ilkelerinden birini yazayım. Doğanın verdiği tepki, mutlak surette doğaldır.
Deniz salyaları benim tabirimle kusmuğu) doğanın ak sütüdür. En doğal tepkisidir.
Şimdi Kimyacılara Tavsiyemdir: Tez elden, deniz salyaları araştırılsın, ve bu doğal ürünlerin, hangi elementlerin bir fermantasyonu olduğu araştırılsın. Bu ortaya çıkan fermantasyonun fiziksel, kimyasal özelliklerini ve kabiliyetlerini bize söylesinler, biz de endüstride nerelerde kullanılabileceğini, psikolojik, sosyolojik açıdan etkilerini, ekonomik olarak endüstriye olan katma değerlerini de biz araştıralım. Yazımın, buraya kadarki kısmı, sensörden okuduğum riskin felaketi dönüşmemesi için, krizin içindeki fırsatlara ilişkin cümlelerdi.
Gelelim Asıl Konumuza:
Doğanın Sensörleri:
Evrende doğanın (panteist mantıkla en üst akıllı enerjinin) katrilyon çarpı katrilyon Devamını Okuyun
Etiketler: bilinçlenme, çevre felaketi, çevre sorunları

Resim: Bilinçsiz Tüketim Arttıkça Doğa Üzerinize Kusacak!
BAYRAMINIZIN BAYRAM OLMASI VE DEVAMI İÇİN;
Neresinden başlayayım ki.
2000 yılından beri doğa ve çevre mücadelesi veriyorum. Geriye baktığımda 20 yılı bile devirmişim. Bu süre içinde her zaman birincil kaygım, çevre ve koruması, ikincil kaygım, toplumsal yatay ve dikey adalet, üçüncül kaygım, çoğulcu ve katılımcı demokrasi olmuştur.
Her zaman söylüyorum ve yazıyorum ki, doğadan
HOYRATÇA,
SAYGISIZCA,
İZANSIZCA,
GAFİLCE,
DOYUMSUZCA aldıklarımızı doğa bu gün bize kusmaya başladı.
Bu kusuntu, küresel ısınma olarak, salgınlar olarak, denizlerdeki salya olarak üzerimize üzerimize gelmeye başladı.
Ben illa da ÇEVRE ve DOĞA derken, dantellektüel duygularımın
Devamını Okuyun

Resim: Sosyolojik Denklem: X<Y
X, Y ve Z Kuşağı Üzerine Konjonktürel ve Subjektif Tespitler
Daha önce, X, Y ve Z Kuşağı Belli, Ya Alfa Kuşağı” başlıklı bir makale (köşe yazısı) yazmıştım. Bu yazımı, Alfa, Beta ve Gama Kuşağını yazarak devam ettireceğim diye bitirmiştim. Bitirdim bitirmesine de, alfa, beta ve gama kuşağını yazana kadar Y kuşağının çığlığını kaleme almazsam içime dert olur dedim.
Öncelikle şu kuşakları, hatırlatma babından yeniden bir sıralayalım:
Kuşaklar arası bir iki yıl esneterek kafiyeli bir dönem dağılımı yaptım.
1- 1925-1945: Sessiz Kuşak (Silent Generation)
2- 1945-1965: Bebek Patlaması (Baby Boomer)
3- 1965-1985: X Kuşağı (Ezik Kuşak)
4- 1985-2005: Y Kuşağı Devamını Okuyun

Resim: Mobbing Nedir Ne Değildir?
İş yaşamında mobbing kavramı ilk kez 1980’li yılların başında İsveç’te yaşayan psikolog Heinz Leymann tarafından kullanılmıştır. Kuzey ülkeleri ile Anglosakson ülkelerinde “mobbing” olarak adlandırılan söz konusu kavram, Latince’de “kararsız kalabalık” anlamına gelen “mobile vulgus” teriminin “mob” kökünden türemiştir. İngilizce’de çevresini kuşatma, topluca saldırma ya da sıkıntı verme anlamına gelen “mobbing” sözcüğü, daha çok bir hayvan sürüsünde zayıf üyenin diğer güçlü üyeler tarafından etrafının sarılıp yok edilmesini ifade etmek için kullanılmaktaydı.
“Zorbalık” anlamına gelen “bullying” terimi ile de ifade edilmektedir. Ancak Devamını Okuyun