:: Psikoloji
Namı diğer, cırcır!
İnsanoğlunun en önemli icadlarından birisi olan fermuar, Fransızca'da sağlamca, muntazamca kapatıcı anlamına gelen "fermoire" sözcüğünden Türkçemize girmiştir. Sadece fonksiyon / işlev olarak değil çoğu zaman önemli bir görsel aksesuardır kıyafetlerimizde.
Çoktandır içeriğinde geveze veya dedikoducu kişileri de kasdedeceğim özel bir yazı kaleme alacaktım bu vesile ile, nasip bu güneymiş.
İster metal olanları ister plastik olanları olsun fermuarın hayatımızdaki işlevini her birimiz biliriz. Tabi burada sadece maddi işlevinin yanında mecazi işlevini de dile Devamını Okuyun
Etiketler: ahlak, ahmet fidan, bilgi, bozguncular, bozgunculuk, cırcır, cırt, çıtçıt, dedikodu, elbise, enformasyon, etik, fermuar, giyim, iyilik., konfeksiyon, kötülük, pazar yazısı, Toplum, tuhafiye, yalan, yalancılar, Yaşam
Belki de en subjektif kavramlardan birisidir "kötü" kavramı. Zıt anlamıyla açıklandığında "iyi olmayan" olarak tanımlansa da, "kötü" karşılaşılması veya bulunması istenilmeyen kişi, durum ve/veya özellik olarak tanımlanabilir.
Kavramın subjektifliği ön planda olsa da, burada "kötü" olarak tanımlanan şey, herkesçe veya çoğunlukça o şekilde olduğu üzerinde hemfikir olunan durum, özellik veya olgudur.
Kötülerin Çok Yaşamasının Göreceli Nedenleri:
1. "Tembellik" kötü bir özelliktir. Tembeller genelde / çoğunlukla hareketsiz veya çok az hareketlidirler. Bir varlığın çok yer değiştirmesiyle hiç yer değiştirmemesi Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidan, ahmet fidanla pazar keyfi, hayat, hayır, insan, insanoğlu, iyiler, iyilik., kötüler, kötüler neden çok yaşar, kötülük, pazar keyfi, pazar yazısı, şer, Toplum, ucube, uzun yaşama, yaratık, Yaşam
Bir bebek bile düşünür, sırt üstü yatarken veya yüzüstü yatarken. Gözünün önündeki daracık manzarayı kendince algılamaya çalışır. Bir kendi vardır, bir vücudu bir de elleri ve kolları. Bildiği en kesin bilgi budur ilk aylarda. Sonra bir şeyi fark eder. Yanında her zaman varolan annesini/babasını ve/veya bakıcısını. Sonra yavaş yavaş tanım yapmaya başlar kendi zihninde.
Gördükleri ile her zaman karşısında olan gözlerinin içine bakan kişinin/kişilerin söylediklerini bir araya getirerek tanımlamaya, anlamaya, algılamaya başlar. Tek ve en önemli doğru vardır, gördükleri karşısında sürekli gözlerine bakan kişi veya kişilerin gösterdiği tepkiler. Devamını Okuyun
Etiketler: birliktelik, can, candanlık, candarlık, günce, hayat ikizi, ikiz, insan, ömürlük sevgi, ömürlük sevgisi, pazar yazısı, ruh ikizi, taklit, Toplum, yansıtma, Yaşam
Mayıs 14th, 2011 | in
Bilim & Teknoloji,
Bilinçlenme,
Çevre & Doğa,
Din & İlahiyat,
Dünya,
Ekonomi,
Felsefe,
Medya & İletişim,
Müzik,
Psikoloji,
Sağlık,
Siyaset/Politika,
Toplum,
Yaşam |
Yorum Yapin
Anestezik Toplumun Kinestezik Teşhisleri ve Tedavileri
Yıllarn beri bir çok defa irdelemekte olduğum uyumakta olan uyuşmuş şu ya da bu nedenle uyutulmuş yığınların bile bile girmiş olduğu anestezik psikozu, kinestezik (devinduyumsal) yöntemlerle ele almak, değerlendirmek ve sonuçlandırmak istedim. Ancak başlıktan itibaren ürkerek okumaya başladığınız bu konuda sizleri böylesi sosyonevrotik bir konuyla fazlaca boğmayacağım. Devamını Okuyun
Etiketler: anestezi, anestezik, bilinçlenme, devinduyum, devinduyumsal, devinduyumsal tespit, fizyoloji, insan, insan bilimleri, kinestezi, kinestezik, metabolizma, psiko-fizyoloji, Psikoloji, Sağlık, sinestezi, sinestezik, sosyoloji, tıp, Toplum
Oyun ve Oyuncular
Aslında hayatın kendisi bir oyun diye başlayabiliriz betimlememize. Hatta bununla ilgili “dünyanın oyun ve eğlenceden ibaret” olduğuna ilişkin Kur’an ayetleri de vardır. (Enam, 6/32) (Enbiya, 21/16)
Dünyanın oyununu yüce Rab kurmuş olsa da Enbiya süresinde bu oyuna gelinmemesine ilişkin ifadeler de vardır.
Dünyada var olan ve yaşanılanlara bakıp ta, öykü yazarları ve/veya roman yazarları eserler ortaya koyar Devamını Okuyun
Etiketler: edebiyat, oyun, oyuncu başı, pazar yazısı, sanat, Siyaset
Kötülüğü İzlemek, Güzelliği İzlemekten Daha Cazip!
Daha önce bu konuya değinmiştim "Acı Biberin Tadı" başlığı ile ama bu sefer konunun başka sâiklerini ele alacağım.
Kavramın adı bile batıcı ve elem verici… "Mazoşizm"deki acı ve ızdırap, sözcüğün başından sonuna kadarki harflerindenbile dökülüyor. "M" harfi, "Z" harfi, "Ş" harfi, sanki itina ile bir araya ge(tiri)lmiş. Harflerin şekilleri, kıvrımları, akustiği (ses tınısı) zor, zahmetli, ve acı verici. Gerek 'm' nin gerek 'z' nin gerekse 's' nin kıvrımları zorluğun ve acının birer göstergesi. Yetmiyormuş gibi, "ş" nin bir de çengellinoktası var ki başlı başına o sakin "s" harfinin sukunetini ve esnekliğini yıkıp dökmüş. Devamını Okuyun
Etiketler: acı, elem, insan, işkence, keder, mazoşizm, mutluluk, pazar yazısı, Psikoloji, Toplum, toplumsal tercih, Yaşam