:: Biyografi
Malum olduğu üzere, bu gün itibarıyla gelecek üç yıl sandıkyoğun bir dönem geçireceğiz. Dile getireceğim hususların bir kısmı bu seçimde, çoğu da, bundan sonraki seçimlerde uygulanabilecek hususlardır.
İster yerel ister genel seçimlerde olsun benzeri durumlar söz konusu olsa da, bu yazımızla başta önümüzdeki ilk seçimi, daha sonra da bu dönemden sonraki seçimleri kasdettiğimizi ortaya koymak isteriz.
1. (Yerel ve Genel Seçimlerde Üç Dönem Şartı:
Belirgin olarak AK Parti tarafından önemli ölçüde yürütülen bu uygulanma, sadece Türkiye siyasetinde değil dünya siyaseti için bir standart haline gelmelidir. Bunları sistematik olarak şöyle sıralayabiliriz.
a) Sadece Türkiye için değil bütün demokrasiyle yönetilen dünya devletlerinde de, aynı partide, en fazla üç olağan seçim dönemi seçilmiş olarak siyaset yapma BİR STANDART haline gelmelidir. Bu konuda, Türk Devamını Okuyun
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın "Çevresel Göstergeler 2011 Raporu" nun Değerlendirilmesi ve 2012 Raporu İçin Altlık Önerisi:
1. Demografik Durum:
Saniyede 2–3 kişi dünya nüfusuna eklemlenmektedir. Her yıl yaklaşık 73 milyon (Türkiye nüfusu kadar) insan dünya nüfusuna katılmaktadır.
İnsan nüfusunun artışı günlük ölüm ve doğumların incelenmesiyle belirlenebilir. Her gün 328.000 doğum olurken 134.000 ölüm olduğu hesaplanmaktadır.
Her gün insan nüfusu İkiyüz Bin artmaktadır. Dünya nüfusunun Bin yılında, Üç Yüz Bin olduğuna göre, insanlık bin yıl içinde toplam nüfusunu bir yılda doğuracak duruma gelmiştir. Devamını Okuyun
Etiketler: 2012 çevresel değerlendirmeler, ahmet fidan, bilgi agı, ÇED, çevre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çevresel göstergeler 2011 raporu, çevresel göstergeler 2012 raporu, demografi, insan, Toplum
İnsanoğlunun sahiplenme duygusunun sistematik bir mantıkla ortaya konulmuş en masumane görüntüsüdür koleksiyonculuk. Çeşit çeşit tür tür koleksyonlar gördüm.
Pul, kibrit, misket, kertenkele, kelebek, para, çiçek, resim, jeton, oyuncak, ayakkabı, otomobil,yaprak, taş, böcek, vesikalık resim, düğme, kartpostal, daktilo, radyo, cep telefonu, anahtar, anahtarlık, şapka, kalem, ajanda, istiridye, denizkabuğu benim bizzat gördüklerim. Görmediğim ismini bile kısa zamanda sayamayacağım kadar çeşitlilikte koleksiyonlar var.
Koleksiyonculuk, ilk etapta herhangi bir şeye olan ilgi iken, zamanla o şeyden birkaç tanesinin sahibi oludukça ve, kişinin içinde biriktirme ruhu da varsa hemen başlamıştır bir kere. Devamını Okuyun
Etiketler: depozito, hobi, insan, kolleksiyon, kolleksiyoncu, kolleksiyonculuk, Kültür ve Sanat, pazar yazısı, Toplum, Yaşam
Yaş 40 Yolun Yarısı
40 yaş bile yolun yarısı değil)))
Yine de temkinli olmak gerek neme lazım!
Aslında Cahit sıtkının revize ettiğim bu sözünü yazı başlığı olarak sunmak beni fazlasıyla ürküttü, korkuttu. Hatta bir an kendi kendime, “yoksa beni toprak mı çağırıyor” diye söylendim. Neticede sözün akıbeti korkutuyor insanı.
Hazır yolun yarısına gelmişken dünyanın en soğuk olgusu olan ‘ölüm’den bahsetmek hiç te hoş değil. Üstelik bu güzel ışıl ışıl pazar gününde….
Gerçi ölüm kötüleri korkuturmuş. Biz hazırız hep sevgiler sevgilisine koşmaya.
Vuslat-ı bakiye varmaya. Niceleri vardır, dünya taşıyamaz yedikleri kul hakkını, dünyaya öyle tapmışlardır ki, onlar için ölüm akıl oynattıracak bir yokluktur bahsini etmek bile demir gibi oturur yüreklerine. Devamını Okuyun
Etiketler: 40. yaş, ahmet fidan, Biyografi, insan
www.ahmetfidan.com un İlk Temeli
Gülümseyebilir miyim ey hayat.
Seninle dalga geçebilir miyim?,
İlmik ilmik ördüğüm hecelerle seninle dikleşebilir miyim?
Bu da nedir böyle. Geriye bakarsam çok şey görmekteyim. Bir zamanlar bir Ahmet Fidan vardı ve bir de sitesi. Ahmet Fidan Nokta Kom. Adımı soranlara neredeyse Ahmet Fidan nokta kom diyesim geliyor.
Mahmut Başar’ın Ofisi
2001 yılı başlarında bir arkadaş toplantısı düzenledik. Toplantı da, o zamanlar çok popüler olan Superonline sitesinin Edebiyat Odasının müdavimlerinin buluşmasıydı. Onca insan, sanaldan tanışıp reelde buluşmaların ilklerini Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidan, ahmet fidan nokta kom, ahmet fidan online, ahmetfidan, ahmetfidan.com, dr. ahmet fidan
Kim Ne Kadar Egoist!
Genellikle insanlar hep kendileri için yaşarlar. Çok az bir kısmı da başkaları için. İnanan insanlar için Yüce yaratıcı böyle yaratmış, inanmayan insanlar için, kozmoz DNA yı böyle kodlamış. Her iki karakter arasında kümeleşir genelde insanlar. Eğer bu yaşama şeklini doğrusal (lineer) olarak kabul edersek, kendi için yaşayanların en uç noktasındakilere “egoist” veya “bencil” veya “çıkarcı” denmekte, başkaları için yaşayanların en uç noktasındakilere de “enayi”, “saftirik”, “saf”, “aptal” ya da daha ağırıyla “mal” gibi hakaret sıfatlarından biri kullanılır.
Yine biz insanlar, yaşamın içindeki durumları değerlendirirken kategorizasyon yapmaya, ayırmaya çok hevesliyizdir. Devamını Okuyun
Etiketler: araf, arasat, bencillik, davranış, dua, egoizm, enayilik, insan, Yaşam