Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Psikoloji

 

 

Bir Kent Kültürü: Biii-sik-lett-lenn-mee-lii-yiz!

Bir Kent Kültürü:
Biii-sik-lett-lenn-mee-lii-yiz!

2000 li yıllara kadar ışıltılı ve conconlu kentler, onca cazibesiyle taşradaki ve kırdaki her bireyin hayaliydi. İkibinli yıllara kadar kentte bazı sıkıntılar olsa da yaşama imkanı hala bulunuyordu.

Dakikada bir motorlu taşıtın trafiğe çıktığı gerçeğini göz önüne aldığımızda, Türkiye ve bu gibi ülkelerde artık kent merkezlerinde yaşamak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Yerel yönetimler buna ilişkin olarak toplu taşım sistemleri üzerine odaklanmışlardır. Buraya kadar ezbere açıklamalar yaptık. Şimdi ifadenin ezber bozan kısmına gelecek olursak, artık kent merkezlerindeki nüfusu maalesef hangi tür olursa olsun, toplu taşım sistemleri dahi kaldıramamaktadır.

Düne kadar lineer (yatay) ulaşım ve dağıtım sistemleri, 2000 li yıllardan sonra, yerini vertikal (düşey) ortamlı sistem tasarımlarına bırakmıştır. Yani sizin anlayacağınız, yer altına, üst üste iki kat, üç kat raylı ulaşım sistemleri inşa edilmeye başlanmıştır. Ağır raylı sistem, hafif raylı sistem, cadde tramvayı gibi vertikal tabanlı çözümlemeler Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

Ocak 8th, 2017 | in Bilinçlenme, Eğitim, İş yaşamı, Kent/Şehir, Kültür ve Sanat, Pazar Yazıları, Psikoloji, Toplum, Yaşam | Durun, Gitmeyin! için yorumlar kapalı

 

Pes Etmeye Yeltenenler, Durun, Gitmeyinn!

Pes Etmeye Yeltenenler, Durun, Gitmeyinn!

 

Ülkemizde bir yığın yanlışları gördükçe kaçasınız geldiği olur. Değiştirmeye düzeltmeye gücünüzün yetmeyeceği türden. Hayır öyle değil aslında. Yurdumuza sahip çıkıp, mutluluğu biraz da yakında tanımlayarak güzellikleri burada yaşamaya çalışmak en doğrusu.

İnternet medyasında, sevgili Cem Boyner’in yazmış olduğu yaygın olarak geçse de gerçekte ona ait olmayan fevkalade güzel bir yazı okudum. Virgülüne bile dokunmadan sizlerle paylaşıyorum.

Durun, Gitmeyin!

Bir yöneticinin  personeline gönderdiği (iddia edilen) yazı:
Herkeste bir gitme arzusu. Dolar uçuşa geçmiş, başkanlık tartışmaları canını sıkıyor, sınırımızda savaş, içeride terör belası, biliyorum…
Ama, nereye gideceksin ki zaten? Devamını Okuyun

arada kalanlar arada kalmalar

arada-kalanlar-arada-kalmalar

Arasatın Çirkin Yüzü de diyebiliriz ona.

Arada kalır insanlar, bir çok bakımdan bir çok sebeplerle.

Çildi kırıştırır, yaşlandırır, kalbi buruşturur, yüzü düşürür, saçı ağartır, kalbi çıkmazlara sokar.

Arada kalanlar.

Nelerin arada kalmasına merak ederseniz, yüzlerce renk kartelasında renk beğenmek gibi en tatlıcasından…

Partiler arasında arasında arada kalırsınız.

Zorunda olduğunuz için gidersiniz seçim sandığına. Adımlarınız sizi cenazeye gider gibi taşır

Formaliteden işlemleri yaparsınız. Arada kalmışsınız bir kere. Bir yığın düşünce, bir yığın ideoloji

Ve o saklı kabine girdiğinizde boş boş bakarsınız pusulaya, hangisine versem kime versem niye ki dersiniz. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

Kızılötesi, Morötesinin Komşusudur.

Hayatı takmak istemeyebilirsiniz, ama hayat taktırır.

Koyar yumruğunu vurur masaya.

Öyle okkalı laflar, beylik sözler söyleyebilirsin tabi.

Çünkü konuşmak kolay.

Ağzı olan bunu keyifle yapar.
Ama hayat, yediriverir o lafları çoğu zaman.
Hatta yemek istemesen bile ellerine yüreğine,
mecaline bastırarak yedirir zorla bağırta bağırta.
Bazen de beceriverir hayat seni. Belini incitmeden ve gülümseyerekten.
*****
Kim mi hayat. O hiç belli olmaz, bazen patronun, bazen işçin, bazen müşterin, bazen öğrencin-hocan, bazen kocan veya karın, bazen komşun, bazen baban-anan, bazen çocuğun, bazen eşin, bazen dostun… Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , ,

13355639_1728698224074858_1068126643_n

Tek Dişi Kalmış Doğu, Tek İşi Kalmış Batı Bağlamında, Oryantalist Toplumların Tüketiciliği

 

Gezdik, gördük, yendik demiş Julius Sezar,  M.Ö. Zelan  savaşının ardından, Roma Senatosu’na gönderdiği (senatoyu) küçümseyici mektubunda.  (Zelan, bu günkü Tokat’ın Zile ilçesidir) Bu BATI toplumunun SÖMÜRGECİ ve benmerkezci yapısının bir yansımasıydı.

Üçlü terkiple tarihte biz (islam coğrafyası adına Mevlana) ne demiş peki:

Hamdım, piştim, yandım“.

Aradaki fark, ise, biri dışa dönük saldırgan, biri ise, içe dönük (batınî), muhafazakar. Tabi bunda Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , ,

Kentsel Yaşam üzerinde Suyun Psikolojik, Sosyolojik ve Estetik Etkileri

Kentsel Yaşam üzerinde Suyun Psikolojik, Sosyolojik ve Estetik Etkileri

 

1. Suyun / Sahilin Çok Kültürlülük ve Coğulcu / Kozmopolit Yaşam Üzerindeki Çizgisellik ve Sınır Etkisi

Üst başlıkta da dile getirdiğimiz gibi, sahil bandı, özellikle denize kıyı kentlerde denizaşırı toplumların uğrak ve geçiş yeri olduklarından en başta kullanılan dil açısından üretim ve tüketim ilişkileri bakımından, sosyal yaşam ve davranış kalıpları açısından, dünyalık işlerin yürütümü noktasında evrensel hukuk ve ulusal hukuk örgülenmeleri  açısından çoğulculuğun koordinasyonu zorunluluğunu görmekteyiz. Gerek günümüz liman kentlerinde gerekse antik liman kentlerinde diğer kentlere göre kentin özgürleştirici iklimi, kentin kozmopolit kapısı derinlik veya dozaj olarak çok daha ileri boyuttadır. Kentlerin özgürleştirici iklimi, liman kentlerinden hinterlanda doğru geriledikçe tedrici olarak azalmaktadır. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , ,