Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Psikoloji

 

Bir Adım İleriye Gidebilmek İçin Ef Beş Lütfen!
Biz yazarlar çoğu zaman yazıyı nasıl yazacağımızı bile bilmeyiz. Gündemli ‘siyaset’ veya ‘sorun söyleyelim’ veya ‘Hukuk Köşesi’ veya ‘Sağlık köşesi’ gibi bir köşeyi yürütmek oldukça kolay. Çünkü siyaset kategorisinde, gündem ne ise ona atlarsınız, Hukuk veya sağlık köşesi yazıyorsanız kendinize göre sistematik bir sıralama yaparsınız ve o sıraya göre yazarsınız. Ama havadansudan yazıyorsanız ve hem havadan hem sudan çoğu konuya değinmişseniz işte o zaman işiniz zordur. Allahtan bu benim açımdan sorun değil. Çünkü yüzümü çevirdiğim yere baktığımda retinama Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

bagimlilik-neye-kime-nasil-ne-kadar

Hayat bağımlı başlıyor bir kere.

Bu demek ki, asıl olan bağımlılık, bağımsızlık sa istisnai.

Bu hafta (Cuma günü) Kanal D'nin DOKTORUM Programına davetliydim. Konu: Bağımlılık.

O zaman insan metabolizmasının ve genomunun varsayılan ayarıdır bağımlılık. Zaten sorum ve sorun da bu ya?

Neye ya da kime bağımlı olacaksınız, nasıl bağımlı olacaksınız ve ne kadar

Hayatı bağımlı olarak başlattık. Nasıl olduğu belli. Ana rahmindeki Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

Kişisel Alan ve Toplumsal Alan Kavramı, Kişisel ve Toplumsal Alan Kapsamındaki Esneklikler ve Kaymalar

Herkesin bir bakışaçası veya görüşünün olması, toplumsal harmoninin bir zenginliği hatta gerekliliğidir. Yeter ki bu çeşitliliklerin ortaya konulmasında veya yaşama yansıtılmasında sınırlar zorlanmasın. İşte FAY HATTI buradadır.

Bazı cüssesi gelişmiş, BAS sesi yüksek, KESESİ dolgun, İŞVESİ ve HOŞ SESİ etkili kişiler veya kitleler kendi bireysel sınırlarını veya tanımlanmış / tanımlanmamış alanlarını geniş olarak çizmek istemektedirler. Veya sosyal devlet tarafından kendilerine saf vatandaş olarak verilen alanlarıyla yetinmeyip bir kısım hakça veya hakça olmayan yöntemlerle sahip oldukları ilave özellikleriyle kendilerine veya kurumlarına yeni geniş sosyal alan tanılmaması yaparlar.

Burada bir kural karşımıza çıkar.

Kimsenin sosyal alanı, kimsenin yaşam alanını ortadan kaldıracak şekilde tanımlanamaz. Yani birinin Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,

Ağustos 13th, 2012 | in Bilinçlenme, Eğitim, Psikoloji, Yaşam | 1 yorum

 

 

Geçen hafta Yavuz Bülent Bakiler'in bir sohbetine tanık oldum. Kendisi Sivas'ın bağrından yetişmiş sayısı binlere varan Sivas'lı ünlü şairlerdendir. Sivas ise eğer konuşulan, akla ilk gelen Sivas'ın şairidir. Neyse…

Babasından gün görmemiş değerli üstadımız. Çocukluğunu yaşayamamış. Terbiyesi bozulmasın diye yüzüne bile bakmamış doğru dürüst babası. Çoğu Anadolu evladının yaşayamadığı gibi. Babasından gün görememesi, sevgi görememesi karşısında o çocuklarına tam tersine yumuşak davranmış.

İşte buydu. Jenerasyonlar arasındaki bozulma sürecinin hatası ortaya çıkmıştı.

Peki yıllara göre baba – anne kısaca ebeveyn rolleri nasıl değişime uğramıştı. Sosyolojik olarak aşağıdaki gibi kabaca bir saptamada bulunabiliriz. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

 

(((Obezlerin))) Diyetle Keklenmesi'ne Karşı Tarzan Diyeti

Doğallığı bozmayın hanımlar beyler! Nasıl peki?, ya da doğal olanı ne?

Unlu, yiyin afiyet olsun))

Yağı doğalda olduğu şekliyle,

Şekeri doğalda olduğu şekliyle,

Tuz, doğalda olduğu kadar…

Yüce yaratıcı zaten doğal gıdalarda bunları vermiş paketlemiş/ambalajlamış en güzel ve en doğal formlarıyla. Afiyetle yiyin.

Bütün diyet tariflerini çöpe atın!

İlave olarak, (doğal gıdalar içeriğindekiler hariç) aldığınız yağı, şekeri, ve tuzu kestiğinizde hayatınızdan, bakın nasıl süratle kilo veriyorsunuz.

Ama bu doğru değil. Yani sürdürülebilir değil. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , ,

Asrın Sendromu: Tatminsizlik

Teknoloji ve ulaşım altyapısındaki hızlı gelişmeler, toplumdaki mobiliteyi (akışkanlığı) da hızlandırmış ve bunun sonucu olarak yaşam içinde birbirini takip eden süreçlerin kronolojik mesafesi neredeyse kaybolacak kadar azalmıştır. Bu özellikle de yeni bilişim toplumu içinde büyüyen jenerasyon açısından daha dramatik boyutlardadır.

Hiçbir şeyden (kolay kolay) memnun olmama, her şeyden çabucak sıkılma, çoğu şeyin anlamsız/gereksiz olarak algılanması vb. dışsal etkiler olarak görülen sendrom, sadece Türkiye'de değil bütün dünyada, normal üstü zeka ve aşırı kalifiye özelliklere sahip olan yetişkinlerde, özellikle 25 ve altı yaş geçlerde görülen ebeveynleri ve/veya çevreleri tarafından izah edilemez hale gelmiştir. Bunun üç temel nedeni bulunmaktadır.

1. Günlük yaşam sürecindeki reel çeşitliliğin 1995 yılından bu yana gittikçe artması. Buna başta Devamını Okuyun