Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Pazar Yazıları

 

Bir bebek bile düşünür, sırt üstü yatarken veya yüzüstü yatarken. Gözünün önündeki daracık manzarayı kendince algılamaya çalışır. Bir kendi vardır, bir vücudu bir de elleri ve kolları. Bildiği en kesin bilgi budur ilk aylarda. Sonra bir şeyi fark eder. Yanında her zaman varolan annesini/babasını ve/veya bakıcısını. Sonra yavaş yavaş tanım yapmaya başlar kendi zihninde.

Gördükleri ile her zaman karşısında olan gözlerinin içine bakan kişinin/kişilerin söylediklerini bir araya getirerek tanımlamaya, anlamaya, algılamaya başlar. Tek ve en önemli doğru vardır, gördükleri karşısında sürekli gözlerine bakan kişi veya kişilerin gösterdiği tepkiler. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , ,

 

Oyun ve Oyuncular

Aslında hayatın kendisi bir oyun diye başlayabiliriz betimlememize. Hatta bununla ilgili “dünyanın oyun ve eğlenceden ibaret” olduğuna ilişkin Kur’an ayetleri de vardır. (Enam, 6/32) (Enbiya, 21/16)

Dünyanın oyununu yüce Rab kurmuş olsa da Enbiya süresinde bu oyuna gelinmemesine ilişkin ifadeler de vardır.

Dünyada var olan ve yaşanılanlara bakıp ta, öykü yazarları ve/veya roman yazarları eserler ortaya koyar Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

Kem Sözler Üzerine Özdeyişlerim

Nasıl ki mermeri eriten su damlasının gücü değil sürekliliği, insanları asıl eriten, kem sözlerin acılığı değil, kem sözlerin sürekliliğidir. Kem sözler süreklilik halini almışsa eğer, kahır vardır ve kahırsa,gün gün, yıl yıl eritir insanı. Nasıl ki su damlası mermeri eritmekte, gözyaşlarının içindeki asit te, eti erittiği gibi, kemiği de eritmekte, et erirken, kemik erirken, beyin de erimekte, yıl yıl çökmekte insan. Gittikçe boy kısalmakta, sırt kamburlaşmakta, deriler büzülmekte. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

Kötülüğü İzlemek, Güzelliği İzlemekten Daha Cazip!

Daha önce bu konuya değinmiştim "Acı Biberin Tadı" başlığı ile ama bu sefer konunun başka sâiklerini ele alacağım.

Kavramın adı bile batıcı ve elem verici… "Mazoşizm"deki acı ve ızdırap, sözcüğün başından sonuna kadarki harflerindenbile dökülüyor. "M" harfi, "Z" harfi, "Ş" harfi, sanki itina ile bir araya ge(tiri)lmiş. Harflerin şekilleri, kıvrımları, akustiği (ses tınısı) zor, zahmetli, ve acı verici. Gerek 'm' nin gerek 'z' nin gerekse 's' nin kıvrımları zorluğun ve acının birer göstergesi. Yetmiyormuş gibi, "ş" nin bir de çengellinoktası var ki başlı başına o sakin "s" harfinin sukunetini ve esnekliğini yıkıp dökmüş. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

 Soylularla patatesler arasındaki tek ortak nokta, her ikisinin de değerli taraflarının toprak altında olmasıdır.

Kök, her şeyin temeli anlamına gelir bilirsiniz.

Sebzelerin, bitkilerin en faydalı kısımlarıdır. Patatesinden soğanına, yerelmasından sahlepine, ginsenginden turpve havucuna…

Atatürk "İstikbal göklerdedir" demiş ama, ben buna ilave yapmak istiyorum. "İstikbal köklerdedir" Hem de her zaman.

Kök topraktadır. Toprak güçtür, hakimiyettir, berekettir, kutsallıktır, zenginleştirici katalizördür. Matematikte bile kök, sayıların kategorik özetidir. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

Nisan 3rd, 2011 | in Pazar Yazıları, Psikoloji, Yaşam | Yorum Yapin

Tutsaklık veya Mahkumiyet.

İlkin hemen demir parmaklıkları akla getirir. Çoğu zaman da normal hayata göre demir parmaklıkların dışından bakarız. Bu aslında bir içgüdürür.

İçeiri düşmeden içeriden bakmak istemez insanlar. Çünkü işlerine gelmez. Yani yaradılışın varsayılan ayarıdır bu durum. Neredeysek ona göre düşünürüz. Yani egosantrik (benmerkezci) düşünce olağan, etnosantrik (diğerkamlık) ya da empati alağandışı bir gayeti gerektirmekte.

Demirparmaklıklar içinde olmak veya dışında olmak çok ama çok büyük bir şeydir. Bu özgürlüğün Devamını Okuyun

Etiketler: