Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: İş yaşamı

 

Peki Küreselleşme içinde Türk Burjuvasisinin Materyalist Sufileşmesini nasıl değerlendirebiliriz?“Bunu öncelikle demiryolu makascısı” kavramıyla irdelemek gerekir ancak, ondan önce bize altlık olarak söylenecek şeyler var.Küreselleşme konusunda ‘batı” 300 yıl önce mikrokozmoz yapısını tamamlamıştı. 1600-1625 arasında 17. yy. ın içinde Protestanlar bu günkü dünyanın maddi çehresini  çizmişlerdir. Bu çehrenin ardında güçlü bir rasyonallik bulunmaktadır. Batı parayla bilgiyi sürekli olarak evlendirmiştir. Düzenli bir üretim yapılırken dengeli bir tüketim yapılmaktaydı. Bu arada aile müessesesi de yok edilmiştir.Batının sürekli artan üretimi karşısında dengeli bir tüketim yapması durumunda bir sorun ortaya çıkacaktır. Pazar sorunu. Bu sorun da gelişmekte olan ülkelerle kolayca çözülecektir. Çünkü karşı cephedeki toplum, mikro kozmozunu tamamlayamamış, rasyonalleşememiş ekonomik toplumsal bir yapı içindeydi. “Ölümü gör ye, “dükkan senin aaabi” diyen insan sigarasını kavla yakmaya devam ederken “aheste çek küreği mehtab uyanmasın” nağmesini mırıldanıyordu. Oysa ki kürekleri aheste çekerek alınacak yolda bizi birileri sürekli sollayıp geçiyordu. Bu esnada batıdan gelen ucuz ve gelişmiş tüketim maddeleri pazarlara dolmaya başlamıştı bile. Batı pergelin güçlü ayağını bizzat maddenin üzerine koymuştu.Batı küreselleşmeden önce dünyayı küçültüp mikroyu araştırıyor. Öyle ki eline kamerayı alıp aylarca çöl faresinin barınmasını incelemektedir ıssız lut çöllerinde. Bu tür kişilikler karşısında bizim mikrokozmozdaki toplumumuz ne diyor. “küçüklükten beri zaten sıyırmıştı. Şimdi contayı yakmış. Dilimizde firma kelimesi ingilizced. “firm” kelimesinden gelmektedir. Bu kelimenin kelime anlamı sıkı, sağlam, sert demektir. Ekonomik kavganın temelinde bilgi bulunmaktadır. Oysa ki Ortadoğu’da ekonomi kavga üzerine değildir. Petrol yatağı üzerinden kazanılan para batının verdiği hesap numaralarına yatırılır. Saddam işte bu hesap numarasını vermek istemediği için sonunu getirmiştir.Doğu bakışı şiirlere ve beyitlere yansımıştır çoğu kez.“Rah-ı Hakkadır seferim,Ben bu dünyayı nederim” diyor.Bununla nereye gidebilirsiniz. Devlet düzenine gelince, Ulus devlet ne olacak?Gerek ABD gerekse AB modeli Osmanlı modeline dayanmaktadır. Amerika Güçlü bir Osmanlıdır. Osmanlı’da farklı uluslar olmasına rağmen devlet olgusu çok güçlüdür. (*) Emanuel Kant, AB nin temelidir. Farklı insanlar bir araya gelir birlik oluştururlar. Osmanlı devleti ise Hegelcidir. Devlet boyutu daha güçlüdür. “Devlet ebed müddet”. Bizde üç Türk bir araya geldiğinde “bu ülke nasıl kurtulur”u konuşur. Başka toplumlardaki devlet olgusu bu kadar gelişmemişitir.Buna ilave olarak AB nin en sıkıntılı tarafı sevgi ve gönüllülük esasına dayalı bir ordusu bulunmamaktadır. Devletlerin birel olarak savunma sistemleri var fakat bir Avrupa ordusu yoktur. Bu rasyonel toplum rasyonel bir Avrupa ordusunu yapamamıştır. Yalnız buna karşın, iç güvenlikleri güçlüdür.Yine ‘batı’nın insanı sevgiden, aşktan mahrumdur. Batının insanı DOST suz bir toplumdur. Batıda “ölümü gör ye”, “komşu, aşure çorbası getirdim, afiyet olsun” yoktur. Batının insanı bir kaşık tuz için komşusuna para öder. Bunlar “iyi” veya “kötü” kavramlarıyla yaftalanan olgular olarak söylemiyoruz.Ulus devletlerin bekasının devamı, AB içinde güçlü pazarlıkları gerektirecektir. 250-300 milyon Türk bulunmaktadır dünyada. Türkiye’deki milliyetçilik 100 yaşına gelememiştir. Yani Anadolu topraklarındaki Türk milliyetçiliği tamamlanmamış bir Türk milliyetçiliğidir.

Etiketler: , , , ,

Kasım 18th, 2008 | in İş yaşamı, Psikoloji, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

Bu başlığı çok aramadım. Belki biraz hoyrat bir başlık ama o kadar da kusurum olsun artık. Toplumu gözleyen bir gözlemci olarak bu yazı başlığını kullanmamın gerçek nedeni, toplumdaki seçkinlere diyeceğimin hayli birikmiş olmasıdır. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Kasım 13th, 2008 | in Eğitim, Ekonomi, İş yaşamı, Psikoloji, Yaşam | Yorum Yapin

(Çoktandır düşündüğüm ama bir türlü yazmaya fırsatımın olmadığı bu konuya nihayet sıra geldi.) Devamını Okuyun

Etiketler: , , ,

Temelde ekonomik, fiziksel beşeri ve bilgi kaynaklı krizlerin ortaya çıkardığı küresel bunalımlar ve bireysel stresler her geçen gün hayatın daha fazla içine girmekte.

Doğal afetler, savaşlar, kitlesel salgın hastalıklar, küresel çevre sorunları, elektronik saldırılar, ekonomik çöküş vb. leri küresel anlamda kriz doğururken ve ülkeleri ilgilendirmekte ve ülke yöneticileri top yekün olarak germekte ve müteyakkız hale getirmektedir. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Ne çok şeyleri öldürdük a dostlar. Bu gün bir köşe yazısı dinledim sesli gazete’de sabahleyin. Bir teneke sobanın hayatımızdan çıkmasıyla söküp götürdüğü güzellikleri ve araya giren duvarların bireyselleşmemizi körüklemesi üzerine. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Bazen  “Allah’ım bağışla beni ama, bu insanı niye yarattın” dersiniz.

Tam o türden bir durum. Toplumda aksesuar veya görüntü olsun diye dolaşan yığınla insan var, her biriniz mutlaka görmüştür.

Önce minnacık bir bilgi verelim. Devamını Okuyun

Etiketler: , , ,