Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Kent/Şehir

 

 

Kanal İstanbul Projesinin Lamı ve Cimi:

Beklenen proje açıklandı ve çılgın projeler paketinin şahı, Başbakan Erdoğan tarafından 27 Nisan 2011 tarihinde (dün) Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'nde açıkladı. Ben de malesef herkes gibi merakla saat 11:00 i bekledim. Şimdi bu projeyi akl-ı selim ileartılarıyla ve eksileriyle değerlendirebiliriz.

Kanal İstanbul Projesinin Artıları:

1. Her şeyden önce proje bir ulaşım, ulaştırma, taşıma ve taşımacılık projesidir. Aynı zamanda bir çevre, kent ve mimari (şehircilik) projesidir. Proje temelde Türkiye'nin en büyük (mega) kenti olan İstanbul'un en büyük sorunu olan ulaşım ve trafik sorununa orta ve uzun Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

Çılgın İstanbul Projelerinden Birisi Olan Kuzey Bölgesi Uydukent Projesi Üzerine FÜTZ Analizi

Konunun Bilimsel Tabanı İçin Subjektif Kronolojik Panorama

Doktora tezini Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Yönetimi ve Entegrasyonu konusunda hazırlarken, örnek kütle olarak İstanbul Metropoliten Alanını almıştım. Görünüşte örnek alınacak kütle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi kent sınırlarıgibi olsa da ben o günden bu günleri sezinleyerek İstanbul kentiçi ulaşım yönetimi ve/veya otoritesi için bütün bir Marmara bölgesini ele almıştım. Zira 2000 li yıllarda zaten İstanbul'un er geç EKÜMENOPOLİS olacağı belliydi. Bu nedenle İstanbul'a öngörülecek Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Şubat 15th, 2011 | in Kent/Şehir, Medya & İletişim, Toplum | Yorum Yapin
 

"Kont"laşma YerELLEŞME

 

Kentleşme ve Yerelleşmeye Karşın “Kont”laşma ve YerELLEŞME!

Kentleşme ve Yerelleşme Kamu Yönetimi Ana Bilim dalı münderecatında dile getirilen en klasik/temel paradigmalardan birisidir. Bu iki kavram veyahut olgu şeklen olduğu gibi, içerik olarak ta birbirleriyle birlikte ela alınır ve bilim dışı veya ilgi daşı meraklılar bu iki kavramın birbirinin zıddı olduğunu zannederler.

Kentleşme ve Yerelleşme!

Kentleşme ve yerelleşme kavramları birbirinin zıddı olan değil tam tersine birbirini bütünleyen kavramlardır. Bu argüman bilimsel olarak zaten onyıllardır bilim çevrelerinde dile getirilmektedir. Ne var ki, şimdiye kadar dile getirilen bakış açısından biraz farklı bir bakış açısıyla hatta bu bakış açılarına göre önemli ölçüde “fay hattı” anlamına gelen eğilim hakkında görüşlerimi Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , ,

 

Gemileri Yakmak Gerekirse Yakacaksın

Hep ben verdim, verdim verdim alAmadım
Hep ben dinledim, dinledim dinledim dinlenEmedim
Hep ben taşıdım, taşıdım taşıdım, taşınamAdım
Hep ben düşündüm, düşündüm düşündüm, düşünülEmedim.
Hep ben korudum, korudum korudum kollanılAmadım.

Benden gidenlerle bana gelenlerin karşılaştırmasını yapacaktım geçenlerde.
Öyle ya karşılaştırma yapmak gerektiğinde karşılaştıracaksın. Hayatın T cetvelini, borçlusunu alacaklısını  kaydedeceksin, mizanını çıkarıp bilançoya vuracaksın.
Öyle ya, hayatın kendisi zaten bir düzen içinde değil midir ki. Yüce Allah bile, “biz göğü kaldırdık ve dünyaya dengeyi koyduk” dememiş miydi. Devamını Okuyun

Etiketler: , , ,

Terzi Fikri’nin Rovanşı Nasıl Alınır?

Terzi Fikri’nin sevenleri, 14 Ekimde Belediye Başkanı seçilişinin 31. yılıdönümünde Fatsada olacaklarmış. Türkiye’de solun simge isimlerinden olan ve 12 Eylül öncesi Fatsa’yı  ‘halk komiteleri’ ile yönettiği için ‘kurtarılmış bölge’ olarak anılmasına neden olan, Belediye Başkanı Terzi Fikri’nin 12 Eylül darbesi ile ilk rövanşının 14 Ekim’de görüleceği söylenmekte.

Terzi Fikri’yi sevenler bu ilk rövanşa, “12 Eylül darbecilerinin yargılanması ve Terzi Fikrinin açtığı Fatsanın en büyük ikinci caddesine verilen ‘Kenan Evren Caddesi’ adının ‘Fikri Sönmez Caddesi’ olarak değiştirilmesi için Belediye Başkanı seçilişinin 31. yılıdönümü 14 Ekimde girişimlerde bulunulacakmış. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

Akdamar Müzesi / Ahdamar Kilisesi

 

Geçen hafta sonunun gündemi, Akdamar’daki müze’de   yapılan ayin ile kapatıldı. O ayinin ardından hemen lineer olarak bakıldığında sırada ne var sorusu gelmektedir. Ben de sırada yine içimizi acıtacak bir gelişme yerine göğsümüzü kabartacak bir eylemi dile getirmek istiyorum.

Bayram Günleri Ayasofya Müzesi (camii) İbadete açılsın!

Ayasofya’nın ibadete açılması ile ilgili 1990 yı yılların başında hayli hararetli olarak gündem oluşturmuş ve daha sonra Ayasofya caminin bir kenarındaki müştemilat kısmının ibadete açılmasıyla durum kurtarılmıştı. Halen, bilindiği gibi camii müze olarak kullanılmaktadır. Müze duvarındaki fresklerin (resimlerin) (müzelik vasfının) ortadan kaldırılmaksızın, minimize edilerek veya perdelenerek en azından bayram günlerinde camiin ibadete açılması son derece mutlu edici bir gelişme olacaktır. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,