:: magazin
İnsanoğlunun sahiplenme duygusunun sistematik bir mantıkla ortaya konulmuş en masumane görüntüsüdür koleksiyonculuk. Çeşit çeşit tür tür koleksyonlar gördüm.
Pul, kibrit, misket, kertenkele, kelebek, para, çiçek, resim, jeton, oyuncak, ayakkabı, otomobil,yaprak, taş, böcek, vesikalık resim, düğme, kartpostal, daktilo, radyo, cep telefonu, anahtar, anahtarlık, şapka, kalem, ajanda, istiridye, denizkabuğu benim bizzat gördüklerim. Görmediğim ismini bile kısa zamanda sayamayacağım kadar çeşitlilikte koleksiyonlar var.
Koleksiyonculuk, ilk etapta herhangi bir şeye olan ilgi iken, zamanla o şeyden birkaç tanesinin sahibi oludukça ve, kişinin içinde biriktirme ruhu da varsa hemen başlamıştır bir kere. Devamını Okuyun
Etiketler: depozito, hobi, insan, kolleksiyon, kolleksiyoncu, kolleksiyonculuk, Kültür ve Sanat, pazar yazısı, Toplum, Yaşam
Neyin Bereketi!
Sevgili okurlarım / okurlarımız; bir Ramazan ayını daha geride bıraktık.
Bütün bir ay boyunca mutlu mesut kurulu düzenlerimizde onlarca şehit verdik yine onyıllar boyunca verdiğimiz gibi. Hem de haybeye.
Bir taraftan Başbakanımız Ramazan Bereketi'ne atfen "bir ölür, bin diriliriz" diyerek gücümüzünöfkemizin bereketlenerek artmakta olduğunu vurgularken, bir taraftan da dünyada açlıkla mücadele eden / ettirilen toplumlara TÜRKİYE'NİN DÜNYA DEVLETİ OLMASI sıfatıyla yardımlar ulaştırılmaya çalışıldı uzak diyarlara. Bu misyonu belki bir çok kişi tukaka olarak görse de, küçümsese de tiiye de alsa sağduyu ile baktığımızda önemsememiz gereken bir olgu olarak görmemiz gerektiğini bu vesile ile vurgulamak istiyorum. Devamını Okuyun
Etiketler: bayram, bilinçlenme, coşku, insan, Kültür ve Sanat, kutlama, Neyin Bereketi Neyin Coşkusu Bu!, Ramazan, sosyal, Toplum, zafer
Sözleşmeli Askerlik Dönemi ve Bay-Bayan, Kısa Süreli Temel Askerlik Eğitimi Üzerine Bir Değerlendirme:
Türk Silahlı Kuvvetleri son onbeş yıla yakın bir zamandan beri planlamakta olduğu "sözleşmeli askerlik" dönemini başlattı. Bu uygulamayı bir çok açıdan irdelemek gerek.
Sözleşmeli Askerlik Dönemi:
Zaman aritmetik olarak ilerlerken, iletişim ve ulaşım teknolojileri geometrik olarak ilerlemektedir. Bu gerçeğe göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sayısal anlamda elli yıl önceki tarihlerin insan gücünden oluşmamalıydı. Söz konusu ileri teknolojileri en iyi şekilde kullanabilen, çok az sayıda ama kalifiye personelle çok daha iyi sonuçlar alınabilmektedir. Bu durum sadece Amerikan ordusunda değil bütün gelişmiş ülkelerin ordularında Devamını Okuyun
Etiketler: askerlik, bayanlara askerlik, güvenlik, kadınlara askerlik, kadınlara askerlik yükümlülüğü, kamu, kamu personel yönetimi, kamu yönetimi, milli güvenlik, sözleşmeli askerlik, Toplum, yönetim
Namı diğer, cırcır!
İnsanoğlunun en önemli icadlarından birisi olan fermuar, Fransızca'da sağlamca, muntazamca kapatıcı anlamına gelen "fermoire" sözcüğünden Türkçemize girmiştir. Sadece fonksiyon / işlev olarak değil çoğu zaman önemli bir görsel aksesuardır kıyafetlerimizde.
Çoktandır içeriğinde geveze veya dedikoducu kişileri de kasdedeceğim özel bir yazı kaleme alacaktım bu vesile ile, nasip bu güneymiş.
İster metal olanları ister plastik olanları olsun fermuarın hayatımızdaki işlevini her birimiz biliriz. Tabi burada sadece maddi işlevinin yanında mecazi işlevini de dile Devamını Okuyun
Etiketler: ahlak, ahmet fidan, bilgi, bozguncular, bozgunculuk, cırcır, cırt, çıtçıt, dedikodu, elbise, enformasyon, etik, fermuar, giyim, iyilik., konfeksiyon, kötülük, pazar yazısı, Toplum, tuhafiye, yalan, yalancılar, Yaşam
Bir bebek bile düşünür, sırt üstü yatarken veya yüzüstü yatarken. Gözünün önündeki daracık manzarayı kendince algılamaya çalışır. Bir kendi vardır, bir vücudu bir de elleri ve kolları. Bildiği en kesin bilgi budur ilk aylarda. Sonra bir şeyi fark eder. Yanında her zaman varolan annesini/babasını ve/veya bakıcısını. Sonra yavaş yavaş tanım yapmaya başlar kendi zihninde.
Gördükleri ile her zaman karşısında olan gözlerinin içine bakan kişinin/kişilerin söylediklerini bir araya getirerek tanımlamaya, anlamaya, algılamaya başlar. Tek ve en önemli doğru vardır, gördükleri karşısında sürekli gözlerine bakan kişi veya kişilerin gösterdiği tepkiler. Devamını Okuyun
Etiketler: birliktelik, can, candanlık, candarlık, günce, hayat ikizi, ikiz, insan, ömürlük sevgi, ömürlük sevgisi, pazar yazısı, ruh ikizi, taklit, Toplum, yansıtma, Yaşam
Çöpe Attıklarını Çöpten Boşaltabilmek Yürek İster!
Serdar Ortaç benimle aynı yıl dünyaya geldi. 1995 li yıllarda, yani Ortaç’ın çıkış yaptığı yıllarda doğrusu onu hiç sevmemiştim. Çünkü Ortaç herkesin dilindeydi. Bense herkesin dilinde olandan hep kaçmışımdır. Neticede bu arkadaş sadece sanatçılığıyla değil söz yazarlığı ve besteleriyle de ağırlığını ve derinliğini ortaya koydu.
Ben şahsen Serdar Ortaç’ı söz yazarlığı ve derin ve çarpıcı besteleri yaygınlaştıkça kabul etmeye başladım. 2000 li yıllara gelindiğinde artık Ortaç Sezen Aksu gibi kendine özgü bir ekol olmuştu. Aşağıdaki dizeler ise bilindiği gibi, onun 2010 yılındaki yine herkesin dillerinde dolaşan şarkı sözleridir.
Seni Çöpe Atacağım Poşete Yazık
Bir sigara yakacağım ateşe yazık
Aşk, gidene acımak mı? / Bu yükü taşımak mı?
Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidan, aşk, aşk acısı, aşk mı sevgi mi, aşkın çaresizliği, bile bile lades, çöpe atılan duygu, çöpü boşaltabilmek, çöpün boşaltılamaması, mazoşistlik, pazar yazısı, piskoloji, serdar ortaç, Yaşam