:: Siyaset/Politika
silaha ŞİDDETLE Hayır
Silaha ŞİDDETLE HAYIR! Eşeğin Kulağına Su Kaçırma Blöfüne Rest!
Sivil Toplum Kuruluşları İşbaşına!
Şu an TBMM İçişleri Alt Komisyonunda bir yasa tasarısı görüşülmekte. Bu tasarıya göre kişi başına alınabilecek silah sayısı ile, silah alma yaşının (tüfekler için))) 18’e düşürülmesi görüşülmekte.
Tekirdağ Milletvekili T. Ziyaettin AKBULUT, bir de çıkıp “Silah Kanunu Tasarısı” haberlerinin mesnetsiz olduğuna ilişkin beyanatlar vermektedir. Türk milleti pek tabi ki koyun. Devamını Okuyun
Etiketler: güvenlik, siddeti silah, silah yasası, Toplum
Üç General ve Protokolün Üç Adamı
Türk Silahlı Kuvvetlerindeki Atamalar ve Bürokratik Harmonide Protokol Sıramamaları:
İçişleri Bakanı’na jandarma personeli, Milli Savunma Bakanı’na Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında verilen açığa alma yetkisi Cumhuriyet tarihinde ilk kez kullanıldı. Buna göre Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gevramoğlu açığa alındı. Haber bu.
Başbakan “Yasalar çerçevesinde hareket edildi”, derken, CHP durumu “sivil darbe” olarak değerlendirdi. Bir kere siyasetin en pis hatta iğrenç yanı, erdemlilikten uzak olmasıdır. Devamını Okuyun
Etiketler: askeri bürokrasi, askeri protokol, askeriye, bürokrasi, devlet yönetimi, idare, kamu bürokrasisi, ordu, protokol, protokol sıralaması, protokoldeki kişiler, sivilleşme, sivillik, Siyaset, Toplum, yönetim
Diyanet İşleri Başkanlığı’na Ulusal ve Küresel Bakış (I)
Bardak Taşarsa Diyanet Şaşar mı?
I. İç Politik Gelişmeler ve Diyanet İşleri Başkanlğı
İlk diyanet işleri başkanımız Mehmet Rifat BÖREKÇİ CHP milletvekiliğinden ayrılmış ve Diyanet İşleri Başkanılığı’na getirilmiş ve 17 yıl bu görevde kalmıştı. M. Kemal ATATÜRK’ün gerçekleştirmiş olduğu bu tasarruf, daha sonraları hep tersine çalışmıştır. Yani önce Diyanet İşleri Başkanlığı görevine gelinmiş daha sonra oradan siyasete girilmiştir. Kısca Atatürk zamanında önce rozet sonra sarık takılmıştı, Atatürk ten sonraki dönemlerde çoğunlukla önce sarık sonra rozet takılmıştır.
Konunun hasasiyeti ve teşkilatın da kendine özgülüğü nedeniyle gerçekte ise, siyasete karşı dinin iştah Devamını Okuyun
Etiketler: din, din işleri, Diyanet İşleri, Diyanet personeli, Türkiye Cumhuriyeti
Bu Gün Aylardan Kasım, Kimde Kaldı Öbür Yarım!
Yine Aylardan Kasım, Sanki SENde Kaldı Bir Yarım!
Tual’in bu şarkısını ilk kez bundan 4 yıl önce dinlemiştim. Tuali (*) tanımıyordum, daha sonra şarkının klibini görür görmez Aman Allah’ım bu nefis ses, bu adamdan mı çıkmış deyiverdim Vokalist Sezi’yi görünce. Tual 2005 bu grubun hit yaptığı albümdür bana göre.
bir teselli ver, kırılan gururuma
bir tebessüm et, unutursun zamanla
yine dalmısım aynada yüzüm ağlar,
yine dalmışım elimde fotoğraflar…
yine aylardan Kasım
sanki sende kaldı bir yarım
Devamını Okuyun
Etiketler: 10 kasım, atatürk, cumhuriyet, iskender türksen, kasım, millet, on kasım, sezi, tual, vefa
1990 Öncesi ve 1990 Sonrası Türk Siyasal Hayatındaki Sinikler, Stoacılar, Entellektüeller, Dantellektüeller, Saklambaç Oyunları ve (A)sosyal demokratik Şizofreni
Tarihsel dönüm noktasını doğru mu ayırdım yanlış mı ayırdım o kadar da emin değilim. Ama temelde toplumsal / kentsel dönüşüm alanlarının fay hattının kabaca çizilmiş bir zamanlamasıdır bu 1990 lı yıllar.
1990 lı yıllar muhafazakar kesimin entellektüalitesinin gerilme şişme patlama arifesi yıllarıydı. Öyle ki, bu patlama 1994 yılında Refah Partisi’nin (yerel) iktidara geldiği yıllardı. En büyük çatlak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı sayın Sözen’in safahati, sabık İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel’in safahat içindeki sefaleti ve çöp dağlarının halk kitlelerini patlatırken pusuda sinmiş olan öteden beri kendini şarj etmekte olan (sinik) muhafazakar entelijensiyanın siyaseten siperlerinden çıkıp alanlarda aksiyon üretmesiyle başlamıştı. Devamını Okuyun
Etiketler: devlet, devrimciler, entelijensiya, entellektüalite, islamcılar, muhafazakalarlar, Siyaset, Sosyal Demokrasi, Toplum, toplumsal baskı, toplumsal muhalefet, yönetim
(Aile) Saadet(i) Partisi ve Yeni Arayışlar
Son Kongre: Aile Saadeti Partisi’nin Harakirisi
Yazık ki ne yazık.
Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN Hoca yeniden Saadet Partisi’nin genel başkanı.
Bu ne vahim bir durumdur. Erbakan ismi gerek mühendislikte gerekse politikada bir markadır ve bu marka gün gün bozuk para gibi harcanmakta. işin kötüsü, bizzat Sayın Erbakan Hoca’nın kendisi kendi markasını harcamaktadır. Bu durumun adı, SAADET PARTİSİNİN HARAKİRİSİveya SAADET PARTİSİ’NİN İNTİHARIdır.
Açgözlülüğün veya dünyalık hırsının sınırlarını çizmek oldukça güç bir olgudur. Sayın Erbakan Hoca’nın bu hareketi tarihteki yerini almış olan KRALLIK veya kısmen HALİFELİK olgusunun bir özentisi olsa gerek. Erbakan Hoca zannediyor ki, Kendi ismi altında Oğlu Erbakan’ın saadetli bir Saadet Partisi başkanlığı yapacağını. Devamını Okuyun
Etiketler: erbakan, mücahit erbakan, numan kurtulmuş, politika, prof.dr. necmettin erbakan, prof.dr. numan kurtulmuş, saadet partisi, saadet partisinin çöküşü, saadetin bitişi, saadetin intiharı, Siyaset, Toplum, yeni oluşum, yeni parti arayışı