Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Eğitim

 

 

 

Bu gün bayramın ikinci günü. Bu gün olmasa bile en azından Perşembe veya Cuma günleri yollara dökülecek insanlar. Ulaşacakları yere daha erken vararak veya gecikmeksizin vardıklarında dünyaları değiştirmeyecekler ama sırf "bir an önce gideyim" düşüncesiyle belki zincirleme olarak onlarca değil binlerce insanların hayatlarını karartabilecekler.

Her yıl ülkemizde ortalama 4.500 kişi kurban verilmekte, yine ortalama, 200.000 yaralanma olmakta. Son on yıla baktığımızda, ölü sayısında çok çok az bir azalma görülmekte. Bunun iki açıdan ters yönde ikişer nedeni bulunmaktadır.

Birinci Faktör:

Kazalarda ölü sayısının az da olsa azalmasının en önemli nedeni, 2003 yılından itibaren Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

Temmuz 21st, 2011 | in Bilinçlenme, Eğitim, Hukuk, magazin, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

 

Sözleşmeli Askerlik Dönemi ve Bay-Bayan, Kısa Süreli Temel Askerlik Eğitimi Üzerine Bir Değerlendirme:

Türk Silahlı Kuvvetleri son onbeş yıla yakın bir zamandan beri planlamakta olduğu "sözleşmeli askerlik" dönemini başlattı. Bu uygulamayı bir çok açıdan irdelemek gerek.

Sözleşmeli Askerlik Dönemi:

Zaman aritmetik olarak ilerlerken, iletişim ve ulaşım teknolojileri geometrik olarak ilerlemektedir. Bu gerçeğe göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sayısal anlamda elli yıl önceki tarihlerin insan gücünden oluşmamalıydı. Söz konusu ileri teknolojileri en iyi şekilde kullanabilen, çok az sayıda ama kalifiye personelle çok daha iyi sonuçlar alınabilmektedir. Bu durum sadece Amerikan ordusunda değil bütün gelişmiş ülkelerin ordularında Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

Haziran 26th, 2011 | in Eğitim, Pazar Yazıları, Toplum, Yaşam | 4 tane yorum

Çocuk yaşlarımda İstanbul’da İ.E.T.T otobüslerine bindiğimde otobüs şoförünün önündeki kumanda panelinde bir levha asılırdı “yeni motor alıştırma sürecinde” diye yazardı levhada. Ben de sordum:
-Bu ne demek diye?

Şoför:
-Revizyona giren motor revizyondan çıktıktan sonra tam randımanlı çalışmayabilir. Buna karşı “dikkatli olun ve endişe etmeyin!” anlamına geldiğini söyledi. İşte evlilikte de böyle bu bakış açısıyla tabi.
Evli çiftlerin önemli bir kısmının daha evliliklerinin ilk yılı dolmadan birbirinden ayrılmaktadırlar. Oysa ki her yeni birleşim bir alışmayı gerektirir. Evlilik her iki metabolizmanın maddi/manevi bileşimidir. Evliliği ‘her iki metabolizmanın maddi/manevi Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , ,

Şubat 16th, 2011 | in Bilinçlenme, Eğitim | Yorum Yapin
 

ÖSYM'nin Adı Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi

ÖSYM’nin Adı Değişiyor! Artık ÖSYM, Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Anlamına Geliyor

 

 Yılların kadim ÖSYM’ sini  ‘ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’ Adıyla Yapılandıran Teklif Milli Eğitim Komisyonunda Kabul Edildi. Bu değişiklik önerisi geç kalmış, mantıklı ve gerekli bir değişiklikti. Geç te kalınsa bir an önce bu hatadan dönülmesi oldukça iyi bir gelişme.

Bu ay içinde TBMM Genel Kurul’un gündemine gelmesi beklenen teklife göre ‘idari ve Mali özerkliğe sahip’ (tüzel kişiliğe sahip) olacak ÖSYM’ye hiçbir organ ve makam veya kişi talimat veremeyecek. Bu da bir başka önemli ve son derece gerekli durumdu.

ÖSYM  Başkanı, kamu üniversitelerinde görev yapan profesör unvanına sahip öğretim üyelerinden, YÖK’ün önereceği Devamını Okuyun

Etiketler: , ,

 
 

Tırışkadan İnsanlar!

Tırışkadan insanlar vardır,

Her soruna bir çözüm üreteceğine her çözüme bir sorun bulur.

Nerde çalışılan ortam gördüyse sıvışır, tembelliğiyle dedikoduya kulp olur.

Tırışkadan insanlar vardır,

Habire taş atar önüne gelen kuyuya, yetmezse kuyuyu pisliğiyle doldurur,

Varlığıyla maliyet çıkarır çevreye, nefesiyle zayiat verir, iblis için göz doyurur.

Tırışkadan insanlar vardır,

Dolgu malzemesi bile olamadıkça, her yere oygu malzemesi koydurur, Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , ,

 

Akademisyenlerin Burnundaki Kılı Kim Alacak

Akademisyenlerin Burnundaki Kılı AR-GE ciler Alamayacak mı?

Türkiye’nin gelişmesinin önündeki engellerden en başat olanlardan biri kurum ve/veya işletmelerin AR-GE birimleriyle üniversiteler, daha özelde akademisyenler arasındaki olmayan ilişkidir.

Üniversitelerin başında YÖK olsa bile, hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşu olmaları dolayısıyla özerk tüzel kişilik olmaları, Türk üniversitelerinin kamu / devlet ağırlıklı üniversiteler olmaları nedeniyle bu trajik kopukluk hiç giderilememiştir.

Proje geliştiren veya ürün / eser ortaya koyan üniversite öğretim elemanlarının  döner sermaya katkı paylarındaki haksızlık, öğretim Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , ,