Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Hukuk

 

Son birkaç yıldır sosyal güvenlik reformu konuşulmakta, anlı şanlı çalışmalar ve tartışmalar yapılmakta. Oysa ki, bu yasa tasarısının ve/veya reformun doğum süreci boyunca, dokuz ay ana rahminde bekleyen bebeğin kıpranışları kadar masum değil. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

Dünkü yazımızda askeri müdahale, darbe ve ihtilal kelimelerini birer cümlede kabaca tanımlamış ve Türkiyenin yakın tarihindeki askeri müdahalelerin modernleşmesini ve toplumsal etkilerini bu yazımıza bırakmıştık.

27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile 12 Eylül 1980 darbesi, müdahalenin niteliği ve tekniği açısından benzer özellikler gösterse de toplumsal temelleri açısından biraz farklı nitelik göstermektedir. Bunlara karşılık 12 Mart 1971 muhtırası ile 28 Şubat askeri müdahalelerini benzer kefeye koyabiliriz. Ancak, son gruplamamız takdir edersiniz ki, zoraki bir gruplamadır. Zira genel olarak Türk siyasal hayatında hemen hemen bütün müdahaleler, siyasal sistemin ciddi istikrarsızlık içinde olduğu, hükümet çıkarmada sorunlar yaşandığı dönemlerde olmuştur. Fakat 28 Şubat Postmodern darbede alışıla gelmiş bir darbeden ziyade silahlı kuvvetler tarafından çok ciddi uyarı anlamına gelen eylemler yapılmıştır. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Şubat 28th, 2008 | in Hukuk, Siyaset/Politika, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

Hükümetin şu an gündeminde öncelikli konuların başında birinci olarak “sosyal güvenlik reformu” ikinci olarak ta yeni belediye yasası kapsamında 900 beldeyi kapatmayı ve 43 yeni ilçe kurmayı öngören tasarı bulunmakta. Sosyal güvenlik reformu konusunda görüşlerimizi sonraki günlerde ele alalım. Çünkü belediye konusu sosyal güvenliğe göre daha az öneme sahiptir. Bu nedenle daha az önemsizi önceye alarak aradan çıkarıp Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Dünkü yazımızda soyut anayasa kavramını dile getirmiştik. Anayasaların bireysel hak ve hürriyetlerin belirlenmesinde mümkün olduğunca genel kapsamlı kalmasının ideal olduğunu vurgulamıştık. Aksi takdirde böylesi hukuksal metinlerin her zaman her durumda değiştirilemeyeceği, zırt pırt değiştirilmesinin makul olmayacağını belirtmiştik.Ülkelerde genellikle Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

1970 li yıllardan bu yana Türkiye’de var olan tartışmanın fay hattı toplumsal bazlı olarak bu gün en üst hukuksal düzenleme olan anayasa ile hüküm altına alınmıştır. Bu durumun temelde bir olumlu bir olumsuz etkisi olacaktır. Birincisi, bahsini ettiğimiz gibi, yarım yüzyıla yakındır tartışılagelen ve yasaklayıcı ve engelleyice olarak uygulanan başörtüsü ve/veya türban kullanımı, anayasal olarak temellendirildiğinden hukuksal altyapıya kavuşmuştur. Öte yandan Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,