:: Ekonomi
Mernis numarası Türkiye’de her Türk vatandaşının sahip olduğu bir numaradır. Demirbaş numarası veya vatandaşlık numarası da denmektedir. Bu numara insanlarımızı koyuna çevirdiğinden ben genelde bu numarayı (nükte babından) MERİNOS NUMARASI olarak adlandırmaktayım. Devamını Okuyun
Etiketler: hayat, insan, Kültür ve Sanat, Toplum, Yaşam
Son günlerde ekranda çokça gördüğümüz Smile ADSL nin “araba yıkayan kız” temalı tanıtım ve reklam filmine televizyon kanallarında denk geldikçe içimde pop kültüre olan öfke giderek daha da kabarmakta. Devamını Okuyun
Etiketler: bilinçlenme, çağırı, Eğitim, medya, reklam, Toplum
Küresel anlamda yönlendirilmekte hatta yönetilmekte olan EKONOMİK KRİZ sürecinde hızla artmakta olan işsizlik ortamında sendikalar gittikçe daha da pasifleşmektedir. Devamını Okuyun
Etiketler: çalışma hayatı, sendikalar, Toplum
Söylerlerdi de inanmazdım. Bu gün birikmiş taksitlendirilmiş, Motorlu taşıt vergi borcumun 4. ve son taksidini yatırmak için vergi dairesine gittim. Devamını Okuyun
Etiketler: bürokrasi, Ekonomi, maliye, Toplum, yönetim
Kasım 26th, 2008 | in
Bilim & Teknoloji,
Dil & Edebiyat,
Eğitim,
Ekonomi,
Felsefe,
Fütüroloji,
İş yaşamı,
Kent/Şehir,
Kültür ve Sanat,
magazin,
Medya & İletişim,
Psikoloji,
Toplum,
Yaşam |
Yorum Yapin
Daha düne kadar ve önemli ölçüde hala çok büyük önem taşıyan arşivler, kripto merkezleri bu günlerde revaçtan düşmeye başladı. Söz konusu arşivlerdeki yazı, belge ve dokümanlar yaklaşık on onbeş yıl sonra müze donanımı haline gelecektir. Bu gün önemli belge, bilgi ve dokümanlar, üst üste katlamalı matruşka modelli şifreleme sistemiyle destekli olarak database’lere (veri tabanlarına) kaydedilmekte ve bu şekilde data center lere depolanmaktadır. Devamını Okuyun
Etiketler: arşiv, data center, fütüroloji, işletme, teknoloji
Peki Küreselleşme içinde Türk Burjuvasisinin Materyalist Sufileşmesini nasıl değerlendirebiliriz?“Bunu öncelikle demiryolu makascısı” kavramıyla irdelemek gerekir ancak, ondan önce bize altlık olarak söylenecek şeyler var.Küreselleşme konusunda ‘batı” 300 yıl önce mikrokozmoz yapısını tamamlamıştı. 1600-1625 arasında 17. yy. ın içinde Protestanlar bu günkü dünyanın maddi çehresini çizmişlerdir. Bu çehrenin ardında güçlü bir rasyonallik bulunmaktadır. Batı parayla bilgiyi sürekli olarak evlendirmiştir. Düzenli bir üretim yapılırken dengeli bir tüketim yapılmaktaydı. Bu arada aile müessesesi de yok edilmiştir.Batının sürekli artan üretimi karşısında dengeli bir tüketim yapması durumunda bir sorun ortaya çıkacaktır. Pazar sorunu. Bu sorun da gelişmekte olan ülkelerle kolayca çözülecektir. Çünkü karşı cephedeki toplum, mikro kozmozunu tamamlayamamış, rasyonalleşememiş ekonomik toplumsal bir yapı içindeydi. “Ölümü gör ye, “dükkan senin aaabi” diyen insan sigarasını kavla yakmaya devam ederken “aheste çek küreği mehtab uyanmasın” nağmesini mırıldanıyordu. Oysa ki kürekleri aheste çekerek alınacak yolda bizi birileri sürekli sollayıp geçiyordu. Bu esnada batıdan gelen ucuz ve gelişmiş tüketim maddeleri pazarlara dolmaya başlamıştı bile. Batı pergelin güçlü ayağını bizzat maddenin üzerine koymuştu.Batı küreselleşmeden önce dünyayı küçültüp mikroyu araştırıyor. Öyle ki eline kamerayı alıp aylarca çöl faresinin barınmasını incelemektedir ıssız lut çöllerinde. Bu tür kişilikler karşısında bizim mikrokozmozdaki toplumumuz ne diyor. “küçüklükten beri zaten sıyırmıştı. Şimdi contayı yakmış. Dilimizde firma kelimesi ingilizced. “firm” kelimesinden gelmektedir. Bu kelimenin kelime anlamı sıkı, sağlam, sert demektir. Ekonomik kavganın temelinde bilgi bulunmaktadır. Oysa ki Ortadoğu’da ekonomi kavga üzerine değildir. Petrol yatağı üzerinden kazanılan para batının verdiği hesap numaralarına yatırılır. Saddam işte bu hesap numarasını vermek istemediği için sonunu getirmiştir.Doğu bakışı şiirlere ve beyitlere yansımıştır çoğu kez.“Rah-ı Hakkadır seferim,Ben bu dünyayı nederim” diyor.Bununla nereye gidebilirsiniz. Devlet düzenine gelince, Ulus devlet ne olacak?Gerek ABD gerekse AB modeli Osmanlı modeline dayanmaktadır. Amerika Güçlü bir Osmanlıdır. Osmanlı’da farklı uluslar olmasına rağmen devlet olgusu çok güçlüdür. (*) Emanuel Kant, AB nin temelidir. Farklı insanlar bir araya gelir birlik oluştururlar. Osmanlı devleti ise Hegelcidir. Devlet boyutu daha güçlüdür. “Devlet ebed müddet”. Bizde üç Türk bir araya geldiğinde “bu ülke nasıl kurtulur”u konuşur. Başka toplumlardaki devlet olgusu bu kadar gelişmemişitir.Buna ilave olarak AB nin en sıkıntılı tarafı sevgi ve gönüllülük esasına dayalı bir ordusu bulunmamaktadır. Devletlerin birel olarak savunma sistemleri var fakat bir Avrupa ordusu yoktur. Bu rasyonel toplum rasyonel bir Avrupa ordusunu yapamamıştır. Yalnız buna karşın, iç güvenlikleri güçlüdür.Yine ‘batı’nın insanı sevgiden, aşktan mahrumdur. Batının insanı DOST suz bir toplumdur. Batıda “ölümü gör ye”, “komşu, aşure çorbası getirdim, afiyet olsun” yoktur. Batının insanı bir kaşık tuz için komşusuna para öder. Bunlar “iyi” veya “kötü” kavramlarıyla yaftalanan olgular olarak söylemiyoruz.Ulus devletlerin bekasının devamı, AB içinde güçlü pazarlıkları gerektirecektir. 250-300 milyon Türk bulunmaktadır dünyada. Türkiye’deki milliyetçilik 100 yaşına gelememiştir. Yani Anadolu topraklarındaki Türk milliyetçiliği tamamlanmamış bir Türk milliyetçiliğidir.
Etiketler: din, Ekonomi, insan, tasavvuf, Yaşam